Avrupa Türklüğüne hizmet eden değerlerimizden olan Yasin Baş' la röpertajımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz. Düşünen,araştıran içinde yaşadığımız ülkenin hükümet yetkililerine danışmanlık yapan bizim kiymetlimiz Yasin Baş'a gençlerimiz,resmi Yetkili ve sivil kitle kuruluşumuzun yöneticileri kulak vermelerini istiyorum. Bir Doktor recetesi misali bu röpertaj okumalılar.
Cemiyet ve cami derneklerimizde vatandaşlarımızın sorunları buralarda konuşulup çözümler bulunuyor mu?
Cami derneklerimiz iyi ki varlar. Ancak bu dernekler insanlarımızın her sorununu çözmek için kurulmuş dernekler değil. Tüzüğünde kuruluş gayeleri ve faaliyet göstermek istedikleri alanlar yer alıyor. O işleri de çok iyi, hatta bulundukları ülkelerde en iyi yaptıklarını düşünüyorum. Son zamanlarda bunları taklit etmeye çalışan ve başka formatlara uyarlamayan çalışan suni yani yapıcık dernekler (t)üretildi. Buna da hep beraber şahidiz. Ama bu derneklerdeki gaye ve ruhun ve içindeki şahısların mevcut derneklerdeki gaye ve ruh ile farklılığı görüldüğünde her şey gün yüzüne çıkıyor zaten. Kendi sorumluluk alanındaki hizmetler açısından mevcut Türk kökenli cami dernekleri kalite bakımından üst seviyedeler. Ancak onlardan her soruna çözüm bekleme gibi bir lüks de olmamalı. Her organizasyonun, buna dini dernekler de dahil, bir sınırı var. Bu da çok normal. Herkes kendi alanında başarılı hizmet verebilse yeter. Her yere dahil olmanın veya her alanda yer almanın bir avantajı yok. Bu güç kaybına neden olur. Kuruluşlarımız kendi alanındaki işi ve hizmeti en iyi derecede sunmanın hesabında olurlarsa başarılı olurlar.
Yasin bey, bir anınız var mı?
Büyük teşkilatların kurultaylarındaki o eski heyecanın kalmadığını izliyorum. Genel Başkanların salona yanlarındaki heyet ile girdiği eski kurultaylarda insanların ayağa kalkarak başkanların beraberlerindeki yakın çalışma arkadaşları ile birlikte yerlerini alana kadar salondaki sloganların ve tezahüratların heyecanını hiç unutamıyorum.
Eklemek istediğini konu var mı ?
Birçok kişinin ‘başkan’ olabilme yarışına girdiğine şahit oluyorum. Bizim toplumumuzdaki kadar bir başkasına ‘başkanım’ diye hitap eden bir toplum bilmiyorum gerçekten. İnsan bu kadar mı ‘başkan’ olma sevdalısı olur? Bu bir hastalık haline dönüşmüş. Herkesin başkan olmak istediği için asıl hizmetler pek hedeflendiği gibi yürümeyebilir mi? Aşağılık kompleksli insanlar sürekli başkan olmak ister. Ve neredeyse herkes başkan olmak istediği için de bazı teşkilatlarda kıskançlık ve dedikodu hat safhalara çıkıyor. Bu entrikaları gören insanlar teşkilatlardan soğuyabiliyor. Bu yöneticileri biraz kendilerine çeki düzen vermeleri yönünde uyarmak istiyorum. Yöneticiler bugün varlar, yarın yoklar. Bunun bilincinde olmaları gerekir. Asıl var olan hizmet sundukları tabandır. Yöneticiler tabana efendilik yapmak için değil, onlara hizmet sunmak için, onların hizmetkarı olmak için oraya seçilirler. Taban onları o göreve layık görürse seçer. Bir yönetici bunu asla unutmamalı.
Yetişen gençlerimizi nasıl görüyorsunuz, onlara mesajınız neler?
Gençlerimize tavsiyem şu yönde: Önce eğitim! İlla üniversite eğitimi de şart değil. Eskiden gençlere sürekli ‘oku da adam ol’ denilirdi. Tamam da. Okuyan gençler de maalesef işsizlik sorunları ile mücadele ediyor. Bu yüzden okumaya yatkın gençler tabi ki okutulmalı. Ancak el sanatlarına, meslek eğitimlerine ve değişik sanatlara yatkın gençler de bu alanlara yönlendirilmeli. Gençler ilgi duydukları alanların en iyisi olsunlar. Bunu başarabilirlerse zaten gerisi gelir. O takdirde, onların iş bulmak için koşturmalarına gerek kalmaz. İş yani işverenler onları kazanmak için, en iyilerini bünyelerine katmak için onların arkasından koşturur. Kısaca: Gençler, ne yaparsanız yapın ama en iyiler arasında en iyisini, en kalitelisini yapmaya bakın.
Avrupa Türkleri için, dünümüzü bu günümüzü ve geleceğimizin bir degerlendirmesini yapar mısınız?
Avrupa Türkleri’nin üçüncü, dördüncü ve bundan sonraki gelecek nesilleri çift dilli, çift kültürlü insanlar olarak Türkiye ve Avrupa arasında köprü görevi üstlenebilecek değerdeler. Tabi buna izin verildiği takdirde bunu yapabilirler. Şuan buna izin verilmediğini gözlemliyoruz. Şuan ‘ya sev ya terk et’ misali yani ya bizdensin ya onlardan diye bir dayatma olduğunu gözlemleyebiliyoruz Avrupa’daki Türklerin durumunu. Türkiye’yi severseniz, Türk hükümetini severseniz sorunlarınız artabiliyor ve size güven azalabiliyor. Tam tersi, Türk hükümetine düşmanca kin beslemeyi göze alırsanız sihirli kapılar açılabiliyor ve fırsatlarınız çoğalabiliyor birçok Avrupa ülkesinde. Bu doğrultuda siyaset izleyen Avrupa’nın bazı ülkelerinin bu şizofren anlayıştan vazgeçmeleri gerektiğini düşünüyorum. İnsanları kimlik ve aidiyet kavgasına sevk etmenin bir getirisi olmaz. Böylelikle o ülkeler ancak kendi ayaklarına sıkarlar ve beyin ve insan gücü kaybederler. Farklılıklarla yaşamayı ve farklılıkları değerlendirmeyi daha iyi öğrenmeleri gerekiyor bazı ülkelerin. Bu onların da çıkarına olacaktır kuşkusuz. İnsanları dini, etnik, bölgesel, mezhepsel gibi ayrıştıran yapılara bölmenin ve birbirine karşı kışkırtmanın er veya geç kendilerine zarar vereceğini de hesap etmeli bu stratejiyi siyaset haline getirenler. Farklılıkları zenginlik olarak değerlendiren ve onların potansiyellerini ülke refahı, çıkarı ve barışı için kullanan ülkeler ekonomik ve siyasal rekabetin arttığı ve daha da artacağı gelecek dönemlerde başarılı olabilirler. Rekabet yerine işbirliği iki taraf için de kazanç demektir, yani kazan-kazan (win-win) dedikleri stratejinin dikkate alınmasını öneriyor ve önemsiyorum.
Kiymetli Yasin, Bizimle bu güzel faydali röpertaji yaptın yine bize kiymetli vakitlerini ayırdın, çok,çok teşekkür eder başarılar dilerim.
Bende size Doğan amcam teşekkür ediyorum.
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Türk sanat müziği korosu verdiği muhteşem bir konserle sanat severleri Almanya’nın Giessen şehrinde bir araya getirdi. Almanya’nın Hessen eyaleti Giessen şehrinde Türk Sanat Müziği ziyafeti verildi Müzik Türk kültürünün özü Türkçemizin Avrupa ülkelerinde soydaşlarımıza tanıtılması sevdirilmesi Okul gibi Müzikle olacağına inananlardanım. Koroda bulunan Kültür aşığı şair Musa Yozgat’ı tebr...
Almanya’nın Baden-Württemberg eyaletinin en şirin ve sanayi şehri Göppingen’in nüfusu 80 binin üzerinde. 15 bin de Türk nüfusu olduğu biliniyor. 200’e yakında büyüklü küçüklü iş yeri olan iş insanlarımıza sahibiz. İş yerlerinde yüzlerce işçi çalıştırmakta olup, Alman ekonomisine büyük katkı sağlamaktadırlar. 1960 yılından beri bu ülkenin şehir, ilçe ve köylerinde ikamet eden, yaşayan, çalışan vata...
Genel merkezi Ankara’da olan,1980 öncesi Ülkü Ocakları ve 1980 sonrası Almanya Türk Federasyon genel başkanlarımızdan, Avrupa Türk İslam Birliği teşkilatının kurucularından Dr. Ali Batman, Başbuğ Alparslan Türkeş'in 27. ölüm yıl dönümü münasebetiyle milliyetçi, ülkücü camiaya çağrıda da bulunarak şöyle konuştu; "Kıymetli Ülküdaşlarım! Bugün malum olduğu üzere Başbuğumuz Alparslan Türkeş'in 2...
2008-2013 yılları arası kısa adı DİTİB olan Diyanet Türk İslam Kültür Dernekleri Birliği Göppingen Merkez Camii’ne kadrolu beş yıllığına din görevlisi olarak atanarak görev yapan, talebeler yetiştiren, sevilen severek gönüllere dokunan Yahya Yılmaz Hoca hizmet süresi dolunca, Türkiye’mize dönerek Sakarya şehrinde de Kur’an Kursu öğretmenliğine başladı. Çok sayıda Kur’an talebesi yetiştirdi. Kendis...
Sürgünün 78. yıl dönümünde Kırım Tatarlarının yarası kanamaya devam ediyor. Kendi vatanında zulüm gören, Doğu Türkistan Çin işgali altında, işgalden azınlığa düşen Kırım Tatarlarından kendi vatanında vatansız bırakılan Ahıska Türklerine vaziyet ne ise, kendi vatanında Türklüğünü kullanamayan yasaklanan Lozan antlaşmalarına uymayan Yunanistan’daki Türklere, ya da Irak Türkmenlerine veya Suriye’dek...
Yarınımızdan emin olmamız için, Çocuklarımıza, mübarek ay ve günleri sevdirelim, sahip çıkmaları için öğretelim, milli İslami değerlerimizle yetişmeleri için gayret edelim. Ramazan ayının dinimizde büyük bir önemi ve diğer aylar arasında seçkin bir yeri vardır. Çünkü kutsal kitabımız Kur'an bu ayda indirilmeye başlanmıştır. Kur'an'da bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen "kadir gecesi" yine ...
Baden-Württemberg Eyaleti'nin kentlerindeki Avrupa Türk İslam Birliği (ATİB) üyesi Herrenberg, Horb, Albsdat, Ebingen, Stuttgart, Kornwestheim, Salah, Plochingen ve Göppingen Türk Kültür Merkezilerinde "Haricilik ve Avrupa’da Geleceğimiz" konulu bir konferans düzenlenmişti. Konuşmacı olarak ATIB Eski Gençlik Kolları ve daha sonr...
Bugün Ozan Arifimizin vefatının 3.yıldönümü. Ülkü ocakları genel başkanlarımızdan, Almanya Türk Federasyon genel başkanlarından, kısa adı ATIB olan Avrupa Türk İslam Kültür Dernekleri Birliğinin kurucularından Dr. Ali Batman, “Ozan Arif'i hayır, rahmet ve dua ile anıyorum," dedikten sonra, "Ozan Arif' in yeri, çok ...
Almanya’nın Göppingen şehrinde, on beş bine yakın Türk vatandaşı yaşamaktadır. 3 bin ilk ve orta öğretime devam eden öğrencilerimizle birlikte yüzlerce üniversitede okuyan gençlerimiz var. Çok şükür memur, mühendis, mimar, avukat, ekonomist, serbest iş insanlarımızın varlığından mutlu oluyor geleceğimiz adına ümitleniyoruz. ...
Büyük dava insanı, şair yazar Seyit Ahmet Arvasi 31 Aralık 1988'de 33 yıl önce sevgilisine kavuştuğu bugünde rahmetle, hürmetle anıyoruz. Ruhun şad mekânın cennet olsun. Yıl 1988 Eylül ayının bir Cuma günüydü. Türkiye gazetesinden İbrahim Bolater (Rahmetli) Nurtingen temsilcisi Celalettin Gül ile birlikde Stuttgart başkonsolosluğu...
Sarıkamış'ta 60 bini donarak olmak üzere 78 bin şehit vermiştik. 1914 yılının 15-22 Aralık tarihleri arasında, Sarıkamış yakınındaki Allahuekber dağlarında, Kars'ı Ruslardan geri almak için harekata katılan 60 bin asker donarak şehit oldular. Tek kurşun bile atmadan kara kışın hışmına uğrayan binlerce Türk askeri için çok yazılar, şiirler yazıldı. Acaba o ...
Kuzey Almanya eyaletinde uzun yıllar öğretmenlik, bir dönem de Stuttgart T.C. Başkonsolosluğu Eğitim Ataşeliği görevlerinde bulunan Almanya'da yüzlerce gençlerimize dokunan milli kimlikle yetişmelerine vesile olan eğitimci hocamız Zeki Önsöz bize Almanya hatıralılarını okuyucularımız için anlattı. Okuyacağınız gibi, Avrupa’da görev yapa...
Kıymetli okuyucularım her birimizin gurbet yaşantımızda unutamadığımız, iyi ve kötü hatıralarımız mutlaka vardır. Sizlere uğradığım bir haksızlık hatıramı bu yazımda paylaşacağım. Yarım asra yakın, üyesi olduğum (kısa adı AOK olan) Alman Hastalık Kasasıyla 1990’lı yıllarda bir problem yaşadım. Belki benim durumumda olan, okurlarımıza faydalı olabilirsem kendimi mutlu hissedece...
Dr. Ali Batman, Ülkü Ocaklarının Muhsin Yazıcıoğlu'ndan önceki genel başkanıdır. Almanya Türk Federasyonunda Musa Serdar Çelebi başkandan sonraki genel başkanıdır. Ülkü Ocakları ve Federasyon başkanlıklarında hitabeti en güçlü başkanlarından biridir. Dr. Ergezer'in dediğine göre: “Bu şiiri Dr. Ali Batman'dan dinlerk...
Obertürkheim ,Untertürkheim Bir yerin adı verilince Türk ismi, Yüreğim sevinir, kalbim öğünür, Ne büyük milletiz biz, Yüce Allah Türkü yaşatır. Sen de sevin, sende öğün, O isim ki aşkla, şevkle söylenir. Bir zamanlar Milletmişiz, hem nasıl Milletmişiz Gelmişiz dünyay...