Göçün 59.Yılının arafesindeyiz. Avrupaya göçün ilk başladığı yıllarda yüreklerinin bir bölümünü ülkelerinde bırakarak Sirkeci'den kara trene binip umuda yolculuk edenlerin anısına.
DUYKON üyesi Hollanda Yozgat’lılar Federasyon Baskanlığı ve Hollanda Türkler için Danışma kurulunun da Başkanlığını yapan, bağlı bulunduğu Demokratik Sosyal Dernekler Fedesyonu 60 yıllarda yüreklerinin bir bölümünü ülkelerinde bırakarak Sirkeci'den kara trene binip umuda yolculuk yapanların anısına bir anıt yaptırmak için görevlendirilen Zeki Baran beyle Göçün 59. Yılını ve hizmetlerini konuştuk.
Zeki Baran kimdir, Okuyucularımız için kendinizi tanıtır mısınız?
1964 yılında Yozgatın Çayıralan ilçesine bağlı sobecimen köyünde dünyaya geldim. Sobecimen köyü çayıralana 9 km uzaklıkta olan yaklaşık 120 haneden oluşan nüfusu yazın 750 yükselen, kışın ise 50 kadar düşen, cam ağaçları arasında, soğuk suları ve piknik alanları ile tanınan şirin bir köy. 1877 de osmanlı rus harbinden dolayı Savsat, Ardahan ve Erzurum” göç etmek zorundan kalmış bir muhacir koydur. Nüfusun değişkenliği köy halkının büyük bölümünün kış aylarında Avrupanın çeşitli ülkerinde ikamet etmelerinden kaynaklanmaktadır.
İlk okulu sobecimen köyünde bitirdikten sonra, ilçem Çayıralanda orta ve lise eğitimi gördüm. Ben ilk okula bir tesadıf sonucu 5 yaşımda başladım. 10 yaşımdada bitirdim. On yaşımda bizim köyden eğitimine devam eden abilerimle bir oda kiralıyarak Çayıralan kazamızda orta okula başladım. Biz o zaman abilerimizin sözünden çıkmaz derslerimizle uğraşırdık. 70 yıllar ve sancılı yıllar. Tüm zorluklara ramen eğitimime devam ettim. Babam o yıllarda Hollanda”da misafir içi olarak çalışmaktaydı. Benim üniversite okumamı çok arzu ediyordu. Hatta Hollanda”dan dönmeyi benim üniversiteyi bitirmeme göre ayarlıyordu. Olmadı! Lisedeki karışıklıklardan dolayı babam tüm aileyi Hollanda”ya getirmeye karar verdi. Biz 1980 yılında tamda bu günlerde (9 eylülde) araba ile Kapıkule gümrüğünden yola çıktık. Daha biz yolda iken ihtilal oldu. Benim tüm arkadaşlarım, sağcısı, solsuçu tutuklandı. Babam doğru karar vermişti. Biz uzun bir yolculuktan sonra Rotterdam’a geldik. Hemen dil kurslarına müracat ettim. Bir yıl dil öğerendim fakat 4 kardeşim, babam annem ve babamın Türkiyede bakmakla mükelef olduğu annesi olunca babamın maaşı bize yetmedi ve ben bir Yunan lokantasına bulaşıkçı olarak hayata başladım. 1990a kadar çeşitli işlerde çalıştım. En son büyük bir matbada çalıştım. Orada iyi bir matbacı olamayı hayel ediyordum fakat ayrımcılıktan dolayı o hedefime ulaşamadım.
Eğitime devam mı ettiniz?
Evet tekrar eğitimime kaldığım yerden devam etmek için kolları sıvadım. Bana arımcılık yapanlara bir ders vermek istiyordum. 1990 yılında hemen Rotterdam Akşam Okulları birliğinde kaliteli bir dil eğitimi aldım. Aynı yıl Rotterdam Yüksek Okullarına bağlı Sosyal hizmetler Akademisinin yeterlilik sınavlarına katıldım ve hatırı sayılır bir puanla Eğiteme kaldığım yerden yeniden başladım.
1992 yılında kendi mesleğimde gençlikten sorumlu sosyal danışman olarak Rotterdam’ın Charlois ilçesinde göreve başladım. Rotterdamın Çeşitli bölgelerinde 22 yıl bu görevimi sürdürdüm. 22 yilin 20 yılında işci temsilcilerinin başkanlığında yaptım. Elimden geldiğince hem Hollanda Türk toplumunun sorunlarının çözümüne katkı sağlamaya çalıştım hem de Hollandalıların. Benim Sosyal hizmetler akademisine öğrenci olarak girmeme en büyük katıyı karhip adalarından bir hanım efendinin ayını zaman o bölümün başkanı olan Malfa Patınama hanım sebep olmuştur. Kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum.
Ben tarar yüksek öğernime başladığımda evlenmiş bu aradada iki çocuğum vardı. Emek vermeden bir şeyler olmuyor. Bulunduğumuz ülkenin böyle bir avantajı var. Öğrenim görmek isteyen her yaşta öğrenim görebilir.
1998 yılında PvdA soyal demokrat işçi partisine üye oldum. O yıl Rotterdam il yönetimine seçildim. Bu görevi 2 yıl yaptım. 2000 yılında Charlois ilçe yönetim kurulu başkan yardımcılığına seçildim. Bu görevide 2002 yılına kadar yaptım. Hollanda’nın zor yıllarıydı. Pim Fortüyn’’un Rotterdam gibi bir yerde 17 şandelye kazanıp Rotterdamda deprem yaptı. Müslümanlara yönelik ayrımcı söylemler ayükka çıktı. Aynı yıl ben de Rotterdam-Charlois’tan hatırı sayılır bir oyla belediye meclis üyesi seçildim. PvdA sosyal demokrat işçi partisi gurubu beni gurup başkan vekilliğine getirdi. Gurup başkan vekilliğim süresince Hollanda Türk topulumun bir adım daha iyiye gitmesi için elimden gelen herşeyi yaptım. Tabiki sadece Hollanda’da Türk toplumunun değil tüm Charlois halkının temsilcisi olduğumuz için elimizden geldiğince herkesi temsil etmeye çalıştık. Heijplaat mahalemizde bulunan açık hava yüzme havuzunun kapanmaması için bütçe ayırmadan tutunda Charlois sınırları içerisinde bulunan Türk evinin faliyetlerini topluma yarlı olduğuna inandığımız için desteklemeye ve aynı zamanda Laleli Camimizin yeni yerine taşınmasına gereken desteği verdik. 2006 yılında bir çok arkadaşımının isteği üzerine hem Rotterdam ana kentten hemde Charlois’tan tekrar aday oldum. Hatırı sayılır bir oyla 18.sırdan 6. sıraya yükseldim. Tabiki Charlois tada seçildim fakat ben tercihimi ana kentten yana öldü. Mart 2006 da göreve başladım. Geçlik ve aileden sorumlu sözcü oldum. Göreve geldiğimde sorunlu bazı ailerin içerisinde birden çok kurumdan rafah görevlileri vardı. Görevde olduğum dönem içerisinde 4 çocuk öz babaları tarafından dövülerek öldürüldü. Ailenin sorunlarını çözmekten sorumlu danışmanlar bir, birilerinden habersiz çalisyorlardı. Tehlikeler ölümler üst üste gelmesine ramen sorunlu ailerin sorunları kurumların çok başlılığı yüzünden çözülemiyorudu. Verdiğim bir önerge ile kurmlardaki çok başlılık önlendi. Şimdi her problemli ailenin bir genel sorumlusu var. Yani kordinasyon tek elden yapılmaktadır. Bu olay artık ülkel uygulanmaktadır. Çok başlılık tarihe karıştı. Çünkü kurumların varlık sebebi sorun çözmektir sorun yaratmak değil. Bunun yanında çok uğraşıpta hale çözemediğim bir kaç konu var. Bunlardan birisi şu halen Rotterdam’’da zeka engelli suça meyıllı gençler var. Aileleri bu çocukları koruyamıyorlar. Zeka engelli oldukları için kötü niyetli insanlar tarafından çok çabuk kullanıyorlar. Bu çocuklar suç işlediklerinin farkında bile değil. Her birisi onlarca kez hapise girmiş çıkmışlar. Bunlar için özel bir rehabilitasyon merkezi açtırmak için çok uğraştım, hatta o zamanki devet bakanımız sayın Nebahat Albayrak’a mektup yazdım. Ayrıca Vols Krant gazetesine bir de makele yazdım ama başarılı olmadım. Başarılı olmadığım bir konu daha var oda gençlerin borç batağından olması. Gençlerimizin hale en önemli borç kalemi cep telefonları ile limiti aşan konuşmalar. O zamanki tüm bakanlar ile görüştüm fakat kimseye dinletemedim. Bu hale gençlerin birinici borç kalemi €25 telfon anlaşması olup limiti aşan konuşmalardan dolayı ölüsan borçlar.
Gençlerimize ilgili çalışmalarınız?
Rotterdam 2009 avrupa gençlik baş şehri oldu. Bu bizim partinin önerisi ile Avrupada ilk defa bir şehir Avrupa baş şehri oldu. Bir yıl boyunca gençler için çok çeşitli etkinlikler düzendi. Çalıştaylar yapıldı. 2010 Torino, 2011 de Antwerpen, 2012, Braga, 2013 te Maribor, 2014 te Selanik yani her yıl Avrupanın bir şehri Rotterdam’dan sonra geçlik baş şehiri olmaktadır. İstanbul bizden bilgileri istedi fakat bir daha haber alamadık.
Tabiki bu yaprıklarımız va yapmadıklarımızın yanı sıra bir de Hollanda Türk toplumunun beklentileri var. Bir gün hiç unutmam bizim Mimar Sinan diye bir derneğimiz var, sözüne özüne güvendiğim bir kardeşim Mimar Sinan derneğimizin mescidine Polisler ayakkabıları ile girip namaz kılan insanları yaka paça dışarı çıkardıklarını söyledi. Ramazan’’nin ilk gönünde teravih namazında oluyor bu. Ben hemen belediye başkanın makamına giderek bunun kabul edilmez olduğunu nazik bir dille anattım. Bana bir önerimin olup olmadığını sordu. Bende başkandan bir bildiri yayınlamasını ve bildirinin içeriğininde tüm vakıf ve derneklerin Ramazan boyunca saat 24 de kadar açık kalabilmesi dedim. Başkan sağ olsun hemen yayınladı. Bende kendi elimle götürüp o derneğe astım. Şimdi ramazandan önce bu bilririnin yayınlanması gelenek haline geldi hatta bu yıl başkan teravih geç oluyor diye saat 02.00 e kadar müsade etmiş.
Buna benzer sayısız önergeler, yani Rotterdam’lıların rahat ve huzur için elimizden ne geliyorsa yapmaya çalıştık hala da devam ediyoruz.
Bu arada 2010 yılında Demokratik Sosyal Dernekler Federasyonu beni genel başkan seçti. Yine elimizden ne geliyorsa yapmaya gayret ettik. Ertuğrul Gültekin kardeşimden aldığım bayrağı Bir adım ileri götürmek için elimden geleni yapmaya çalıştım. 2007 yılında Ertuğrul beyin beni görevelendirdiği bir misafir işçi anıtı projemiz vardı. Ömer Hünkar Ilık abimizin düşüncesi ve Federasyonumuzun gerçekleştirmek istediği bu anıtı gerçekleştirmek boynumuzun borcu olmuştu. Amacımız birinci nesile Hollanda” hükümeti tarafından böyle bir anıt ile teşekkür edilmesi ve yeni gelen nesilede artık misafir olmadıklarını bu ülkenin gerçek sahibi olduklarını ve haklarının yanındada sorumluklarının olduğunu söylemekti. Portekiz temsilcileri, Fas temsilcileri, Yunan temcilcileri, İspasyol temsilcileri, İtalyan temsileri ve biz Rotterdam Kutur Sanat kurumu ile birlikte Rotterdam’ın güneyinde bulunan Afırakander Parkına diktik. Açılışa Rotterdam beldiye başkan yardımcısı, çok sayıda millet vekili, Avrupa Parlementosundan Emine Bozkut, Bizim büyük elçimiz ve yukardaki ülkelerin büyük elçi ve konsolukları katıldı. Anıt her zaman ziyaret edilmektedir. Asıl arzumuz İstanbul sirkeci garina da oranın mimarı yapısına uygun bir göçmen işçi atınıtın dikilmesi. Çünkü Türkiyeden avrupaya gidenler oradan trene bindiler. Girişimlerimiz devam etmektedir fakat hala bu konuda doğu kişiye ulaşamadık.
Federasyon başkanlığım boynunca Hollanda Türk toplumunun Türkiyeden kaynaklanan sorunları ile çok yakından ilgilendim. Askerlik parası €5000 dan €10.000 çıktığında o zamanki meclis başkanı sayın Cemil Çiçek” e mektup gönderdim. Metübümda eğer bu mebla böyle kalırsa gençlerin vatandaşlıktan çıkacaklarını vurguladım. Görüldükü çok fazla sayıda gencimiz vatandaşlıktan çıktı. Yaklaşık bir yıl sonra bu yanlıştan dönüldü. http://www.habertürk.com/dünya/haber/700135-hollandadan-dövizli-askerlik-mektubu
Hala dünyanın en pahalı pasaprtunu kullanıyoruz. Federasyon başkanlığım sürsesince bu konuyda shttp://arşiv.sabah.de/pasaport-zammı-mektup-yazdırdı/ayın
Bekir Bozdağ’a bir mektupla dile getirdim.
Hollanda’daki ekonomik krizden dolayı buradan Türkiye değil, Türkiyeden buraya para gönderildiğini interajans’’a verdiğim bir demeçle anlatmaya çalıştım.
http://interajans.nl/dsdf-başkanı-zeki-baran-yahudi-örgütlerini-hoşnut-etmiyoruz-interajans-röportaj-2/
Hollanda Çocuk esirgeme kurumlarının yaptıkları yanlışları hem Hollanda makamları nezlinde hemde o zamanki dış işleri bakanmız simidi başbakanımız sayın Davutoğlu’na Rotterdam ziyareti esnasında çözüme yönelik bir dosya ile ilettim. http://avrupa.hürriyet.com.tr/haberler/gündem/1147088/sirkeçiye-anıt-istedi
Tabiki bunlar yapılanlardan bir demet. 2010 yılında Rotterdam ana kenten tekrar belediye meclis üyeliğine seçildim. Bu dönem hem ayrımcılıktan, uyumdan ve iş pazarındaki sorunlardan sözcü oldum. İş pazarındaki ayrımcılığı ortaya çıkarmak için bir hafta boyunca gizlice Limanda çalıştım. Onu bir rapor haline getirerek sorumlu daimi encümene verdim. Daha sonra bir hafta boyunca yine gizlice domates bahçelerinde domates topkadim. http://www.rijnmond.nl/nieuws/20-11-2012/raadslid-baran-plukt-zelf-tomaten
Ekonimik kriz ile uğraştığımız dönemdi. Herkes için zor bir dönemdi. Bu dönemde Bulgar ve Romen’’lere ve homoseksuller dahil her kese yapılan ayrımcılığın karşında oldum. Toplumun tüm zayıf katmanlarına sahip çıkmaya çalıştım. Yine bu dönemede 22 yıldır çalıştığım işimi sosyal ekonomik nedenlerden dolayı kayıp ettim. Ayrıca büyük oğlum ağır bir hastalık geçirdi. Şükür iyileşti. Yani herşey üst üste geldi. Mevlam bir kapıyı kapattı diğerini acıtı. Her bitiş yeni bir başlangıcın habercisidir. Şimdi Türkiyede Hollanda’’dalı firmlara danışmanlık yapıyorum yani bir ayağım İstanbulda bunlardan en önemlisi Beykoz Riva Projesi. 17 KM riva nehrinin ıslahı ve ceresine bir master plan yapıyoruz. www.beykozriva.org.
2014 yerel seçimlerinde partim beni halen belediye başkan yardımcılığı yaptığım Charlois ilecesinden başkan adayı olarak liste başı yaptı. Delegelerin oylarının tamamını alarak seçime girdim. Seçimi hem Rotterdam anakent hemde biz kaybettik. Ama herşey bitmemişti. Ben kazanan parti olan Pim Fortüyn’’un patısı ile bir kovalısyon anlaşması yaptım. Belkide Hollanda’daya örnek olacak bir çalışmanın içerisindeyiz. Mesele ilçemiz ve ilçemizde yaşayan halkımızın huzuru ve rafahi olunca geri kalan konulara teferuaat olarak bakıyoruz. Bakalım
Zeki bey Kraliyat Nişanı sahibisiniz değil mi?
Yapılan bu hizmetlerden dolayı partiden arkadaşlarım benim için Kraliyet nişanına muracat etmişler ve 2015 yılının Mayıs ayında bu nişan anaket belediye Başkanımız sayın Ahmed Eboutalep tarından güzel bir koşuma ile bana taktim edildi. Tabiki bu nişanın getirdiği bazı yükler var. Bana bir değişiklik getirmedi ben her zaman nasıl isem şimdide öyleyim. Tabiki böyle bir ağırlığı taşımaktandan şeref duyuyorum.
Zeki bey şu anki sosyal göreviniz?
Üc yıldır hem Hollanda Yozgat’lılar Federasyon Başkanlığı ve Hollanda Türkler için Danışma kurulununda Başkanlığını yapıyorum. Bağlı bulunduğum Demokratik Sosyal Dernekler Fedesyonu 60 yıllarda yüreklerinin bir bölümünü ülkelerinde bırakarak Sirkeciden karatrene binip umuda yolculuk yapanların anısına bir anıt yaptırmak için beni görevlendirdi. Anıt bitmek üzre ve 2021 Mayıs ayında resmi acılışı yapılacaktır!
Zeki Baran kardeşim, hemşehrim bize kiymetli vakitlerinizi ayırdınız.Size teşekkür ediyor başarılar diliyorum.
"Bende size Doğan Tufan' a teşekkür ederim benim fikirlerimi sordunuz bende cevaplamaya calıştim.Gönlümüz insanımıza hizmet etmek içindir. tekrar teşekkürler."
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Genel merkezi Ankara’da olan,1980 öncesi Ülkü Ocakları ve 1980 sonrası Almanya Türk Federasyon genel başkanlarımızdan, Avrupa Türk İslam Birliği teşkilatının kurucularından Dr. Ali Batman, Başbuğ Alparslan Türkeş'in 27. ölüm yıl dönümü münasebetiyle milliyetçi, ülkücü camiaya çağrıda da bulunarak şöyle konuştu; "Kıymetli Ülküdaşlarım! Bugün malum olduğu üzere Başbuğumuz Alparslan Türkeş'in 2...
2008-2013 yılları arası kısa adı DİTİB olan Diyanet Türk İslam Kültür Dernekleri Birliği Göppingen Merkez Camii’ne kadrolu beş yıllığına din görevlisi olarak atanarak görev yapan, talebeler yetiştiren, sevilen severek gönüllere dokunan Yahya Yılmaz Hoca hizmet süresi dolunca, Türkiye’mize dönerek Sakarya şehrinde de Kur’an Kursu öğretmenliğine başladı. Çok sayıda Kur’an talebesi yetiştirdi. Kendis...
Sürgünün 78. yıl dönümünde Kırım Tatarlarının yarası kanamaya devam ediyor. Kendi vatanında zulüm gören, Doğu Türkistan Çin işgali altında, işgalden azınlığa düşen Kırım Tatarlarından kendi vatanında vatansız bırakılan Ahıska Türklerine vaziyet ne ise, kendi vatanında Türklüğünü kullanamayan yasaklanan Lozan antlaşmalarına uymayan Yunanistan’daki Türklere, ya da Irak Türkmenlerine veya Suriye’dek...
Yarınımızdan emin olmamız için, Çocuklarımıza, mübarek ay ve günleri sevdirelim, sahip çıkmaları için öğretelim, milli İslami değerlerimizle yetişmeleri için gayret edelim. Ramazan ayının dinimizde büyük bir önemi ve diğer aylar arasında seçkin bir yeri vardır. Çünkü kutsal kitabımız Kur'an bu ayda indirilmeye başlanmıştır. Kur'an'da bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen "kadir gecesi" yine ...
Baden-Württemberg Eyaleti'nin kentlerindeki Avrupa Türk İslam Birliği (ATİB) üyesi Herrenberg, Horb, Albsdat, Ebingen, Stuttgart, Kornwestheim, Salah, Plochingen ve Göppingen Türk Kültür Merkezilerinde "Haricilik ve Avrupa’da Geleceğimiz" konulu bir konferans düzenlenmişti. Konuşmacı olarak ATIB Eski Gençlik Kolları ve daha sonr...
Bugün Ozan Arifimizin vefatının 3.yıldönümü. Ülkü ocakları genel başkanlarımızdan, Almanya Türk Federasyon genel başkanlarından, kısa adı ATIB olan Avrupa Türk İslam Kültür Dernekleri Birliğinin kurucularından Dr. Ali Batman, “Ozan Arif'i hayır, rahmet ve dua ile anıyorum," dedikten sonra, "Ozan Arif' in yeri, çok ...
Almanya’nın Göppingen şehrinde, on beş bine yakın Türk vatandaşı yaşamaktadır. 3 bin ilk ve orta öğretime devam eden öğrencilerimizle birlikte yüzlerce üniversitede okuyan gençlerimiz var. Çok şükür memur, mühendis, mimar, avukat, ekonomist, serbest iş insanlarımızın varlığından mutlu oluyor geleceğimiz adına ümitleniyoruz. ...
Büyük dava insanı, şair yazar Seyit Ahmet Arvasi 31 Aralık 1988'de 33 yıl önce sevgilisine kavuştuğu bugünde rahmetle, hürmetle anıyoruz. Ruhun şad mekânın cennet olsun. Yıl 1988 Eylül ayının bir Cuma günüydü. Türkiye gazetesinden İbrahim Bolater (Rahmetli) Nurtingen temsilcisi Celalettin Gül ile birlikde Stuttgart başkonsolosluğu...
Sarıkamış'ta 60 bini donarak olmak üzere 78 bin şehit vermiştik. 1914 yılının 15-22 Aralık tarihleri arasında, Sarıkamış yakınındaki Allahuekber dağlarında, Kars'ı Ruslardan geri almak için harekata katılan 60 bin asker donarak şehit oldular. Tek kurşun bile atmadan kara kışın hışmına uğrayan binlerce Türk askeri için çok yazılar, şiirler yazıldı. Acaba o ...
Kuzey Almanya eyaletinde uzun yıllar öğretmenlik, bir dönem de Stuttgart T.C. Başkonsolosluğu Eğitim Ataşeliği görevlerinde bulunan Almanya'da yüzlerce gençlerimize dokunan milli kimlikle yetişmelerine vesile olan eğitimci hocamız Zeki Önsöz bize Almanya hatıralılarını okuyucularımız için anlattı. Okuyacağınız gibi, Avrupa’da görev yapa...
Kıymetli okuyucularım her birimizin gurbet yaşantımızda unutamadığımız, iyi ve kötü hatıralarımız mutlaka vardır. Sizlere uğradığım bir haksızlık hatıramı bu yazımda paylaşacağım. Yarım asra yakın, üyesi olduğum (kısa adı AOK olan) Alman Hastalık Kasasıyla 1990’lı yıllarda bir problem yaşadım. Belki benim durumumda olan, okurlarımıza faydalı olabilirsem kendimi mutlu hissedece...
Dr. Ali Batman, Ülkü Ocaklarının Muhsin Yazıcıoğlu'ndan önceki genel başkanıdır. Almanya Türk Federasyonunda Musa Serdar Çelebi başkandan sonraki genel başkanıdır. Ülkü Ocakları ve Federasyon başkanlıklarında hitabeti en güçlü başkanlarından biridir. Dr. Ergezer'in dediğine göre: “Bu şiiri Dr. Ali Batman'dan dinlerk...
Obertürkheim ,Untertürkheim Bir yerin adı verilince Türk ismi, Yüreğim sevinir, kalbim öğünür, Ne büyük milletiz biz, Yüce Allah Türkü yaşatır. Sen de sevin, sende öğün, O isim ki aşkla, şevkle söylenir. Bir zamanlar Milletmişiz, hem nasıl Milletmişiz Gelmişiz dünyay...
Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet, Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir; Mehmet Emin Yurdagül. Yarım asır Almanya'nın Ulm şehrinde ikamet eden, Ozan Nihat Sönmez, Hafta sonları evinde kalmadı, elinde sazı ile Kısa adı Türk Federasyon olan, Avrupa Demokratik Ülkücü Türk Dernekleri ve ATİB Avrupa Türk İslam Kült...
Türkiye’nin yanı başında, bir AB ülkesi olan Yunanistan'da soydaşlarımıza uygulanan mezalimi seyretmeyi bir tarafa bırakalım haberimiz dahi olmuyor. Milli konulardan habersiz siyasetçiler kendi koltuklarını, çıkarlarını düşünmekten, Bizans entrikaları oyunlarıyla oynamaktan dışarıya bakmaya vakit bulamıyorlar. Bu milli konuyu haftalardır duymadık, okumad...