Emekli olan üç evlat babası vefalı okurumuz Yozgat Sorgun, Tuzlacık köyünden orta boy zarf içerisinde yine A5 ebadında mektupla ismimin de yazıldığı, “Dolma Kalem” geldi.
Okurumun bu hediyesi beni çok sevindirdi, duygulandırdı.
Tuzlacık Köyü’nden 17 yaşındayken gurbet dediğimiz, gurbet bildiğimiz, çok gurbetçiye acı vatan olan, şimdi ise çocuklarımızın, torunlarımızın Vatanı; ‘Almanya’.
Augsburg şehrine aile birleşimiyle 1981 yılında gelmiş Neşet Tuzlacık, üç yıl kaldığı Bayern Eyaleti’nin Augsburg şehrinden tekrar Kuzey Almanya’nın Köln şehrine göç ediyor. Burada Ford fabrikasında işe başlar. Bu fabrikada tam 40 sene üç vardiya çalışır. Acı Vatan Almanya’da tam 45 sene çalışma süresi sonrası Ford fabrikası idaresi ile anlaşarak işten ayrılır. Üç yıl çalışmadan Ford fabrikası çalışmış gibi aylığını ödemeye başlar. 65 yaşı sonu emekli olur.
Neşet Tuzlacık, yıllar sonra emekliliği doğduğu ili Yozgat’ın Sorgun ilçesi Tuzlacık köyüne döner. Neşet, yıllar önce geldiği yarım asıra yakın çalıştığı yeri, illeri, iş arkadaşlarını, dostlarını unutamaz. İlk geldiğinde Yozgat’ı, Sorgun’u ve köyü Tuzlacık’ı özlediği gibi şimdide Köln’ü, Ford fabrikası iş arkadaşlarını, komşularını özlediğini söylüyor.
Özlemini gidermek için, Yozgat Çamlık Gazetesi’ni ve kendisi gibi gurbetteki vatandaşlarımızın sevinçlerini, tasalarını Anavatan Türkiye’mizin Yozgat ilimizin dünyaya açılan penceresi internetten Doğan Tufan’ın köşesini günü birlik okuyan, mesajlar yazan vefalı okurumuz Neşet Tuzlacık Sorgun ilinden bize, kendisi küçük ama mana ve anlamı büyük olan ismimizi işleterek bir dolma kalem göndermiş.
Alınca çok memnun oldum. Vefalı okurum olan hemşehrim Neşet, içine birde not yazmış, “Doğan ağabeyciğim bu kalem senin yazarlığının sembolü olsun, ilmîn artsın, kalemin hep yazsın. Bu hediyemi kabul eyle” Neşet.
Aldım kabul eyledim. Senin gibi vefalı okurumuz oldukça, Rabbim de ömür verdikçe yazmaya gayret edeceğim. Teşekkür ederim kardeşim, hemşehrim Neşet.
Tuzlacık Köyü
Tuzlacık Köyü, Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı, Sorgun’un 35 km. güneyinde, Sarıkaya ilçesine 12 km. mesafede şirin bir Kırım Tatar köyüdür. Tuzlacık Köyü hakkında bundan 25 yıl önce de Emel’de kısa bir tanıtma yazısı yayınlanmıştı.
Tuzlacık köyünün kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Ancak köyün 1873 senesinde Kırım’dan Dobruca’ya göç eden, oradan da Anadolu’ya gelen Kırım Tatarları tarafından kurulduğu rivayet ediliyor. Köyü kuranların Anadolu’ya gelmeden önce Dobruca’da Mecidiye’nin Korazlar Köyü’nde 20-25 yıl yaşadıkları bilinmektedir.
Bu yazıyı hazırlamamızda bize yardımcı olan Ethem Gökçebay kendisinin burada doğduğunu, babası Ekizoğulları’ndan Mehmet oğlu Said’in ise Türkiye’ye geldiğinde 18-20 yaşlarında olduğunu söylüyor. Ethem Dede’nin rivayetine göre, bir süre sonra Dobruca’da Osmanlı Devleti’nin elinden çıkınca, vapura binerek Samsun’a gelmişler. Babası ve bazı akrabaları Merzifon, Amasya ve Turhal üzerinden Yozgat’a gelmiş. Orada 80-100 hanelik bir Kırım Tatar mahallesi olan Develik mahallesine yerleşmiş, arabacılık yapmaya başlamış. Anadolu’nun değişik yerlerine yük taşıyormuş. Bu arada İzmir’e gittiğinde yine kendi akrabaları olan Kırım Tatarı Basmacızade Murat adli kişinin Fadime adındaki kızını kaçırmış ve evlenmiş.
Maddî durumu iyi olmayan başka bazı Kırım Tatarları da çoban ya da azap olarak çalışmak amacıyla Yozgat civarındaki köylere yerleşmişler, ancak oralara uyum sağlayamamışlar. Bunu üzerine, birkaç aile birleşip devlete başvurmuşlar. Kendilerine şimdiki Sarıkaya ilçesinin yeri, Toprakpınar köyünün yeri ve Tuzlacık köyünün yeri gösterilmiş. Sarıkaya’ya aynı dönemlerde gelen başka muhacirler yerleştiği için onlarla anlaşamamışlar. Toprakpınar’ı ise kendileri beğenmemişler ve köyün şimdiki bulunduğu yerin biraz güneyine, bugünkü Yozgat-Kayseri karayolunun alt kısmına yerleşmişler.
Yağızhan Şenol’un Tuzlacık köyü hakkındaki yukarıda anılan yazısında belirtildiği üzere köyün bu ilk kurucuları buraya Kırım’daki köylerinin adını vermişler. Ev yapacak durumda olmadıklarından toprağı kazıp üstüne ağaç kapatarak barınmaya başlamışlar.
Ancak daha güneydeki Mırıklarçatı adlı köyde yaşayan Ermeniler rahatsız olmuşlar. Geceleri barınaklarının çatısını başlarına uçurup rahatsız etmeye ve onları kovmaya çalışmışlar. Bunun üzerine köylüler çareyi daha kuzeye çekilmekte ve civar köylerdeki Kırımlıları toplamakta bulmuşlar. O dönemdekilerden, Ethem Dede’nin hatırlayabildikleri Ozanlı Osman (çam Aqay), Ozanlı Kasım, İnkışlalı Ahmet, Salirli Yahya, Burunörenli İslâm Ethem Dede’nin babası da o dönemde köye yerleşmiş. Sayıları artınca Ermenilerle açıkça kavga etmeye başlamışlar. Uzun süren mücadeleden sonra mahkemeye başvurmuşlar. Yetkililer iki köyün sınırlarını belirleyerek anlaşmazlığa son vermişler.
Zaman içinde köyün nüfusu artarak tamamı Kırım Tatarı yaklaşık 60 haneye ulaşır. Ancak Türk İstiklâl Savaşı sırasında köyden yaklaşık 60 kişi savaşa gider ve hiç dönen olmaz. Bu şekilde köyün nüfusu bir ara 10-15 haneye kadar düşer. Nüfus ancak zaman içerisinde 40-50 haneye ulaşır. Ne var ki, bu sefer de 1950’lerde Ankara ve İstanbul’a olan göçler nüfusu tekrar tekrar azalmıştır. Şu anda (1997) öğretmen ve imam da dahil köy ahalisi toplam 22 haneden ibaret olup, yasayan insanların çoğunu yaşlılar oluşturuyor. Tuzlacık Köyü bugün görünüş itibariyle tipik bir Anadolu köyüdür. Köyün ortasından akan dere, kıyısına dikilen kavak ağaçlarını sulamakta ve şeker pancarı tarımında kullanılıyor. Değerlendirilmesi halinde önemli potansiyel oluşturan su, işgücü yetersizliği sebebiyle değerlendirilemiyor. Köyde yetiştirilen başlıca ürünler buğday, arpa, şeker pancarı ve yeşil mercimektir. Bol miktarda kavak da yetiştiriliyor. Okulun bahçesindeki yaklaşık 30 sene önce öğretmenlik yapan Mehmet öğretmenin diktiği çam ağaçlarını da ekleyince Tuzlacık köyü civardaki en yeşil köy görüntüsünü almaktadır. Hayvancılıksa herkesin kendi ihtiyacını karşılayacak oranda yapılıyor. Hayvancılık bu husustaki ilk ciddî girişim sahibinin ölmesiyle şimdilik kesintiye uğramış. Birkaç yıl önce yapılan camisiyle de köy civarın en yeni ve en güzel camisine sahiptir.
Anadolu’daki en eski medeniyet merkezlerinden birinin kalıntılarını taşıyan Alişar Höyüğü köyün birkaç kilometre batısındaki Alişar köyü sınırları içinde yer alıyor. Aslında Tuzlacık köyünü de içine alan tüm bölge bu kalıntılardan nasibini almış. Köyün yaşlıları eskiden bağların bulunduğu yerde büyük bir kilise kalıntısı olduğunu, ancak zaman içerisinde kaybolduğunu söylüyorlar. Yine eskiden bazı yerlerden yağlı ağaçtan yapılmış su kanalı kalıntıları çıktığı söyleniyor.
Bugün kökeni Tuzlacık köyü olan insanlar özellikle Ankara’da yaşıyorlar. Çoğunluğu isçi ya da memur olarak çalışıyor. Bunun yani sıra az sayıda ticaretle uğraşanlar da var. Eğitim seviyesi yetişkinler arasında çok yüksek değil. Ancak gençler bu konuda daha gayretliler. Çoğu üniversite bitirmeye çalışıyor. Tuzlacık Köyünden yetişen insanlar arasında Konya Selçuk Üniversitesi’ndeki Doç. Dr. Yaşar Erdemir, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Dr. Cemal Erdemir ve Kırıkkale Üniversitesi’ndeki Hayrettin Gökçebay sayılabilir. Anadolu’ya olan göçten beri köyden Kırım’a ilk defa Ahmet Gökdemir ve İsmet Yüksel gitmiştir.
Tuzlacık köyünde Kırım Tatar âdetleri artık unutulmaya başlanmıştır. Eskiden köy dışından evlilikler olmazken artık buna dikkat edilmiyor. Köyün gençlerinin Ankara ve İstanbul’a göç etmesi de köklerle bağları iyice zayıflatmıştır. Kırım Tatarcası gençler tarafından artık sadece anlaşılıyor, konuşulamıyor. Köy içerisinde bile dış evlilikler sebebiyle ana dili yavaş yavaş terk ediliyor. Bütün bunlara rağmen âdetler tamamıyla unutulmuş değildir. Özellikle yemek konusunda büyük bir titizlik sürüyor. Çibörek, qaşıqbörek, tabaqbörek, köbete hâlâ sofraların vazgeçilmez aşlarıdır.
Tuzlacık köyünde Kırım’dan taşınan âdetlerin bir ölçüde de olsa izlerinin yaşatıldığı vesilelerden biri de toylar, yani düğünlerdir. Toylar Perşembe günü düğün evinde bayrak dikilmesiyle baslar. Toyları duyurmak için çevre köyler “oquyuntu” adındaki şekerle davet edilir. Toyun başlayacağı gün düğün sahipleri davullu-zurnalı ev ev gezerek toyu tekrar haber verirler. Bayrak direğinin sağına ve soluna birer elma asılır. Bayrak dikilince gençler elmalara tas ve saire atarak düşürmeye çalışır. Düşürebilenin kısmetli olacağına inanılır. Toylarda, Kırım halk oyunlarının unutulması dolayısıyla Yozgat yöresi oyunları kendini göstermektedir. Perşembe, Cuma ve Cumartesi akşamları erkekler, gençler ve kadınlar farklı köy odalarında toplanarak oyunlar oynarlar. Pazar günü erkek tarafı gelin almaya konvoylar halinde gider. Gelin damat evine getirilince daha yere basmadan içinde bozuk para dolu olan küp yere atılarak kırılır ve paralar etrafa saçılır. Gelen misafirlere lokum ikram edilir.
Ramazan ayında her ev cami avlusunda iftar yemeği verir. Bayramlarda bayram yemeği mutlaka köyün yaşlılarının evlerinde yenilir. Bayram yaz mevsimine rastlamışsa gençler bağlarda toplanıp salıncaklar kurup piknik yapar, eğlenirler.
Asker uğurlarken askere gidecek genç bütün evleri dolaşarak herkesin gönlünü alır. Gezdiği evlerden harçlık alarak askere gider.
Neticeten, Tuzlacık köyü Orta Anadolu’daki pek çok diğer Kırım Tatar köyünün kaderini yaşamaktadır. Sosyal ve ekonomik sebeplere bağlı olarak, nüfus giderek azalırken, Kırım’dan getirilen âdetler, kültür ve dil de hızla erimektedir. Bununla birlikte, köyde Kırım ruhu ölmüş de değildir. Köyden çıkarak şehirlere yerleşmiş olan ailelerin gençlerinin birçoğunda Kırım sevgisinin ve bilincinin yeniden uyanmakta olduğu ve bunların Kırım ile ilgili çeşitli millî faaliyetlerde yer aldıkları gözlenebilir.
Kaynak: 220, Kemal ALTINTAŞ, 1997, Dergi
1 Yağızdan Şenol, “Tuzlacık Köyü”, Emel (İstanbul), No.: 68 (Ocak – Şubat 1972), ss. 34-35.
Foto: Neşet Tuzlacık
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Geçtiğimiz pazar günü, çocukluğundan beri tanıdığım, Kahraman Maraşlı 1980’lerde Esslingen Ülkü Ocağından tanıdığım, daha sonra Göppingene taşınarak uzun yıllar döner Imbis’i işleten, Türk Kültür Merkezinin üyesi olan Beyazıt Kaya’nın büyük oğlu Bayram Kaya ile birlikte öğle namazı sonrası hatırlı mis kokulu kahve yudumladık, sohbet ettik. Bayram Kaya 1990 yılında Kurucusu olmakla gurur ve ...
İstiklal mücadelemizin sembolü olan 19 Mayıs'ın Gençlik ve Spor Bayramı olarak ilan edilmesi, geleceğimizin teminatı ve umudumuz olan gençlere verilen önemin göstergesidir. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun. 19 Mayıs’larda birlik, dirlik içinde olmak dileğiyle. Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcından beri süregelen bu #BitmeyenYolculuk 106 yaşında. Kutlu olsun… #19mayis...
Yozgat Türk Ocağında konfe konferanslar devam ediyor, "Ocakbaşı Sohbetleri" programında geleceğe projeksiyon tutuluyor. Yozgat Türk Ocağı “Ocakbaşı Sohbetleri” programının konuğu olan Yozgat Bozok Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç Dr. Mustafa Özalp, "3. Dünya Savaşı Öncesinde Ticaret Koridorları" başlıklı konuşmasıyla katılımcılar...
Almanya’nın Pforzheim kentinde faaliyetlerini sürdüren Pforzheim ve Çevresi Türk Veliler Derneği, her yıl olduğu gibi bu yıl da Anneler Günü’nü unutmadı. Anneler gününü kutladı. Türk Veliler Derneği Başkanı gazeteci dostum Mümin Karaca, tüm annelerin Anneler Günü’nü kutlayarak, ”Bu yıl tüm anneleri yılın annesi seçtik. Bu etkinliğimiz ile genç nesilleri ve çocuklarımıza bugünü anmaları için...
Avrupalı Türklerin milli hafızası ve sesi olan araştırmacı yazar gazeteci İlhan KARAÇAY, yayınlanan Hollanda’da 3. Kuşakla konuşmalar kitabının tanıtımında yaptığı konuşmada, “Kitap çok beğenildi” dedi. Bir göç hikâyesi, üç kuşaktır devam eden bir kimlik arayışı ve geleceğe uzanan yeni bir ses… Hollanda’ya Türk göçünün 60’ıncı yılı dolayısıyla düzenlenen anlamlı etkinlikte İlhan Karaçay, “Ü...
Stuttgart Başkonsolosluğu Din hizmetleri Ataşeliği 2025 yılı 6. Bölge Temel Dini Bilgiler ve Genel Kültür Bilgi Yarışması Göppingen DİTİB Merkez camiinin ev sahipliğinde düzenlendi. Almanya başta olmak üzere Avrupa ve dünyada Diyanet Türk İslam Birliği (DİTİB) başkanlığına bağlı Din Eğitimi ve İrşâd Hizmetlerinde; Almanya genelinde, sahasında uzman, ilahiyat eğitimi almış din görevlilerince, ca...
Yozgat İstiklal Orta okul öğrencisiyim. Dindersi ve Ahlak dersleri hocamız Ahmet İşbilir, Yozgat Büyük Ülkü Derneği’nin başkanıydı. Rabbim ona rahmet eylesin. 3 Mayıs Türkçülük Bayramının afişlerini, astık bildirilerini dağıttık. O’günü bayram havasında teneffüs edip büyük bir şevk ve zevkle büyüklerimizin konuşmasını dinlemiştim. Rahmeti rahmana göçen İlim ve bilim insanı Prof. Dr. Reha Oğuz Türk...
Almanya’da zaman zaman bu tür mesnetsiz, nefret ve düşmanlık kokan, bu tür olaylara şahit olmaktayız. Bu olayların merkezinde bazen Türk asıllı resmî görevliler bezende içinde yaşadığımız ülkenin görevlileri tarafından oluşmaktadır. Almanya’da yaşayan, ömrünün 45 yılını burada tüketen biri olarak diyorum ki; bizim çok iyi Alman dostlarımız var. Bizi anlayan dinleyen yardım edenler çoğunlukta. İkam...
Almanya’da Türk asıllı Alman vatandaşı olan Türklerin kurduğu BIG Partisi geçtiğimiz hafta sonu genel kurulunu topladı. Toplantı sonrası Yeni Merkez Yönetim Kurulu seçildi. BIG Genel Kurulu, Sosyal Adalet Mücadelesinde Bir Dönüm Noktası Oldu BIG Partisi, geçtiğimiz hafta sonu Trebur’da gerçekleştirdiği Genel Kurul’da yeni Merkez Yönetim Kurulu’nu seçerek Almanya’da kapsayıcı, adil ve güçlü b...
Anavatan Türkiye’mizde ve Balkanlar’da Türk devletlerinde, dünyada büyükelçiliğimiz ve başkonsolosluklarımızın bulunduğu devletlerde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşku ile kutlandı. (Stuttgart Başkosolosu Makbule Koçak Kaçar) Türkiye Cumhuriyeti Stuttgart Türk Başkonsolosluğu sosyal medya hesabından yayınladığı duyurusunda, Württemberg bölgesinde 41 etkinlikle kutlanac...
Avrupa Batı Trakyan Türk Federasyonu Almanya’nın Gießen şehrinde genel kurulunu topladı. Yeni Yöneticilerini Seçti. Genel Kurul’da yapılan seçimlerde ABTTF’yi önümüzdeki dört yıl yönetecek 22. Dönem Başkanlık Kurulu ile Denetim ve Disiplin Kurullarını da belirlendi. Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), 19 Nisan 2025 Cumartesi günü 22. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nı gerçekleştirdi....
8. Cumhurbaşkanımız rahmetli Turgut Özal’ı 32. Vefat yıl dönümünde rahmet ve minnetle anıldı. Gücünü milletten alan, demokrasiye ve halka inanmış, Türkiye’yi dünyaya açan, hizmetleriyle Türkiye’ye çağ atlatan Turgut Özal’ı vefatının 32. Yılında Rahmet, minnet ve şükranla kabri başında anıldı. Mekânın cennet olsun milletini seven adam. Milletine aşık devlet adamı Turgut Özal başbakanlığı dön...
Muş Alparslan Üniversitesi “Genç Ar-Ge Söyleşileri” ile akademisyenleri liselilerle buluşturdu. Muş Alparslan Üniversitesi Rektörlüğünün konuğu olarak şehirde bulunan gönüllü akademisyenler, Muş İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde düzenlenen “Genç Ar-Ge Söyleşileri” ile ziyaret ettikleri okullarda 11 Nisan 2025 Cuma günü liseli gençlerle bir araya geldiler. Muş Alparslan Üniversitesi ...
Türk milliyetçiliğinin büyük lideri, Başbuğu, Alparslan Türkeş (1917-1997) vefatının 28. yıl dönümünde rahmet ve Şükran’la yad edildi. Kabri başında ölmeden önce genel başkanı olduğu MHP genel idare kurulu ve genel başkanı Devlet Bahçeli ve Ülkü ocakları genel başkanları Yasin-i Şerif okuyup dua ettiler. Ruhu şad mekânı cennet olsun. 1980 öncesi Ülkü Ocakları ve Almanya Türk Federasyonu Genel B...
Berlin’de Müslümanların Meftun olduğu Kabristanlığa ziyaretler edildi. Fatiha’lar okundu. Almanya’nın başkenti Berlin şehrinde insanlarımıza ve insanlığa hizmette öncü kuruluşlarımız, Ramazan Bayramı süresince Berlin şehrindeki Müslüman mezarlığına ziyaret ettiler. Berlin’de faaliyette bulunan Berlin Alperen Ocakları, DİTİB, ERIAD, EUBA, Hayrat Berlin, İGMG, Islamische Föderation, MÜSİAD...