Dünyanın ekonomik, sosyal ve siyasal güç dengeleri hızla değişiyor.
Bu değişimden anavatanımız ve yaşam alanımız olumlu veya olumsuz olarak etkileniyor.
İkinci vatanımız Almanya’da son yıllarda ilginç gelişmelere şu veya bu şekilde şahit oluyoruz.
Asırlık firmalar bir bir kapanıyor, yaşam maliyeti fahiş oranda artıyor, emtiayı bulma zorlaşıyor.
Peki nereye gidiyoruz?
Arkadaşlar, Almanya’da yaşayan birçok insanın düşündüğünün aksine bizler Almanya’yı en az Almanlar kadar düşünüp takip edip, olumlu manada gözetmeye gayret ediyoruz.
Bizim son iki neslimizin rüyaları Almanya, hayalleri Almanya, sevdaları Almanya’da doğdu.
Bu minvalde katkıyı kendimize hak görüyoruz.
Kıymetli dostlar, Almanya’da asırlık birçok firma önce personel ve üretim olarak küçülme, sonra uzak doğuda fason üretim yaptırıp etiketlerini vurarak ticareti koruyup varlıklarını sürdürecekleri politikaları izliyorlar.
Bu ticari politika kısa vadede kâr gözükebilir, ancak uzun vade de Alman ekonomisine çok ağır darbeler vuracağı aşikâr.
Almanya’nın güç kaybetmesi sosyal veya ekonomik olarak doldurduğu alandan çekilmesinin dünya için doğuracağı ağır sonuçları görmemiz lazım.
Almanya, Avrupa Birliği’nin amiral gemisi, dünya ekonomisinin ilk beşinden biri, dünyanın en itibarlı sanayisi, hâlâ Almanya’nındır.
Bunları kaybetmek veya sahada boşluk bırakmak dünya için içinde bulunduğu gergin ortamda yeni kaoslara neden olur.
Daha net olması açısından tarihten şu örnek yerinde olur sanırım;
Moğollar cihanın gördüğü en büyük ve en zalim imparatorluktur, Selçuklu’nun oluşturduğu boşluktan yararlanıp Bizans’ın dönemin zayıf noktasında olduğunu görüp sahaya indiler dünyayı kan gölüne çevirdiler.
Hızlı büyüyen kontrolsüz ekonomileri Moğollara benzetebiliriz, mevcut devletler arada zayıf düşseler de asırlara sığdırılmış devlet gelenekleri ve yaşam kültürleri ile insanı ön planda tutan politikalar izlediler ve tarih onları hâlâ saygı ile yad ediyor.
İşte Alman ekonomisinin vereceği küçük bir boşluk dünyaya Moğol gibi bir felakete davetiye çıkarabilir.
Buradan gerek devlet ricali gerekse müteşebbislere şu noktadan seslenmek istiyorum;
Lütfen üretimlerinizi koruyun, az üretim ama mutlaka üretin, siz üretin, ürettiğiniz ürünlerin ve yaşamsal garantinizin hizmet bedeli olan vergilerinizi düzenli olarak ödeyin.
İşe alacağınız yeni işçilerde mutlaka Almanya’daki işsizlere öncelik verin.
Almanya güçlü olursa biz güçlü oluruz, biz güçlü olursak Almanya güçlü olur.
Belki yazdıklarım bir kısım insanlara farklı gelebilir ancak geniş pencereden bakınca hak vereceğinize inanıyorum.
Selam ederim.
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Dünyanın ekonomik, sosyal ve siyasal güç dengeleri hızla değişiyor. Bu değişimden anavatanımız ve yaşam alanımız olumlu veya olumsuz olarak etkileniyor. İkinci vatanımız Almanya’da son yıllarda ilginç gelişmelere şu veya bu şekilde şahit oluyoruz. Asırlık firmalar bir bir kapanıyor, yaşam maliyeti fahiş oranda artıyor, emtiayı bulma zorlaşıyor. Peki nereye gidiyoruz? Arkad...
Türkiye’de yaşanan cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi ve sonrası yaşananlar bizim açımızdan ayrı bir anlam ifade etti. Türkiye’de yaşamayıp devletin verdiği oy kullanma hakkı Türkiye’de yaşayan farklı düşünenlerin, Almanya’da sonuca karşı gösterilen mutluluk Almanya’da yaşayan farklı düşünenlerin tepkisini çekti. Almanya Türkleri ne bekliyor? Öncelikle her iki tarafında haksız olduğ...
Selçuklu Anadolu kapısına dayanır, öncü birlikleri Anadolu’ya düzensiz seferler düzenleyen Oğuz beyleridir. Anadolu’yu elinde tutanları canlarından bezdirir, ganimetle dönerler otağlarına. Sonra Çaldıran ve Anadolu yurt olur Oğuz beylerine. 21.YY devleti Türkiye Cumhuriyeti, Oğuz beyleri ise gurbetçilerdir. Her Türk gittiği yerde bir Oğuz beyidir. Zamanında akınlarla yapılan icraat ...
Meşhur deyimdir kurunun yanında yanan yaş. Dünyamızda yaşanan tam da budur aslında. Sanayileşmiş ülkeler atmosferi kirletir sanayi hamleleriyle, kendilerine kurdukları cenneti yaşatması için tüm insanlığın ortak paydası olan atmosferin kirlenmesi lazımdır. Olsun ne olur ki dünyadaki 1 milyar insanın refahı için 7 milyar insanın hakkına girip ortak paydayı bitirmenin ne sakıncası var? V...
Pandemi ile başlayan dünya daralması sonrasında ciddi sekteye uğrayan tedarik zinciri, küresel ısınmanın getirdiği kuraklık ile birleşince yeni krizin adı doğdu. Gıda krizi... Dünyanın en büyük tüketicileri stok çalışmasına çok oldu başlayalı, buna dünyada gerilen ülkeler arası gerilim ve savaşlar katılınca son kaçınılmaz oldu. Almanya’da ortalama %20-30 arasında geçen seneye göre artış g...
Efendim her yıl ülkelerin kendi tatil dönemlerine bağlı olarak milyonu geçkin araç sıla yoluna vatan hasreti ile düşer. Ortalama yılda farklı ülkelerden bir milyon araç Türkiye’ye gelmektedir. Almanya’dan hesap edersek ortalama şuan bir aracın gidiş dönüşünü yakıt artışı ve iyi niyetleri ile beraber ortalama 2.000 Euro’dur. Bunu bir milyon araç ile güncellersek 2 milyar Euro gibi d...
İnsanoğlu çıkardığı sese verdiği anlamdır dil yani lisan.. Dil bir kültürdür, kültürde dildir. Dil kültürü taşıyan raydır, vagonlar ise kültürün içine aldığı çeşitliliklerdir. Kültür, dil, din, örf ve gelenekten oluşan yaşanmışlıkların bütünüdür. Dili kadim dönemde &ccedi...
Avrupa da yarım asırlık ömrü deviren, gittikleri ülkelerin gelişimlerine tartışmasız en büyük desteği veren ülkemizin gurbet kuşlarıdır Avrupa Türkleri.. Hepsi gönüllü birer elçi gibi çalışır, bilerek yada bilmeyerek komşusuna uzattığı bir tas sıcak çorba, bir bardak çay ile. Avrupa’da yaşayan Türkler ge...
Kelkit'in bir köyünde çobandı Ali, koyunları güden dağları adımlayan bir ömür sürerdi, sevdiğini görüp gönül verinceye kadar. Sevdiğini görüp gönül verdi çoban Ali, sevdi ve sevildi. Kader, sevdiği ağa kızı kendi çoban, klasik türkü hikayesiydi aslında, istemeye bile cesaret edemedi ka&cc...
Kocaeli Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden hocamız Prof. Dr. Ayhan Orhan beyin ifadesi dünya iki ülkeye bölündü; Doğu ve Batı olarak. Bu iki ülkenin gümrük kapısı Türkiye’dir.. Alışkanlıklarımızın ve işitmişliklerimizin aksine olan bu tespit bize umut oldu. Yeşerdi ölmek üzere olan umutlarımız ve şükrettik memlek...
Uzamıştı saçlarım, Çoğalmıştı aklarım, Niye ben saklayayım Gittim bende berbere. Berberim Almanya’da bizim Muhammet’ti o da izne gitmiş, tıraş olmadan çıktım, dükkân sahibi geldi, “Abi gel sana göre biri var,” dedi. Gittim ve tanıştık. Adı, Yaman. “Türk müsün?” dedim. Kırık Türkçesi i...
Bedeli ödendi.. Kıymetli arkadaşlar, hiç düşündünüz mü, hangi sebep Almanya kapılarını Türklere açtı? Nasıl Türkler Almanlardan sonra ikinci en kalabalık etnik grup oldu? Nedir bu muhabbetin kaynağı? Hangi doğruyla başladık hangi yanlışta boğuluyoruz? 1800'lü yılların ikinci yarısından sonra başlar yakın münasebet, K...
Avrupa’ya yarım asır önce başlayan gurbetçi akını geldikleri yerlerde tarla, bağ, bahçe gibi arazi alımlarıyla ilk etkisini göstermişti. Türkiye’de dışa açılımla başlayan şehir hayatı tercihi köylerin boşalmasına sebep oldu, bu tercih büyük bedellerle alınan arazilerin değerlerini kaybettirdi. Köylerden kentlere gelenler ne ...
Ülkemizin bulunduğu coğrafya ve edindiği misyon, ekonomik, sosyal ve siyasal olarak güçlü olmasını gerektirir. Son günlerde Yunanistan ve Avrupa ile yaşadığımız gerilim günlerinde ülkemiz acaba elindeki imkanları ne kadar kullanıyor? Bizler sözüm ona vatansever, vatan evlatları, bu siyaseti desteklemeye yönelik hangi çalışmaları yapı...
Başlık biraz garip, birçoğunuza inciti gelebilir ancak bu bir gerçek. Dördüncü nesil ile birlikte Almanya’ya daha yakın, köklerine bağlı bir nesil oluştu. Aslında bu hikayenin tarihi geçmişi kadim emeklere dayanır, her ne kadar çokça savaşmış milletlerde olsak, kader arkadaşlığımız bir çok milletin çok ön&u...