İşgal rejimi basın ve medya organlarını takip ederek işgal cephesinin iç dinamiklerini ve durumunu takip etmektedir. Bu anlamda yazar Guy Shalev’ın Haaretz’de yayınlanan aşağıdaki yazısını Türkçeye çevirerek istifadeye sunmuştur.
O günden itibaren, 22 ay boyunca, İsrail Gazze'deki sağlık sistemini sistematik şekilde yok etti.
7 Ekim’in acısı bedenimizi ve ruhumuzu sararken, buna rağmen her gün bir bebekle ve hamile eşimle birlikte sığınaklara koşuyorduk.
Aynı gece, “İnsan Hakları İçin Hekimler” örgütü olarak, Gazze’deki Kudüs Hastanesi’nin direktörü Dr. Beşar Murad’dan acil bir telefon aldık. Dr. Murad, hastanenin tahliye edilmesi yönünde bir bildirim aldığını iletti. Bu bildirim, yaklaşmakta olan bir saldırının habercisiydi. Hastane boşaltılması yönünde bir bildirim almıştı; bu, bir saldırının habercisiydi. Hastane, yüz binlerce sivile hizmet veriyor ve o an içinde yüzlerce hasta ve binlerce yerinden edilmiş kişi barınıyordu.
Şafak vakti, uluslararası hukukun sağlık tesislerine tanıdığı özel koruma nedeniyle, İsrail Yüksek Mahkemesi’ne saldırının durdurulması için acil başvuruda bulunduk. Böyle tesislerin hedef alınması yalnızca sağlık çalışanları ve hastalara değil, bu hizmetlere bağlı binlerce sivilin yaşamına da zarar veriyordu.
İsrail ordusu hastaneye saldırmayı planlamadığını iddia etti. Ancak dokuz gün sonra yeni bir tehdit geldi. Yeni bir başvuru yaptık, ancak mahkeme müdahaleyi reddetti.
İlk tehdidin ardından üç hafta sonra, 12 Kasım'da, hastane kuşatma ve bombardıman sonucu çöktü. Dr. Murad’ın aramasından sonra bir daha uyuyamadım. Başımı ellerimin arasına aldım ve kendime şunu söyledim:
Onları öldürmek istiyorlar. Yaşlı bir hastayı, doğum yapan bir kadını ya da küvözdeki bir bebeği öldürmek istiyorlar. Bunu söylerken kendime inanamadım.
O günden itibaren, 22 ay boyunca, İsrail Gazze'deki sağlık sistemini sistematik şekilde yok etti. Her aşama, bir öncekinden daha fazla yıkıma neden oldu. Kuzeydeki hastaneler bombalandı, kuşatıldı, yakıt temini engellendi. Hastalar ve yerinden edilmiş aileler güneye kaçtı. Deir el-Balah, Han Yunus ve Refah’taki hastaneler taşma noktasına geldi. Şifa Hastanesi’nin çöküşünden sonra Nasser Hastanesi hedef alındı, ardından Avrupa Hastanesi de çökmeye başladı.
Her yeni saldırıyla birlikte, başka hastaneler de işlevsiz hâle geldi. Sağlık çalışanları öldürüldü ya da tutuklandı. Temel sağlık hizmetleri verilemez hâle geldi.
İsrail ordusunun bu hastanelere yönelik her saldırısına (el-Raade ve Aksa Şehitleri Hastaneleri hariç) şu iddia eşlik etti: "Hamas bu hastaneleri kullanıyor, bu nedenle korunma haklarını kaybettiler". Ancak bu iddialar bağımsız bir merci tarafından doğrulanmadı ve İsrail tarafından sunulan kanıtlar genel, soyut ve ikna edici olmaktan uzaktı.
Sağlık altyapısının çökertilmesi, her seferinde daha da kötüleşen sistematik bir başarısızlığa yol açtı. Yerinden edilme, aşırı kalabalıklaşmaya ve kontrolsüz hastalık yayılımına neden oldu. Kanalizasyon sisteminin çökmesiyle salgınlar yayıldı. Abluka felaketi derinleştirdi: Tıbbi tahliyeler durdu, sınır kapıları kapatıldı, insani yardımlar tükendi. Açlık ağırlaştı, özellikle çocuklarda.
6 ay ile 2 yaş arasında olan çocukların %92’si yeterli beslenmeye ulaşamıyor. Savaşın başlangıcından bu yana en az 76 çocuk açlıktan hayatını kaybetti.
Oysa bu sağlık sistemi, İsrail ordusunun yaraladığı 139.607 Filistinliye ve diğer hastalara hizmet vermek zorundaydı.
Gazze’de yaklaşık 4700 kişi uzuvlarını kaybetti, bunların %20’si çocuktu. 58.573 Filistinli öldürüldü (yalnızca kimlikleri doğrulananlar). Bu, Gazze nüfusunun yaklaşık %2.5’ine denk geliyor. Ölenlerin içinde 17.000’den fazla çocuk var. İşte soykırım böyle görünür. Bu ağır sonuca, aylar süren belgelemelerden, sağlık ve hukuki durumların derinlemesine analizinden ve yerel ile uluslararası uzmanlarla yapılan iş birliğinden sonra vardık. Gerçeğe bağlı kalmalıyız. Gerçek, ayrıntılarda, genel tabloda, olgular ve hukuki analizde saklıdır.
Bu nedenle, “İnsan Hakları İçin Hekimler” örgütü bugün bir rapor yayımlıyor. Bu rapor, İsrail’in Gazze’deki politikalarının Filistinlilerin temel yaşam koşullarını nasıl yok ettiğini analiz ediyor:
• Sağlık sisteminin çökertilmesi
• Yaralı ve hastaların tahliyesinin engellenmesi
• Aç bırakma politikası
• Abluka
• İnsani yardımların askeri amaçla kullanımı
• Yerinden edilme
• Evlerin yıkılması
• Kanalizasyon sisteminin çökmesi
• Salgın hastalıkların yaygınlaşması.
Yaklaşık iki yıldır, Gazze’deki meslektaşlarımızın – ölümcül saldırılar altında hayat kurtarmaya çalışan sağlık çalışanlarının, nasıl cesaretle mücadele ettiklerine tanıklık ettik. İsrail, şimdiye kadar 1580 sağlık çalışanını öldürdü, 302’sini tutukladı. Aileleri ve toplulukları öldürülüyor, yaralanıyor ya da kaçmak zorunda kalıyorlar.
Gazze halkı, her gün gözlerimizin önünde temel yaşam koşullarının sistematik olarak yok edilişine tanıklık etti. Bu süreç, sadece tıbbi altyapının yok edilmesiyle sınırlı kalmadı; aynı zamanda temizlik sistemleri çökertildi, salgın hastalıklar kontrol edilemez hâle geldi. Örneğin salgınlar, yoğun yerleşim alanlarında kanalizasyonun yetersiz çalışmasından hızla yayıldı.
İnsan Hakları İçin Hekimler örgütü ile ortak yürüttüğümüz saha araştırmaları ve hukuki analizler net bir tablo çiziyor: bu bölgedeki yaşam hakkı ihlalleri kesin bir örüntü oluşturuyor. Sadece acil müdahale gerektiren tıbbi vakalara erişim engellenmekle kalmadı; kronik hastalıkların ilaç temininden söz edebilmek dahi neredeyse imkânsız hâle geldi.
Aynı zamanda, insani yardımların askeri kontrol altında kullanılmasına yönelik raporlar geldi, bu da yardımın hedefe ulaşmasına engel olurken Gazze halkının yaşam kaynaklarına erişimini dramatik şekilde kısıtladı. Ablukanın derinleşmesi, insani koridorların kapanmasına ve ciddi gıda krizine yol açtı. Bu ortam, ilk bakışta görünmeyen ama uzun vadede çok daha öldürücü etkiler taşıyan bir kırılma yarattı.
Hastaneler tahrip edildiğinde, gereken tıbbi tahliyeler yapılamadı. Yakıt eksikliği, cihazların çalıştırılamamasına neden oldu. Neticede yaralananlar tedavisiz bırakıldı, hayat kurtarıcı operasyonlar yapılamadı.
İşgücündeki sağlık profesyonellerine yapılan saldırılar, koruyucu bir kalkanın tamamen çökmesine yol açtı. Örgüt tarafından elde edilen belgeler şunu gösteriyor: 1580 sağlık çalışanı öldürüldü, 302 kişi tutuklandı. Bu, sadece bireyleri değil, toplumsal sağlık sistemini fiilen işlevsiz kıldı.
Bu rapor, hukukun üstünlüğünü korumanın önemini vurguluyor. Sağlık hizmetlerine erişim temel bir hak olarak kabul edilmeli ve uluslararası hukuk bu bağlamda açık yükümlülükler yüklemektedir. Kurumumuzun sunduğu bulgular, bağımsız uzmanlarca doğrulanan verilerle destekleniyor ve soykırım suçlamasının hukuken değerlendirilmesini gerektiriyor.
Sonuç olarak:
• Gazze’deki sağlık sistemine yönelik sistematik saldırılar, uluslararası hukukun koruması altındaki sivillerin yaşam hakkına doğrudan tehdit oluşturmuştur.
• Sağlıklı yaşam koşullarının bilerek yok edilmesi, beslenmeden içme suyuna, temel sağlık hizmetlerinden kronik bakım süreçlerine kadar geniş kapsamlı bir insan hakları ihlali serisinin parçasıdır.
• Bu durum sadece insancıl bir kriz değil, aynı zamanda uluslararası hukuk açısından ciddi ve somut sonuçlar doğuracak bir toplu hak ihlalidir’.’
Doğan Tufan
Kaynak: Filistin Diplomasi Merkezi
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Avrupa Türk’lerinin gür sesi nefesi, kıymetlisi Türk Kültürünün güzel sesi Ozan Nihat Sönmez hocamı yakından tanırım. Kendisi milli kültür davasının savunucusu güzel Türkçemizin nefesi sesi olarak yıllarca Avrupa Türklerine kültür ziyafetleri vermiş, Türk müziğini sevdiren Türkiye sevdasıyla aşıklık geleneğini sevdiren yaşatan ozanlarımızdandır. Avrupa Türklüğüne veda ederek Ülkemiz Türkiye’ye...
Üstat Necip Fazıl Kısakürek bir şiirinde; Çaycı getir ilaç kokulu çaydan Dakika düşelim senelik paydan. Zindan’da dakika farksızdır aydan Karıştır çayını zaman erisin Köpük köpük, duman erisin. Tunusluoğlu vakfı içerisinde bulunan. 50 yıllık Aynalı kahve Yozgatlıların uğradığı, sohbetin eşliğinde çay ve kahvelerin yudumlandığı tarihi Tunusluoğlu mekanındayız. Dire...
7-Ekim-2023 / 8-Ekim-2025 İki Yıllık Sürecin (731 Gün) Değerlendirmesi 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas ve İsrail arasında başlayan savaşta 730 gün sonra ateşkes geldi. Ateşkesi ABD Başkanı Donald Trump duyurdu. Ancak silahlar ve bombalar susana kadar Gazze'de on binlerce insan öldü, yüzbinlerce insan yaralandı ve Gazze'de deyim yerindeyse, taş taş üstünde kalmadı. İsrail bu barış sözüne sadık kal...
Prof. Dr. Recep Şahingöz Yozgat Bozok Üniversitesi (YOBU) Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Recep Şahingöz hocamın misafiri olduk. Bundan 30 yıl önce İngiltere’de mastır öğrenciliği döneminde geldiği Almanya’nın Göppingen şehrinde Yozgatlı Mehmet ve Ramazan Özcan kardeşlerin evinde tanışmıştık. O günden beri dostluğumuz devam ediyor. Prof. Dr. Recep Şahingöz Hoca Vatanseve...
Kara Eylül,12 Eylül 1980 Askeri ihtilal darbesi sonrası Kenan Evren'in, "Bir sağdan bir soldan ipe gönderdik" sözleri hala kulaklarımızda, adaleti yok saydı. Güya doğruluk terazisinden dem vurmuştu. Ülkücü şehit Mustafa'm Sizleri unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız. Ruhunuz şad, mekânınız cennet olsun. 12 Eylül 1980 mağdurları ve çilekeşlerinden Mustafa Pehlivanoğlu’nun Mamak aske...
Proje tabanlı faaliyetler yapmayı seven üniversite öğrencileri için fırsat sunan “Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES)” her geçen gün daha da görünür ve tanınır hale geliyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ÜNİDES, üniversite öğrenci topluluklarının projelerini hayata geçirmelerine kolaylık sağlamakta, yeni işb...
Yozgat’ın saygın iş insanı Bekir Kızılay’ı yakından tanıyalım. Yozgat Merkez Topçu köyümüzden. 1982 yılında dünyaya gözlerini açar. Temel eğitim, orta okuldan sonra Yozgat’ın sevilen Berberi olan ağabeyisinin yanında 1997 yılında mesleğe başlar. On yıla yakın ağabeyisinin yanında meslek eğitimini yapar ve uzun yıllarda mesleği üzerine çalışır bilgisini katlar. Daha sonrasını Bekir Kızılay’da...
Yozgat Millet bahçesi, evimize çok yakın. Sabah akşam eşim ve kızımla yürüyüş yapıyoruz. Burayı Millet bahçesi olarak düşünen ve seçenlere teşekkür ediyorum. Bizimle beraber onlarca vatandaşımızın gezi yollarında yürüyüş yapmaları, sohbet etmeleri, selâmlaşmalar millet bahçesine olan güven sevginin tezahürü. Millet Bahçesi Yozgat Valiliğin bahçesi gibi Yozgat Valiliğine gelen yüzlerce v...
Boğazkale İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün daveti üzerine ilçeye gelen akademisyenler ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde eğitim gören öğrencilerle buluştu. "Boğazkale Bilim ve Kariyer Söyleşileri" adıyla 26 Eylül 2025 Cuma günü gerçekleştirilen programda, Yozgat Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü’nden Prof. Dr. Mustafa Böyükata, Hitit Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimle...
Geçtiğimiz yıl kurulan Yozgat Çapanoğlu vakfının adresine geldiğimde batısında Çapanoğlu (Büyük) Camii, Alt tarafında Çapanoğlu Taksi durağı. Çapanoğlu olarak biz buradayız. Biz Yozgat’ız dercesine hayatta. Çapanoğlu Vakfı Başkanı Funda Çapan Özdemir Hoca Yozgat Bozok üniversitesinde öğretim üyesi olarak hizmet ediyor. Eğitim öğretimden sonra kalan vaktini Çapanoğlu vakfında geçiriyor. Vakfa ge...
Avrupa Türklerinin önderlerinden Yozgatlı Mehmet Akbul’ün kıymetli eşi Fikriye Akbul yengemiz ve kız kardeşi Zikriye Yıldız, doğup büyüdükleri Yozgat ili Sarıkaya ilçesine bir kütüphane birerde babaları adına çeşme yaptırdılar. Kütüphane ve çeşmelerin açılışına, ilçenin üst seviyede yetkilileri Akbul, Yıldız ailelerin yakınlarıyla birlikte çok sayıda vatandaşımız iştirak ettiler. Kızlık soy ...
Mersin'in Aydıncık ilçesinde yer alan Gilindire Mağarası, doğanın eşsiz güzelliklerini ve milyonlarca yıl öncesine uzanan tarihini ziyaretçilere sunuyor. Yenilenen girişi ve içerisindeki 'Aynalı Göl' ile unutulmaz bir keşif deneyimi yaşamak için şehir dışından gelenlerin uğrak noktası halinde. Akdeniz'e sıfır konumda yer alan Gilindire Mağarası, en az 30 milyon yıl önce oluştuğu düşünülen ...
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Genel merkez yönetim kurulu başkanı Halit Habip Oğlu basın bildirisi yayınladı. Habip Oğlu, paralel raporunda ABTTF, bu yıl kapsamı oldukça daraltılan Yunanistan raporunun içeriğinin taraflı, nesnellikten uzak ve hükümet yanlısı olup ülkede yaşanan insan hakları ihlalleri ve hukukun üstünlüğünün sistematik ihlalini tümüyle göz ardı ettiğine dikkat çekere...
Geçtiğimiz hafta içerisinde Yozgat ili Akdağmadeni ilçesinde 10 Eylül 2025 Çarşamba günü gerçekleştirdiği söyleşide “Asteroitler ve Meteoritler” konulu sohbete gençler ilgi gösterdi. Astronomiye ilgi duyanların Türkiye’nin farklı yerlerinde etkinliklere katıldığı gözlendi. Gençler arasında uzay çalışmalarına yönelik merakın da arttığının görülmesi yarınımızın ümidi olan gençlerimizden öğretmenl...
Geçtiğimiz hafta içerisinde yazılı ve görsel yayın organlarında BBP’tili Mustafa Efe Ünal şimdi İsrail Ordusunda görev yaptığı ile ilgili basın açıklaması yaptı. Genel Başkan Mustafa Destici, “İsmi geçen şahıs hiçbir zaman BBP’li olmamıştır” dedi. Destici, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Son günlerde bazı dijital platformlar ve internet sitelerinde yer alan haber ve biyografi içeriklerind...