Almanya'nın Hessen eyaletinin başkenti borsa şehri Frankfurt'da kücük yaşta aile birleşimi nedeniyle gelen Aysel Arslan, temel eğitimini ve liseyi (Gymnasium) burada okur, gençliğini dolu, dolu geçiren Aysel Arslan Frankfurt Atatürkcüler derneğindeki kültür hizmetlerine iştirak eder, müzik korosunda görev yapmaya başlar. Frankfurt Başkonsolosluğu Türk Kültür Merkezi korosunda aktif yer alır.
Milli günlerde, marşlar ve şiirler okur. Eğitimine sosyal pedagog olarak devam eder, kısa da olsa calışır. Daha sonra Aysel Arslan Türkiye ye dönerek İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Almanca Mütercim Tercümanlık bölümünü kazanır ve bu bülümden mezun olur. İstanbul Yozgatlılar Federasyonu ve Dünya Yozgatlılar Konfederasyonu kadın kolları genel başkanlığına seçilen Aysel Arslan serbest mütercimlik yapmaktadır. Sosyal ve kültürel hizmetlere büyük önemi veren DUYKON kadın kolları başkanımızla okuyucularımız için röportaj yaptık. Gençlerimizin örnek alacağı başarılı genç kızımız Aysel Arslan'ı tanımalarını tasviye ederim.
Aysel Arslan kimdir okuyucularımıza kendimizi tanıtır mısınız?
"Babam Rıfat Arslan Şefaatli Akçakoyunlu, Annem Ümmügülsüm Arslan (Akyol) Şefaatli Hamzalı Köyünden. Çocukluğum Yerköy’de geçtiği için Yerköy’ü tanır ve bilirim. Altı kardeşin en küçükleriyim. 1981 yılında ailem ile birlikte Almanya’ya yerleştim.
Eğitiminizden söz eder misiniz?
"1987 - 1989 tarihleri arasında aldığım orta öğrenimin yanı sıra “sosyal pedagoji” mesleği eğitimi de aldım. 1989- 1992 tarihleri arasında okul eğitimime Gymnasium (gıda ve ev ekonomisi ağırlıklı eğitim) ile devam ettim, akabinde aldığım Abitur diplomasıyla üniversiteye hak kazandım. İki yıllık ön lisansa paralel olarak Toptan Pazarlama ve Dış Ticaret meslek eğitimimi tamamlayarak, iş hayatıma sağlam bir zemin hazırlamış oldum"
Aysel Arslan hanım iyi bir kariyer yapmışsınızi çok çalıştınız mı?
"Kariyerimin ilk basamağına 1994 tarihinde Brita GmbH şirketinde adım attım. Satın Alma Yönetici Asistanlığının yanı sıra, satın alma bölümünde çeşitli projelerde de yer aldım. Daha sonra edindiğim tecrübe ve bilgiler yoluyla (iş, seminer, kurs, vs.) uzmanlaşarak, sorumluluk alanım olan kimyasallar ve makineler bölümünde Satın Alma Uzmanı olarak çalıştım. 2001 tarihinde bu şirketten ayrılarak, yazılı medya sektöründe (Printmedien) faaliyet gösteren, bankalara ve sigorta şirketlerine Outsourcing hizmeti veren arvato logistics services (Bertelsmann) şirketinde Satın Alma ve Satış Yöneticisi olarak göreve başladım. Bu şirketin hem kurulmasında ve yapılandırılmasında aktif yer aldım hem de ürün, depo, lojistik, müşteri ve tedarikçi yönetimi süreçlerini yönettim. Müşterilerim arasında Deutsche Bank, Hypovereinsbank, Sparkasse gibi Almanya’nın önde gelen kuruluşları bulunmaktaydı. Ayrıca, AB Para Birliği çerçevesinde müşteri ve baskı stüdyolarının işbirliğiyle DM-EURO dönüşüm sürecini de yönettim. Mesleki kariyerime farklılık katmak ve ufkumu genişletmek için 2004 yılında bu şirketten ayrılarak gayrimenkul sektörüne geçtim. Bu sektörde müşteri araştırma, müşteri kazanma, ön bütçe görüşmelerinin yanı sıra restorasyonu yapılan ve koruma altında bulunan tarihi gayrimenkulleri inceleme ve müşteriye tanıtma gibi faaliyetlerde de bulundum. Bu sektörde iki yıl deneyim kazandıktan sonra farklı bir arayışa girerek Türkiye’ye dönmeye karar verdim."
Türkiye’yemize dönüş kararı aldınız bahseder misiniz?
2006 yılında Türkiye’ye gelerek önce İzmir sonra Tekirdağ’da bir müddet kalarak iş aradım. Mesleğime ve niteliklerime uygun iş bulamayınca tekrar Almanya’ya döndüm. Ancak 2007 yılında tekrar Türkiye’ye dönerek sıfırdan başlamaya karar verdim ve daha bilinçli olarak bu sefer İstanbul’a yerleştim. Öncelikle hayatımı idame edebilmek adına bir çağrı merkezinde çalışmaya başladım. Türkiye’deki Üniversiteye giriş sınavlarını (ÖSS) ve Üniversite hayatını çok merak ediyordum, ÖSS sınavına girerek “İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Almanca Mütercim Tercümanlık” bölümünü kazandım. Aynı zamanda çocukluk hayalim olan Tercümanlık mesleğini de gerektiği gibi usule uygun icra edebilmek ve sağlam temellere oturtabilmek için dört yıllık bir eğitimden sonra mezun oldum. Hala serbest Çevirmen olarak kariyerime devam etmekteyim. Şuan hem simultane hem de konferans çevirmeni olarak çalışmaktayım. Aynı zamanda çeşitli projelerde Türk ve Alman şirketleri/ müşteriler ile çalışmaktayım ve danışmanlık hizmeti sunmaktayım. Ayrıca birçok notere yeminli tercümanlık hizmeti de vermekteyim."
Almanya’daki Sosyal Faaliyetlerinizi anlatır mısınız ?
-Almanya’da yaşadığım Idstein kasabasında “Barış Spor Idstein 1990 e.V.” adı altında Abilerim Bahtiyar Arslan’ın yönetimde ve Mustafa Arslan’ın Antrenörü olduğu Futbol ve Kültür derneğinin maçlarına ve etkinliklerine Türk-Alman Kadınlar ile birlikte hemen hemen her hafta desteklemek, kültürümüzü tanıtmak ve bir araya gelmek amacıyla katılım sağladık.
- Yine camilerimizde (özellikle Ramazan aylarında, kandillerde ve mevlütlerde) ve Genel Türk-Alman kültür derneklerin düzenlemiş olduğu etkinliklerde yer almaya çalışıyordum,
- Frankfurt Atatürkçü Düşünce Derneğinde üye idim, bünyelerinde düzenlenen seminer ve etkinliklere mümkün olduğunca katılım sağladım.
- Frankfurt Başkonsolosluğu Türk Kültür Merkezi korosunda aktif yer aldım
- Satın Alma ve Yöneticilik Seminerlere, kurslara katıldım ve farklı derneklerde üyeliğim mevcuttu
- Farklı spor ve gezi etkinliklere katıldım
Türkiye’deki Sosyal Faaliyetlerimizden söz eder misiniz?
"2008 tarihinden bu yana InterNations adlı uluslararası bir organizasyonda üyeyim ve yer yer faaliyetlerine katılıyorum.
- 2018 tarihinde İstanbul Yozgatlılar Federasyonuna (İYF) ve yönetimine katıldım
- 2019 tarihinden bu yana Dünya Yozgatlılar Konfederasyonu (DUYKON) yönetimindeyim
- 2020 Ocak ayından itibaren DUYKON Kadın Kolları Genel Başkanı ve Hazirandan itibaren de İstanbul Yozgatlılar Federasyonu (IHF) Kadın Kolları Başkanıyım
- Sestanbul şirketinde Dublaj eğitimi/çalışmaları yaptık
- Ayrıca 2012 yılından bu yana mesleğim ile ilgili olarak bazı mütercim/ çevirmen derneklerine üyeyim.
Gençlere ve Ebeveynlere öneriniz ne olabilir?
"Almanya’da biz çocukluğumuzda okulda, sokakta ve sosyal hayatımızda farklı ülkelerden gelen, farklı kültüre ve mantaliteye sahip insanlar sayesinde çok kültürlü ortamlarda yetiştik. Fakat evimizde annelerimiz, babalarımız ve Türk dostlarımızla Anadolu kültürünü, örf ve adetlerimizi yaşattık ve koruduk. Böylelikle her iki kültürü de tartma ve değerlendirme yetisine sahip olduk ve her ikisininde iyi yanını aldığımızı düşünüyorum. Çünkü biz daha çok gözlemleyerek, birebir yaşayarak tecrübe edindik.
Fakat şimdiki bazı gençler bizim kadar şanslı değil. Bizim nesil bir nevi entegre oldu fakat yeni nesil entegrasyondan ziyade daha çok asimilasyona uğradı. Teknolojinin de çok ilerlemiş olduğundan belki bazı kullanım hatalarından veya yönlendirmelerden dolayı daha çok bir sanal hayat yaşadıklarını ve sosyalleşmeden uzak kaldıklarını yada daha çok tek kültüre yani dışlanma korkusundan dolayı yaşadıkları yerin kültürüne yöneldiklerini düşünüyorum.
Burada hem anne babaların, bilhassa çalışan ebeveynlerin, eğitmenlerin ve toplumun aynı dilimiz gibi hem kendi kültürümüzü hem de yaşadıkları yerdeki kültürü iyi tanımaları ve öğretmeleri gerekir. Çocukların veya gençlerin sorularını hiç yadırgamadan iyi yanıtlamaları ve doğru çözümlemeleri gerekir.
Gençlerin çelişkide kalmamaları için iyi ve doğru araştırmaya yönlendirilmeleri ve yönlenmeleri çok önemli. Kendilerini geliştirmek için tabi teknolojiyi de kullansınlar ama başta kendimizin olmak üzere farklı dilleri, kültürleri, mantaliteleri, ülkeleri, insanları tanısınlar, anlamadıklarını sorsunlar, okusunlar ve araştırsınlar ki doğru bilgi edinsinler, tecrübe edinsinler ve doğru değerlendirerek yollarını bilinçli olarak çizsinler."
Aysel hanım unutamadığın bir anın var mı?
"Almanya’da öğrencilik dönemimde okul masraflarımızı çıkarmak ve ailemize fazla yük olmamak adına arkadaşım ile birlikte gıda ve turşu üreten bir şirkette tatillerde ve hafta sonları çalışıyorduk. Kar kış soğuk sıcak demeden çalıştığımız bu şirkete bazen büyük torbalarla gelen sarımsakları konteynerlere boşaltıyorduk. Akşam eve giderken otobüse bindiğimizde herkes surat buruşturup yönlerini dönüyorlardı. Zor ama güzel günlerdi…
Staj yaptığım bir şirkette çoğunlukla Türk kadınları çalışıyordu. Şirket sahipleri üretimi artırmak için zaman zaman” akort çalışma sistemi” uyguluyorlardı. Kadınlar daha fazla mal çıkarmak adına neredeyse koşarcasına zamanla yarışıyorlardı. Fakat bir sonrakinde bir öncekinde çıkardıkları maldan daha fazla çıkarmaları bekleniyordu. O kadınların sırf biraz daha fazla kazanmak bir eksiğini, ihtiyacını gidermek için o koşturmaları, o mücadeleri hiç gözümün önünden gitmez".
Aysel başkan teşekkür ediyorum. Yogun işlerine ragmen bize zaman ayırdınız bize bu kıymetli fikirlerinizi paylaştınız. Çok teşekkür ediyorum.
Asıl Ben size teşekkür ederim Kiymetli Hocam.
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Genel merkezi Ankara’da olan,1980 öncesi Ülkü Ocakları ve 1980 sonrası Almanya Türk Federasyon genel başkanlarımızdan, Avrupa Türk İslam Birliği teşkilatının kurucularından Dr. Ali Batman, Başbuğ Alparslan Türkeş'in 27. ölüm yıl dönümü münasebetiyle milliyetçi, ülkücü camiaya çağrıda da bulunarak şöyle konuştu; "Kıymetli Ülküdaşlarım! Bugün malum olduğu üzere Başbuğumuz Alparslan Türkeş'in 2...
2008-2013 yılları arası kısa adı DİTİB olan Diyanet Türk İslam Kültür Dernekleri Birliği Göppingen Merkez Camii’ne kadrolu beş yıllığına din görevlisi olarak atanarak görev yapan, talebeler yetiştiren, sevilen severek gönüllere dokunan Yahya Yılmaz Hoca hizmet süresi dolunca, Türkiye’mize dönerek Sakarya şehrinde de Kur’an Kursu öğretmenliğine başladı. Çok sayıda Kur’an talebesi yetiştirdi. Kendis...
Sürgünün 78. yıl dönümünde Kırım Tatarlarının yarası kanamaya devam ediyor. Kendi vatanında zulüm gören, Doğu Türkistan Çin işgali altında, işgalden azınlığa düşen Kırım Tatarlarından kendi vatanında vatansız bırakılan Ahıska Türklerine vaziyet ne ise, kendi vatanında Türklüğünü kullanamayan yasaklanan Lozan antlaşmalarına uymayan Yunanistan’daki Türklere, ya da Irak Türkmenlerine veya Suriye’dek...
Yarınımızdan emin olmamız için, Çocuklarımıza, mübarek ay ve günleri sevdirelim, sahip çıkmaları için öğretelim, milli İslami değerlerimizle yetişmeleri için gayret edelim. Ramazan ayının dinimizde büyük bir önemi ve diğer aylar arasında seçkin bir yeri vardır. Çünkü kutsal kitabımız Kur'an bu ayda indirilmeye başlanmıştır. Kur'an'da bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen "kadir gecesi" yine ...
Baden-Württemberg Eyaleti'nin kentlerindeki Avrupa Türk İslam Birliği (ATİB) üyesi Herrenberg, Horb, Albsdat, Ebingen, Stuttgart, Kornwestheim, Salah, Plochingen ve Göppingen Türk Kültür Merkezilerinde "Haricilik ve Avrupa’da Geleceğimiz" konulu bir konferans düzenlenmişti. Konuşmacı olarak ATIB Eski Gençlik Kolları ve daha sonr...
Bugün Ozan Arifimizin vefatının 3.yıldönümü. Ülkü ocakları genel başkanlarımızdan, Almanya Türk Federasyon genel başkanlarından, kısa adı ATIB olan Avrupa Türk İslam Kültür Dernekleri Birliğinin kurucularından Dr. Ali Batman, “Ozan Arif'i hayır, rahmet ve dua ile anıyorum," dedikten sonra, "Ozan Arif' in yeri, çok ...
Almanya’nın Göppingen şehrinde, on beş bine yakın Türk vatandaşı yaşamaktadır. 3 bin ilk ve orta öğretime devam eden öğrencilerimizle birlikte yüzlerce üniversitede okuyan gençlerimiz var. Çok şükür memur, mühendis, mimar, avukat, ekonomist, serbest iş insanlarımızın varlığından mutlu oluyor geleceğimiz adına ümitleniyoruz. ...
Büyük dava insanı, şair yazar Seyit Ahmet Arvasi 31 Aralık 1988'de 33 yıl önce sevgilisine kavuştuğu bugünde rahmetle, hürmetle anıyoruz. Ruhun şad mekânın cennet olsun. Yıl 1988 Eylül ayının bir Cuma günüydü. Türkiye gazetesinden İbrahim Bolater (Rahmetli) Nurtingen temsilcisi Celalettin Gül ile birlikde Stuttgart başkonsolosluğu...
Sarıkamış'ta 60 bini donarak olmak üzere 78 bin şehit vermiştik. 1914 yılının 15-22 Aralık tarihleri arasında, Sarıkamış yakınındaki Allahuekber dağlarında, Kars'ı Ruslardan geri almak için harekata katılan 60 bin asker donarak şehit oldular. Tek kurşun bile atmadan kara kışın hışmına uğrayan binlerce Türk askeri için çok yazılar, şiirler yazıldı. Acaba o ...
Kuzey Almanya eyaletinde uzun yıllar öğretmenlik, bir dönem de Stuttgart T.C. Başkonsolosluğu Eğitim Ataşeliği görevlerinde bulunan Almanya'da yüzlerce gençlerimize dokunan milli kimlikle yetişmelerine vesile olan eğitimci hocamız Zeki Önsöz bize Almanya hatıralılarını okuyucularımız için anlattı. Okuyacağınız gibi, Avrupa’da görev yapa...
Kıymetli okuyucularım her birimizin gurbet yaşantımızda unutamadığımız, iyi ve kötü hatıralarımız mutlaka vardır. Sizlere uğradığım bir haksızlık hatıramı bu yazımda paylaşacağım. Yarım asra yakın, üyesi olduğum (kısa adı AOK olan) Alman Hastalık Kasasıyla 1990’lı yıllarda bir problem yaşadım. Belki benim durumumda olan, okurlarımıza faydalı olabilirsem kendimi mutlu hissedece...
Dr. Ali Batman, Ülkü Ocaklarının Muhsin Yazıcıoğlu'ndan önceki genel başkanıdır. Almanya Türk Federasyonunda Musa Serdar Çelebi başkandan sonraki genel başkanıdır. Ülkü Ocakları ve Federasyon başkanlıklarında hitabeti en güçlü başkanlarından biridir. Dr. Ergezer'in dediğine göre: “Bu şiiri Dr. Ali Batman'dan dinlerk...
Obertürkheim ,Untertürkheim Bir yerin adı verilince Türk ismi, Yüreğim sevinir, kalbim öğünür, Ne büyük milletiz biz, Yüce Allah Türkü yaşatır. Sen de sevin, sende öğün, O isim ki aşkla, şevkle söylenir. Bir zamanlar Milletmişiz, hem nasıl Milletmişiz Gelmişiz dünyay...
Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet, Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir; Mehmet Emin Yurdagül. Yarım asır Almanya'nın Ulm şehrinde ikamet eden, Ozan Nihat Sönmez, Hafta sonları evinde kalmadı, elinde sazı ile Kısa adı Türk Federasyon olan, Avrupa Demokratik Ülkücü Türk Dernekleri ve ATİB Avrupa Türk İslam Kült...
Türkiye’nin yanı başında, bir AB ülkesi olan Yunanistan'da soydaşlarımıza uygulanan mezalimi seyretmeyi bir tarafa bırakalım haberimiz dahi olmuyor. Milli konulardan habersiz siyasetçiler kendi koltuklarını, çıkarlarını düşünmekten, Bizans entrikaları oyunlarıyla oynamaktan dışarıya bakmaya vakit bulamıyorlar. Bu milli konuyu haftalardır duymadık, okumad...