• 05 Ekim 2020
• 4104

İNSANIN GÖBEK BAĞININ GÖMÜLÜ OLDUĞU TOPRAKLA BULUŞMASI  HEM HAZ HEM DE HUZUR VERİYOR.

Hollanda'nın Tilburg şehri belediye başkanı sayın PETER NOORDANUS tarafından Kraliyat Nişanı verilen Hollanda Diyanet vakfı yöneticilerinden, İkinci Bahar derneği başkanı olan ayrıca Hollanda Yozgatlılar Federasyonu( DUYKON) Yönetim kurulu üyesi 40 Yıldır Hollanda da sosyal hizmetler içerisinde hizmet eden gönüldaşım Ahmet Arslan başkanımla Avrupa'ya  Göçün  59. yıĺı nedeniyle bir röportaj yaptık.

Ahmet Arslan kimdir okuyucularımıza kendinizi tanıtır mısınız? 

 Efendim ben Ahmet Arslan 1956 yılında yozgat ili çayıralan ilçesi turluhan köyünde 1  odalı taş duvarlı, toprak tavanlı eski bir evde ailenin ikinci erkek çocuğu olarak  dünyaya gelmişim. Babam Ahmet annem fadime ve ağabeyim Ali ve ben genelde Anadolunun özelde yozgatın o zamanki makus kaderi olan yoksulluk ve fakirlikle mücadelisini tek odalı yazları çok sıcak kışları alabildiğince soğuk olan tek odalı o evi kah mutfak olarak, kah yatak odası,kah banyo olarak kullanarak yaşama tutunmaya çalışmışız.
Babam yirmi dört ay süren askerlik hizmetini tamamladıktan sonra, bu süre zarfında ev ve çocuklarının bakım ve geçimlerini teğmin etmekle büyük bir yükü omuzlarında taşıyan annemden ev geçim sorumluluğunu tekrardan üstüne almış.
O zamanlar ne ekilecek yeterli bir tarla ne çalışılarak para kazanabilinecek bir iş yeri, gün bulunup gün yenilen zaman zaman kuru soğanı yufka ekmeğe katık yapılarak öğün geçirmek nerdeyse tüm köylünün ortak kaderi olmuş. Babam bir taraftan üç beş bölük küçük tarlayı ekiyor, bir taraftanda babasından görüp öğrendiği marangozluk zanatını ellerine bulunan yetersız alet ve edavatla kapı,pencere, yaba, anadut vb şeyleri günlerce hatta haftalarca uğraşarak yapıyor ve bu ürettiği şeyleride bazan çok uzak yerlere eşek üzerine yükleyerek götürüp satıyordu. Fakat dört kişilik bir aile nufusunu bu küçük ve sabit olmayan gelirle  geçindirmek ve boğaz tokluğuna şükretmekten başka bir şeyler yapmanın  zaman ve arayış vakti gelmişti. 1955 yılında fakir ve fukara insanların, o yıllar umutları ve kazanç kapıları olarak gördükleri GURBET ELLER , yani Türkiyenin o dönemler sanai adımlarını  atarak fabrikalar kuran büyük şehirler İstanbul, Ankara, İzmir, Adana gibi şehirler yeni bir geçim kapısı olduğu duyumları onları hayellerinin merkezine doğru arayışlarına ve o konuda adım atmalarına vesile kılmıştı
Babam ailemi biraz daha rahat ettireyim, nafakalarını kazanayım ve  çocuklarımın geleceği ve tahsillerini daha uygun şartlarda ve imkanlarda teğmin edeyim diyerek köyümüzden kendi emsali üç arkadaşı ile bir öğleden sonra güneş batmaya yakın ceplerinde cüzi miktarda eşten dostan borç alınan cep harçlıkları ile elçi köyü üzerinden kayseriye doğru arkalarında göz yaşları içerisine bıraktıkları en sevdiği ailesi ve tüm sevdikleri oldukları halde yola revan oldular.
Kaderleri bu dört arkadaşı Adana şehrini mesken tutmayı nasip etmiş olacak ki Sabancı holdigin ilklerinden olan Bossa tekstıl fabrikasında kendilerine kalıcı bir iş buluyorlar. 1957 yılı ortalarında Adana karşıyaka semtinde kiralanan bir gece kondu Yozgat'ta bulunan diğer aıle fertlerimizin bir araya gelmesine vede yeni yaşam yerimizin belirlenmesinde en büyük etken olmuştu. Tahminen iki yıl süren kiracılık yavuzlar mahellesinde çıkmaz bir sokaktan alınan küçük bir arsa üzerine yapılan bir oda bir ufak mutfak betonarme bir ev yapımı ile tamamen yerleşik düzene geçmiş oluyorduk.
Anne kucağında küçük bebek olarak başlayan ve okul çağı yaşına geldiğim o yıllarda zaman zaman yozgattan gelen akrabalar sayesinde doğduğum topraklardan haberim oluyor, gelen misafirlerin anne ve babamın üzerinde bıraktıkları mutluluğa şahit oluyordum.
1963 – 1968 Yılı kiremithane ilk okulu
1968- 1971 Yavuzlar orta okulu
1971- 1973 Karşıyaka lisesi 
Babamın 1969 yılında hollandaya işci olarak ikinci gurbete hem de ülkeler  aşarak gitmesi ve orada işci olması, tahsil hayatımı Lise ikiden terk etmeme ve tahsilimi yarım bırakmama neden olan delikanlılık dönemi pembe hayelleri arkadaş gurubunun olumsuz yönde söylem ve teşvikleri ile yarım kalmış son bulmuştu.
Babamın beni hollandaya götürmek için yaptığı bir kaç girişimin neticesi olumsuz olunca Adana'da bulunan paktaş tekstil fabrikasına girip bir buçuk sene çalışarak aile bütçesine küçük bir katkı sağlamak vede askerlik görevi için vakit doldurmak gerekiyordu.
1976-1977 yılları Antalya ve kıbrıs on sekiz aylık askerlik görevimizi tamamladım. Teskiremi alarak  evimize döndüm.

Hollan'da serüveniniz ne zaman başladı?

1978 yılı nisan ayında Hollanda'ya aile birleşimi ile ikici vatana merhaba diyerek yaşamımızı şekillendirmeye başladık. Büyük şehirden gelmenin verdiği manevi cesaret ve gençlik yıllarının verdigi alışganlıkla hemen sosyal kültürel faliyet yapmanın yollarını ve imkanlarını aramaya başladım.

Kültürel derken bir teşkilatta görev mi aldınız?

• 1979 yılında Avrupa Türk federasyonunun Yerel tilburg şubesinde  muhasebecilik ile gönüllü çalışmalara başladım
• 1982 yılında hollanda diyanet vakfı süleymaniye cami yönetim kurulu  üyesi olarak başlayan dernekçilikte sırası ile muhasebe,sekreterlik ve başkanlık olmak üzere yaklaşık otuz yıl hızmet dönemi
• Hollandadaki hollanda diyanet vakfına bağlı camilerin üyesi olduğu Türk islam kültür dernekleri federasyonunda, önce denetleme kurul  üyeliği sonraki yıllar yönetim kurul üyeliği ve muhasip 
• 2002 /2005 yılları arasında 150 caminin üst kuruluşu olan hollanda diyanet vakfı yönetim kurul üyeliği
• Dört yıl boyunca hollanda diyanet vakfına bağlı 23 cami başkanlarının oluşturduğu ortak çalışma gurubunda başkanlık yaptım
• Uzun yıllar cami ve kiliseler arasında diyalog ve tanışma ve istişare toplantılarına katılım
• Hollanda yozgatlılar federasyonu kurulmasında aktif olarak görev alıp iç tüzük hazırlğını ve yazılımını yaptım
• Hollanda yozgatlılar federasyonun kurulmasından bu tarihe kadar aktif olarak yönetim kurullarında çeşitli görevler üslendim ve hala muhasip olarak görevdeyim.

Ahmet başkan, bir derneğimiz daha var İkinci Bahar ismiyle biraz da bundan bahseder misiniz?

• Tilburg şehrimizde faliyet gösteren 65 yaş üstü yaşlılarımıza sosyal ve  kültürel faliyetler yapan İkinci bahar adındaki derneğimizin başkanlığını yürütmekteyim
• 01.6.2020 tarihi itibarı ile tekrardan temel atımından bitirilip açılışına kadar emeğim olan süleymaniye caminde 01.6.2020 tarihi itibarı ile yeniden yönetim kurul başkanlğı yapmaya başladım.
Kısaca özetlemeye çalıştığım 40 yıla yakındır yaptığım sosyal ve kültürel hizmetler içerisindeyim.

Kraliyet Nişanı sahibisiniz. Sizi tebrik ediyorum. Kraliyat Nişanı hakkında bilgi verir misiniz?

Çalışmalarım neticesinde, her yıl hollanda kraliyeti tarafından Hollanda ve Türk toplumu arsında yapılan faliyetlerle uyum ve birlikte yaşamaya katkılardan dolayı verilen KRALIYET NİŞANI ödülüne aday gösterilerek  ilgili kurumlar tarfından tarafıma Tilburg belediye başkanı tarafından kraliyet nişanı taktim edilmiştir.
Tabiki yapılan hizmetlerin içerisinde yaşadığımız ülke devleti tarfından taktir edilerek ödüllendirilmek hizmet yapan insanlar tarafından büyük menmuniyetle karşılanmaktadır. Bu hissi yeşayan biri olarak gurur duyuyorum.
Her ne kadar bebek yaşta yozgattan ayrılmış olsak bile,imkan ve zaman bulduğumuz an kısa veya günü birlikte olsa baba dede ocağı köyümüzü ziyaret eder akraba ve dostlarla konuşup sohbet ederek hasret gideririm.
İNSANIN GÖBEK BAĞININ GÖMÜLÜ OLDUĞU TOPRAKLA BULUŞMASI HEM HAZ HEM DE HUZUR VERİYORMUŞ
Hollanda'nın Tilburg şehrinden dünyadaki tüm Yozgatlı ve Yozgat sevdalılarına en kalbi duygularımla selamlıyorum.

Ahmet Arslan Başkanım bize bu imkanı verdiniz  kiymetli zaman ayırdınız teşekkür ediyorum.

Ben de size, Doğan Tufan' a teşekkür ediyorum bizlerin görüşlerini alma nezaketini gösterdi bizleri dinledi. Inşaallah fayfalı olmuşumdur.

Yorumlar

Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!

• 1
• 2