Almanya Türklüğüne hizmet eden değerlerimizle röportajlarımıza devam ediyoruz. Baden- Württemberg eyaletinin Esslingen şehrine bağlı Plochingen kasabasının genç esnaflarından olan Hüseyin Duman'ı sosyal bir arkadaş olarak tanıdım. Esnaflığının yanında okul aile birligi başkanlığı görevlerinde bulundu. Yine şehrin belediye başkanlığı meclisinde de aktif olarak hizmet verdiğine şahit oldum. 1990'lı yıllarda yayınladığım dergimiz Aktuel'e şiirler yazdı, daha sonra makaleler yazmaya başladı. Kısaca çok duyarlı milli, insani ve kültürel faaliyetlerde hep önde oldu. Almanya'nın Türk nüfusunun yoğun yaşadığı Esslingen Plochingen kasabasında hiç bir dini dernek ve camii olmayışı onu bu kasabaya cami derneği kurma hizmetinde gördük. ATIB Türk Alman dostluk cemiyetinin kurucu başkanı Olarak uzun yıllar hizmette bulundu. O da yetmedi, köklü bir külliye olan büyük bir binayı satın almada cesaretiyle öncü oldu ve başardı. Burada şimdi beş vakit ezan okunuyor namazlar kılınıyor dualar ediliyor. Bu güzel hizmetlere imza atan gönül insanı kıymetli değerimiz gazeteci yazar Hüseyin Duman beyle samimi bir söyleşi yaptık.
Hüseyin Duman kimdir?
Giresun'un Tirebolu ilçesinde doğdu. Orta Okulu Tirebolu´da okudu. 1979 senesinden beri Almanya´da ikamet ediyor. Evli. Dört evladı var.
Protestan Kilisesine bağlı Kreşte Veli heyeti, Türk Veliler Birliği, Türk Okul Aile Birliği, Türk Alman İslam Kültür Merkezi Başkanlığı yapti. Sivil Kitle Üst Kuruluşunda Genel İdare Kurulu Üyeliği yaptı. Farklı kültürel, eğitim, toplumlar arası iletişim ve toplum meseleleriyle ilgili etkinlikler yaptı.
Stuttgart Ticaret odasında (İHK) işletme ve işletme eğitmenliği okudu. İkamet ettiği şehrin kısa, orta ve uzun vade de nasıl planlanması gerektiği konusunda fikir üreten çalışma grubunda görev yaptı.
Çeşitli derneklerde yöneticilik, Alman Okulunda Veli Temsilciliği, Türk-Alman Dostluk gurubunun kuruluşunda, farklı kültürel faaliyetlerin organizelerinde ve lobi faaliyetlerinde öncülük yaptı.
Bir dönem B.W. Eyaleti Milletvekili adayı olan Hüseyin Duman, Gazeteci, Yazar. Uzun yıllar ticaretle uğraştı.
Hüseyin Duman, „AVRUPA“ dergisinin kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni.
Almanyada basın cemiyet Hizmetlerinizden bahseder misiniz ?
Daha 17 yaşlarında cemiyetlerimizin yaptığı etkinliklere katılmaya başladım. Aynı zamanda genç yaşta Ticarete başladım. Ticari hayatımda yerli, yabancı dernek ayrımı yapmadan derneklere maddi katkıda bulunmaya başladım. Çocuklarımın Kreş´e başlamasıyla beraber, sosyal çalışmalarda faal olmaya başladım.
Cemiyet çalışmalarım boyunca hedefim, çoğu zaman haksız önyargılara maruz kalan insanlarımızın haklarını korumaktır. Değerlerimizi her türlü dini, eğitim, sosyal, kültürel faaliyetlerle beraber yaşadığımız topluma tanıtmak. Bunun yanında toplumlar arası iletişimi canlı tutmak ve güvenilir zemine oturtmaya çalışmak oldu. Bu hedeflere ulaşmak için, olduğumuz şehirde, Belediye, Kiliseler, okullar, Siyasi Parti teşkilatları, farklı derneklerle ve toplumla yakin ilişkiler kurduk. Bu çalışmalar zaman içerisinde oldukça başarılı oldu. İlişkilerimizi guvenilir zemine oturttu. Yaptığımız her faaliyeti Alman ve diğer dostlarımızında katılacağı şekilde planladık ve gerçekleştirdik.
Biz bu çalışmaları yaparken çoğu cemiyetimiz bu faaliyetlerden bi haberdi, Zaten çoğu insanımızda burda kalıcı olduğumuzun farkına daha varmamıştı. Bugün gelinen noktada bu çalışmalar yaygınlaştı. Daha geniş kitlelere ulaşmaya başladı. Bu çalışmaların çoğu rutin etkinlik haline geldi. Bu durum çok sevindirici.
Avrupa ve Alman yada hemen hemen herşehirde dernek ve Cami Spor cemiyetlerimiz var, hizmetler yeterli mi?
Cemiyetlerin faaliyetleri maalesef hala yeterli değil. Çünkü bir kısım cemiyetimizin, kültürel, dini ve çeşitli faaliyetlerine Alman ve diğer dostlarımız katılırken, bir kısım cemiyetimiz bun konuda fazla başarılı olamıyor. Bir etkinlik planlanırken, kimlere hitap edeceği, neyi hedeflediği, program içerisinde gelen misafirlere hangi bilginin nasıl verileceği, nasıl tanıtımın yapıldığı, kimlerin yazılı olarak davet edileceği çok iyi düşünülmelidir.
Yapılacak bütün faaliyetler yaşadığımız toplumun hepisinin katılabileceği nitelikte hazırlanmalıdır. Bu çalışmalara destek veren, önünde koşan insanlarımızda desteklenmelidir. Hiçbir katkı yapmıyorsanız da yapılana saygı göstermek gereklidir.
Cemiyetlerimiz yıllık faaliyetlerini tespit etmeli. Resmi ve gayri resmi kurumlarla, sadece işiniz olduğu zaman değil, sürekliliği olan iletişim kurmalıdır. Spor, Müzik, Okul Aile Birlikleri, Esnaflar, İş insanlarımız ve farklı alanlarda faaliyet yürüten derneklerimizde, yaşadığımız toplumların tümünü içine alan, kendi alanlarında sürekliliği olan etkinlikler gerçekleştirmelidir.
Resmi ve gayri resmi kurumlarla sürekliliği olan bir iletişim ve ilişki, cemiyetlerimizin yapacağı tüm çalışmaları daha da kolaylaştıracaktır. Bu iletişimi kurmak fazla zorda değildir. Tarafımızdan uygulanmış ve sonuçları bütün taraflar için hayırlı sonuc vermiş çalışmalardır.
Avrupa Türklüğüne cevap veriyor mu?
Yapılan çalışmalar tabiki Avrupa Türklerine katkı sağlıyor. Arzu edilen düzeyde mi? Hayır. Açıkça yazmak gerekir ki biz koca bir neslimizde bu zaman kadar kayıp ettik. Muhafaza ettiklerimizin çoğu cemiyetlerle ilişkilerini kesmemiş ve ailelerinin üzerinde durduğu nesildir. Bizler ikinci nesiliz. Üçüncü nesil büyük oranda Almanya doğumlu. Beşinci nesilede ulaştık. Yani ikinci nesilin mayası genel olarakTürkiye´den ve bana göre oldukça sağlam bir nesil. Fakat dördüncü ve beşinci nesil biz yetiştirdik. Sonuç eğer genel olarak olumsuzsa hepimiz kabahatliyiz.
Cemiyetlerimiz özellikle Cami cemiyetlerimiz ciddi bir müfredat hazırlayarak, bu müfredatı imkanları ölçüsünde, ciddi bir şekilde uygulamaya çalışmalıdır. „Dilini kaybeden, dinini kayıp eder“ Şuurlu bir müslüman bunu hic bir zaman unutmamalı ve üzerine düşen görevi en iyi şekilde yapmaya çalışmalıdır.
Neden Camii cemiyetleri diyorum, kim ne derse desin hala Avrupa'da müslümanların en yoğun ilgi gösterdiği ve en sık ziyaret ettiği mekanlar cami cemiyetleridir. Müslümanlarında maddi manevi halen destekledigi en önde gelen cemiyetler Camii cemiyetleridir. Bu nedenle Cami cemiyetlerine daha fazla görev düşmektedir.
Gençlerimize, çocuklarımıza dilimizi, dinimizi daha küçük yaşta öğretmeliyiz.Kapasiteleri doğrultusunda okullara yönlendirmeliyiz. En kötü şartlarda gençlerimizin bir meslek öğrenmesi için gereken her türlü desteği vermeliyiz.
Uzun yıllar kültür hizmeti içerisindesiniz destek ve ilgi görülüyor mu Cemiyet ve Cami derneklerinde?
İşinizi düzgün yapıyorsanız, samimiyseniz, etkinliklerinizi yukarıda belirttiğim gibi iyi hazırlarsanız ilgi görüyor. Tabi ki gönül ister ki daha fazla ilgi görsün. Epey bir vatandaşımızında maalesef dernek ve cemiyetlerle hiçbir ilgisi yok. Bu vatandaşlarla ilgili çalışmalar yapılırsa iyi olacaktır.
Vatandaşlarımızın sorunları buralarda konuşulup çözümler bulunuyor mu?
Avrupa´li Türk`lerin sorunlarına, cemiyetlerimiz üzerinden çözüm bulunabiliyor. Mesela: Müslüman mezarlığı, Cenaze yıkama gibi. Açıkça belirtmek gerekir ki, Alman yetkili makamlarıyla iyi ilişki ve iletişim kurduğunuz, ve güvene dayalı bir ortam oluşturduğunuzda, çoğu problemlerin çözümü daha da kolaylaşıyor. Asıl olan sorunlarınızı iyi bir dil ve üslupla karşı tarafa iletmenizdir. Bütün sorunların çözümünde hareket noktamız, bu ülkenin vatandaşı olalım veya olmayalım, vatandaşı mışız gibi çalışmalar yürütmemizdir.
Yetişen gençlerimizi nasıl görüyorsun onlara mesajınız neler ?
Üçüncü neslin ezici çoğunluğu, dördüncü nesil ise tamamen burada doğdu, büyüdü. Nesillerimizin alt yapısı burada oluştu. Bu süre içersinde cemiyetler ve Sivil Toplum Kuruluşlarımızla bağını sıkı tutan gençlerin çoğunun diğerlerinden daha şanslı olduğuna inanıyorum. Toplumla iç içe yaşayan neslimizde kaybımızın daha az olduğunu düşünüyorum.
Sivil Toplum Kuruluşlarıyla, cemiyetlerimizle ilişkisi olmayan nesilimizin kaybının daha fazla olduğuna inanıyorum. Var olan bu Sivili Toplum Kuruluşlarımız yeni nesillerimiz tarafından yönetilecek. Cemiyetlerimiz, gençlerimiz ve geleceğimiz için, her türlü faaliyeti, maddi ve manevi yönden en üst seviyede yapılmalıdır.
Gençlerimiz, en iyi eğitimi almak için elinden geleni yapmalı,yaşadığı toplumla yakın ilişkiler kurmalı, yaşadığı ülkenin sorunlarıyla ilgilenmeli, günlük meseleleri takip etmelidir. Yaşadığı ülkeye her bakımdan en üst seviyede katkı sağlamalıdır.
Gençlerimize tavsiyem ise, dilini, dinini en iyi şekilde öğrenmeleri. Tarihine, Kültürüne, değerlerine sahip çıkmaları. Milletimiz tarihinde liderlik vasfı olan bir millettir. Böyle bir vasıf dünyada nadir milletlere nasip olmuştur. Bütün bu bilgilerle kendini donatmış bir gençliğin kendine güveni tam olacaktır. Ancak bunu yaptıkları takdirde, bu değerlerimizi gelecek nesillere aktarabileceklerdir.
Avrupa Türkleri için, dünümüzü bugünümüzü ve geleceğimizin bir değerlendirmesini yapar mısınız?
1960´lı yılların başlarında gurbet yoluna, bir ev, bir tarla ve buna benzer mülklere sahip olabilmek için yola çıkan Avrupa Türkleri, zamanın akışı içerisinde farkına bile varmadan, geldikleri ülkeyi vatan eylediler. Başta Firma Baraka ve Lojmanlarında, 5 veya 6 kişinin bir arada kaldığı yerlerde başlayan gurbet hayatı, oldukça hüzünlü, yaralı ve çok hasret dolu idi. Gurbet türküleri dinlenir dinledikce gurbetçiler ağlardı. Aslında çoğunun hayatı Baraka ve Firma arasındaydı. Mutfaklar, WC´er Odalar, ortaktı. Mescitte vardı. Çaylar ortak içilir, dertleşilir, paylaşılırdı. Bizleri gurbet elle gönderenler, bu insanların müslüman olduğunu bile bile, ibadet sorununu hiç düşünmemişlerdi bile. Belkide müslümanlıklarını unuturlar diye düşünmüşlerdi. Almanca bilen fazla yoktu. Biraz bilen diğerlerine tercümanlık yapıyordu. Bazende dertler el kol hareketleriyle anlatılıyordu. Cuma ve Bayram namazları ya Kilise´nin tahsis ettiği bir yerinde, yada Spor Salonlarında kılınıyordu.
Aradan biraz zaman geçtikten sonra. Avrupalı Türkler, dernekleşmeye başladı. İbadet yerleri hazırlamaya, herkesin rahatça bir araya gelebileceği cemiyetler oluşturmaya başladılar. Gelinen noktada sadece Almanya da 1000 lerle ifade edilebilecek Sivil Toplum Kuruluşumuz var. Bunlar Camii, Spor, İş İnsanları,Türk Veliler Birliği, Müzik gibi bütün alanlara hitap eden cemiyetlerdir. 80 bin civarında Türk Kökenli işletmemiz var. Eğitim seviyesi yükseldi. Bütün resmi ve açıkçası bunun sonucu olarak, Almanya ve Türkiye daha da et ile kemik gibi oldu.
11.Eylül. 2001 tarihinden itibaren avrupa ve dünyada müslümanlara karşı önyargılar dünya tarihinin zirvesini yaptı. Önyargı o kadar çığırından çıkarıldığı, İslam: Terör, Müslüman: Terörist haline getirildi. Bu durum avrupa'da yaşayan insanlarımızı derinden etkiledi.
Aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) üyelerinin 2000-2007 işlediği cinayetlerin Kasım 2011'de ortaya çıkmasından sonra, vatandaşlarımızın Almanya´ya güveni temelden sarsıldı. Belirttiğim tarihler arasında, Irkçılar tarafından katledilen insanların aileleri, sorguya çekilecek töhmet altında bırakıldı. Baskılara maruz kaldılar. Dönerci cinayetleri, Uyuşturucu çatışması gibi bahaneleri resmi makamlar ortaya attı. Sonra anlaşıldı ki bunların hiç biri doğru değil. Yapılan yargılamalarda ise, şahitler daha mahkemeye ifade vermeden öldürüldü. Sanık avukatları tehdit edildi. Bütün bu olup bitenler, resmi makamlara olan güveni derinden sarstı. Çünkü ortaya çıktı ki, devlet makamlarının içerisinde bu yapıyı koruyan unsurlar bulunmakta. Olan 8 Türk, 1 Yunan, 1 de Alman Polis´e oldu. Sonuç herkesi tatmin eden bir neticeye bağlanması.
Gelecek için çok daha fazla çalışmalıyız. Cemiyetlerimiz ilgili ve yetkili tüm kurum ve kuruluşlarımız daha fazla çalışarak, yaşadığımız toplumla ilişki ve iletişimimizi güçlendirmek için elinden geleni yapmalıdır. Türk resmi makamlarda bütün konularda vatandaşlarımıza gereken desteği vermelidir. Dilimizi ve dinimizi çocuklarımıza daha ufaktan öğretmeye başlamalıyız. Çocuklarımızla daha küçük yaştan itibaren ilgilenmeli, cemiyete iyi bir birey olarak yetiştirmek için elimizden geleni yapmalıyız. Yaptığımız çalışmaların ve etkinliklerin devamlılığı olmalıdır. Cemiyetler toplumumuzun her türlü sorunlarının çözümüne katkı sağlayacak faaliyetler yapmalıdır.
En büyük görev camii derneklerine düşmektedir. Çünkü maddi ve manevi açıdan vatandaşlarımızın en fazla desteklediği bu cemiyetlerdir. Her türlü değerlerimizin öğretilmesinde bu cemiyetler üstüne düşeni gereği gibi yapmalıdır. Cemiyet
Üyeleride yöneticilerini seçerken en iyisini, en bilgilisini, en uygununu seçmeye ve seçilmeye teşvik etmelidir. Cemiyetlerimiz toplumumuzun sorunlarını dile getirmekte ve yapılan haksızlıklara karşı gereken tepkiyi göstermekte, vatandaşlarımıza öncülük etmelidir.
Eklemek istediğiniz bir konu var mı?
Bir milletin güçlü olabilmesi için eğitim başta olmak üzere, Ekonomik, Siyasi, Sosyal ve Medya alanında güçlü olması zaruridir. Bu alanlarda başarılı olan toplumlar bütün alanlarda ki başarılarını kolaylıklar sağlayacaktır.
Toplumumuzun başarılı önderlerine, içimizden çıkan başarılı insanlarımıza, toplum sorunlarına duyarlı olan insanlarımıza cemiyetlerimiz sahip çıkmalıdır.
Başarılı insanlarımız gelecek neslimize örnek olacaktır. Görevini samimiyetle yapan tüm vatandaşlarımızı saygı ile selamlıyorum.
Hüseyin başkanim bize zaman ayırdınız sorularımıza cevaplar verdiniz çok teşekkür ediyorum.
Ben de size teşekkür ederim Doğan kardeşim.
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı, dünya genelinde insan haklarının durumunun ülkeler bazında incelendiği 2024 İnsan Hakları Uygulamaları Raporu’nu yayımladı. Kısa adı ABTTF olan Avrupa Batı Trakya Türkleri Federasyonu genel Başkanı Halit Habip Oğlu, Almanya’da başına verdiği bilgide şöyle konuştu; “Kapsamı oldukça daraltılan bu yılki raporda toplumumuzun sorunlarına ...
Perşembe günü gazetemizde yayınladığımız bu haberde, Yunanistan devleti Soydaşlarımızın dernek kurmalarına izin vermeyenler, okul açmayı dursun var olan okulları, camilerimizi bir, bir kapatıyor, ülkemizde kiliseler okullar açılıyor, Dünkü yazımda bu konuyu yazmıştım. Tekrar hatırlayalım. İtalya’nın Güney Tirol özerk bölgesinde yaşayan Alman azınlığının haber portalı “Stol.it”, Avrupa İnsan Ha...
İtalya’daki Almanca haber portalında İskeçe İli Türk Kadınları Kültür Derneği ile ilgili AİHM kararı hakkında haberi çok ses getirdi. İtalya’nın Güney Tirol özerk bölgesinde yaşayan Alman azınlığının haber portalı “Stol.it”, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) isminde geçen “Türk” kelimesi nedeniyle Yunan ulusal mahkemeleri tarafından tescil edilmeyen İskeçe İli Türk Kadınları Kültür Dern...
Üniversite Öğretim Elemanları Dayanışma Derneği (ÜNDER) tarafından, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) işbirliği ile "Yükseköğretimin Geleceği: Reformlar, Eşitlik ve Kalite Odaklı Bir Ekosistem için Çalıştay” düzenlendi. Trabzon’da 7-8 Ağustos 2025 tarihinde KTÜ yerleşkesindeki Koru Otel'de gerçekleştirilen toplantıya farklı üniversite ve şehirden gelen 28 akademisyen katılıp katkı verdi. ...
Avrupalı Türkler Kayseri’de Toplanıyor. Anadolu ve Avrupa Türkleri Yardımlaşma Derneği Kayseri ATİB teşkilatı kurulduğu yoldan beri çok güzel hizmetlere imza atıyor. Avrupalı Türkleri 20 Ağustos tarihinde Melikgazi belediye kültür salonuna saat 19:00 da yapılacak Tarihi proğrama davet etti. Belçika Türk İslam Federasyonu genel başkanlığını uzun yıllar yapan. Eğitimci Hayrullah Can, başka...
Geleceğimizin teminatı Gençlik için akademisyenler emeğini esirgemedi. TÜBİTAK 4004 Doğa Eğitimi ve Bilim Okulları Destekleme Programı kapsamında geçtiğim ay (07 – 13 Temmuz 2025 tarihleri arasında Amasya’da gerçekleştirildi) “Doğa ve Çevre Dostu Atılgan Gençlik” başlıklı proje ile öğretmen adayı üniversite öğrencileri, farklı üniversitelerden alanlarında yetkin akademisyenlerle buluşma imkânı ...
Anavatanımız Türkiye Batı Trakya Türk toplumuna sahip çıkmasından Yunanistan’da bazı çevreleri yine rahatsız etti. (Foto: AA) Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Genel Başkanı: “Ülkemizin yöneticileri ve önde gelen siyasetçileri İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada’daki Rum Ortodoks okulları ve kiliselerini ziyaretlerinde yaptıkları açıklamalarında sadece ve sürekli yalnız ‘Rum’ azınl...
Şair yazar rahmetli Mehmet Emin YURDAKUL bir şiirinde; Bırak beni haykırayım, susarsam sen matem et; Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet, Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir; buyuruyor. Fransa’da yaşayan vatan sevdalı Yozgat’lı gönül insanı Ozan Ali Kirazlı da haksızlığa uğrayan Avrupa Türkleri için, ses bayrağını yükseltti. Belli bir yere getirilmiş vitrine çıkmışları...
Araştırmacı yazar, Avrupalı Türkün genç siyasetçisi, aynı zamanda sesi ve kalemi olan İhsan Kılıç, görüntülü bir video paylaştı. Burada Fedakâr Çalışkan Avrupa’da 65 yıldır Türk kültürünü örf ve adetlerini yaşamak yaşatmak için gayret eden mücadele eden Avrupalı Türklerine yönelik haksızlık yapıldığını bunu da sözde siyasetçiler tarafından yapıldığını anlattı. Genç Yazar ve Siyasetçi İhsan...
Almanya’da yaşayan Türk toplumuna konuşmasında “Ulan zirzop!” diyerek hakaret etti. Almanya’nın Duisburg şehrinde yaşayan Duisburg Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Bekir Sipahi, yayınladığı basın bildirisinde, CHP Millet Vekili Cemal Enginyurt’un sarf ettiği, “Ulan zirzop!” ifadesini şiddetle kınıyorum” dedi. Ve şöyle devam etti; “Bizler; Avrupa’da doğup büyüyen ya da çalışmak için ...
Avrupa Türk'ünün bu mektubunu lütfen Ulaştırma bakanlığına ulaştırın. Almanya Deva Partisi yöneticilerin olan gazeteci yazar ve yayıncı İhsan Kılıç T.C. Ulaştırma bakanlığına ulaştırılması amacıyla sosyal medya hesabından bir mektup yayınladı. Bu mektubunu bize de gönderdi. Bende belki bakanımıza gazetemizi okuyan resmi yetkililerimiz ulaştırırlar ümidindeyim. Kıymetli bakanım, Türk...
Almanya’nın Baden-Württemberg eyaletinin başkenti Stuttgart’ın ilçelerinden Göppingen 2023 yılı verilerine 58800 nüfusa ek olarak yüzde 20 yabancı nüfus bulunmakta olup Türk pasaportu taşıyanların oranı ise on iki bin vatandaşımızın yaşadığı tahmin ediliyor. Göppingen’in eski hastanesi olan “Klinik am Eichert”, yani Eichert caddesindeki önceki hastane, resmî olarak 23 Temmuz 1979 tarihinde açıl...
İşgal rejimi basın ve medya organlarını takip ederek işgal cephesinin iç dinamiklerini ve durumunu takip etmektedir. Bu anlamda yazar Guy Shalev’ın Haaretz’de yayınlanan aşağıdaki yazısını Türkçeye çevirerek istifadeye sunmuştur. O günden itibaren, 22 ay boyunca, İsrail Gazze'deki sağlık sistemini sistematik şekilde yok etti. 7 Ekim’in acısı bedenimizi ve ruhumuzu sararken, buna rağmen her ...
Almanya’da yetişmiş hukuk eğitimini bu ülkede almış Millî Görüş teşkilatının uzun yıllar genel sekreterliğini yapan, Ak Partiden İstanbul Milletvekili olarak meclise giren Mustafa Yeneroğlu, Ak Parti’den istifa ederek bağımsız İstanbul milletvekili olarak mecliste görev yapıyor. Geçtiğimiz hafta yayınladığı basın bildirisinde Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın unutulduğunu dile getirdi. Türk...
ABTTF Başkanı: “Bizler Lozan Antlaşması ile aynı kaderi paylaştığımız Rum Ortodoks azınlığı için anavatanımızdan talep edilen hakların aynısının ülkemiz Yunanistan tarafından toplumumuza da verilmesini istiyoruz. Kendisini her fırsatta demokrasinin beşiği olarak tanımlayan, Avrupa Birliği’nin en eski üyelerinden biri olan ülkemize yakışan da budur”. Konuyla ilgili olarak Avrupa Batı Trakya ...