Türkiye’nin yanı başında, bir AB ülkesi olan Yunanistan'da soydaşlarımıza uygulanan mezalimi seyretmeyi bir tarafa bırakalım haberimiz dahi olmuyor. Milli konulardan habersiz siyasetçiler kendi koltuklarını, çıkarlarını düşünmekten, Bizans entrikaları oyunlarıyla oynamaktan dışarıya bakmaya vakit bulamıyorlar. Bu milli konuyu haftalardır duymadık, okumadık. Milli hassasiyetlerimiz, ile ilgili duyduğumuz konular sıralaması tamamen altüst olmuş. Orada yanı başımızda kardeşlerimiz, soydaşlarımıza zulüm var sesiz ve bihaber kalıyoruz. Kafamızı kumdan çıkaralım, gözümüz kulağımız Yunanistan üzerinde olmalı.
Yeni Hedef Seçilmiş Müftü İbrahim Şerif Oldu
Batı Trakya Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif'e, 2017 yılında Gümülcine’de düzenlenen toplu sünnet etkinliğine katıldığı için “makam gaspı” suçlamasıyla, Selanik'te, 7 Ekim 2021'de dava açılıyor. Yunanistan türlü bahanelerle soydaşlarımız üzerindeki baskıyı artırması ve Türklere uyguladığı asimilasyon ve baskı politikalarını şiddetlendirmesi dikkat verilmesi gereken bir meseledir.
Batı Trakya Türkleri ifadesi, Türk-Yunan nüfus mübadelesi dışında tutulmuş ve bugün Yunanistan’a bağlı olan; Dedeağaç, Rodop, İskeçe, Dimetoka, Simavna, Gümülcine kentlerinde yoğunluklu olarak yaşayan Türk halkını tanımlamaktadır. Bugün Yunanistan’daki konumları 24 Temmuz 1923 yılında imzalanan Lozan Anlaşmasına göre şekillenmiş Batı Trakya Türkleri, Türk kimliğini kaybetmektedir. Yunanistan’daki müftü seçimleri ise 1991 yılına kadar 1920’de Osmanlı Devleti ile Yunanistan arasında imzalan Atina Anlaşmasına göre yapılmaktaydı. 1991 yılında ise Yunanistan bu anlaşmayı feshederek hukuksuz ve haksızca müftüleri kendi atamaya başlamıştır.
Lozan Anlaşması kapsamında; Müftüleri seçme, eğitim kurumları açma, vakıf işletme, eşit vatandaşlık gibi özerk davranma imkânı sunulmuştur fakat Yunanistan Devletinin diktatörvari tutumları ve iç hukuk düzenlemeleri nedeniyle Batı Trakya Türkleri sahip olmaları gereken haklardan mahrum bırakılmaktadır. Bu yasadışı uygulamalardan en sonuncusu ise seçilmiş Müftü İbrahim Şerif’in mağdur edilmesiyle gerçekleşmektedir.
Diğer yandan; Ülkedeki Türk kimliğinden ve Türk varlığından rahatsız olan Yunanistan daha önce de tabelalardaki Türk ibaresini kaldırmıştı. "Türk Azınlık Ortaokulu" gibi isimler yerini "Azınlık Ortaokulu"na bırakmıştı. Bununla da yetinmeyen Yunanistan, "Azınlık Ortaokulu" ibarelerini "Müslüman Ortaokulu" şeklinde değiştirmeye gayret etmektedirler. Bunu yapmalarındaki amaç ülkelerinde Türk azınlığı olmadığını Müslüman azınlık olduğunu iddia ederek Lozan Antlaşması'nın azınlıklara tanıdığı hakların ortadan kaldırılmasını sağlamaktır. Yunanistan'ın 11 sene önce azınlık okullarına gönderdiği genelgede "Müslüman Okulu" ibaresini kullanmış olması geçtiğimiz günlerde alınan kararın anlık bir karar olmadığını aksine sistematik bir planın sonucu olduğunu göstermektedir. Yunanistan bir yandan Lozan Antlaşması'nın kendisine yüklediği yükümlülüklerden kurtulmaya çalışırken diğer taraftan da Türk Azınlık okullarını yetersiz öğrenci sayısı gibi gerekçelerle kapatarak Batı Trakya Türkeri’nin haklarını sınırlamaktadır. Günümüzde Rodos ve İstanköy'de hiç Türk okulunun kalmaması da yine Yunanistan'ın hukuksuz tavrının bir sonucudur. 1947'den önce Rodos'ta 10 tane Türk okulu vardı. Ancak 1947'de ada Yunanistan'a devredilince bu okullar bir plan ve program dahilinde kapatıldı. Kapatılan bu okulların Türk öğretmenleri de zorunlu olarak emekli edildi.
İstanköy'deki Türk çocukları ise Yunan okuluna gidip Yunanca ders almaktadır. Ayrıca Yunanistan bu çocukları din dersinden de muaf tutarak dinlerini öğrenmelerini de engellemektedir. Yunan okulundan yetişen bu nesiller Türkçe bilmemelerine rağmen asimilasyon neticesinde son derece iyi Yunanca konuşmaktadır. Yunanistan bu hukuksuz uygulamalarıyla sadece Lozan Antlaşması ile azınlık haklarını garantiye alan diğer uluslararası antlaşmaları ihlal etmemektedir aynı zamanda kendi iç mevzuatını da ihlal etmektedir. Yunan mevzuatına göre bir okulun kapatılabilmesi için okulun encümen heyetinin de rızasını almak gerekmektedir. Ancak kapatılan Türk azınlık okullarının encümen heyetlerinin rızası alınmadığı bu kapatma işlemleri Yunan mevzuatına da aykırı olduğu bilinmektedir.
Yunanistan hakkında Batı Trakya Türk azınlığına uyguladığı asimilasyon ve baskı politikası sonucunda AİHM tarafından 3 kez ihlal kararı verilmiştir fakat Yunan Devleti haksız ve hukuk tanımaz uygulamalarına devam ederek seçilmiş müftü İbrahim Şerif’i hedef almaya devam etmektedir. Batı Trakya’daki 120 bin Türk’ü yok saymaya devam eden Yunanistan, Medreselerdeki encümen heyetlerine gayrimüslimler atayarak Türk azınlığın dini, kültürel ve kimlik haklarına olan saldırısını her alana yaymıştır.
Tüm Türk Milleti ve Avrupa Birliği'ndeki Müslümanların da temel konusu haline gelen Batı Trakya Türklerinin yaşadığı zulmü TÜRK DEGS Başkanı (M) Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı da sıklıkla gündeme getirmiştir.
Katıldığı birçok yayında; "Batı Trakya sorununu, insanlık dışı sorunu dile getirmek lazım. Lozan Barış Antlaşması yırtılıp atılıyor, bütün hükümleri yok ediliyor. Bunları dünya kamuoyuna anlatmamız lazım. Bizim kamu diplomasisi yapmamız lazım. İngiltere, ABD ve Almanya'ya etki etmemiz lazım." diyerek soruna yönelik çözüm haritası ve dikkat sunan Cihat Yaycı, 8 Ocak 2021 Tarihinde Saygı Öztürk'e verdiği mülakatta Batı Trakya Türklerinin uğradığı baskı ve zulme değinmiştir. Ayrıca Cihat Yaycı; “Baskı politikaları sonucu çok acı ama 25-30 yıl sonra Yunanistan'da Türk kalkmayacak. Aldıkları yeni kararlarla Batı Trakya'da bulunan Türk azınlığı yok sayılıyor. Türk ve Müslüman azınlık okulları vardı. Önce ‘Türk'ü kaldırdılar. Yılın son haftasında da okullardaki ‘Azınlık' sözcüğünü kaldırdılar. Türkçe yasaklanıyor. Lozan'da alınan azınlık hakları bitiyor. Lozan, ayaklar altına alınıyor. Lozan Antlaşması'yla hakları garantiye alınmış olan soydaşlarımızın Yunanlılar tarafından önce Türklükleri silindi, sonra azınlık oldukları. Kala kala ‘Yunanlı Müslüman!' oldular. Yunanlıların bu hukuk tanımazlıklarını dünya duymalı.” ifadelerini kullandı.
Ocak 2021 Tarihinde açıklamalarına devam eden Cihat Yaycı: "Batı Trakya sorununu dile getirmek lazım. Azınlık kelimesini artık kaldırdılar, Müslüman olarak adlandırmaya başladılar. Yunanistan, Lozan Barış Antlaşması'nın hükümlerini saymıyor, dikkate almıyor." İfadeleriyle Batı Trakya Türklerine desteklerini sunmuştur. Son günlerde Türk-Yunan tarafları arasında gerçekleştirilen İstişare görüşmeler bağlamında da değerlendirilebilecek öneri ve öngörülerde bulunan Cihat Yaycı; “Batı Trakya’da Türklerin durumunu müzakere edelim. Atina’da neden camileri açmıyorsun? Bunları müzakere edelim ama anlaşmalara riayet etmemeni ve bunu talep olarak dayatmanı müzakere edemem demek lazım.” Değerlendirmesiyle, ilgili makamlara önerilerde bulunmuş ve Batı Trakya Türkeri’nin yaşadığı zulme dikkat çekmiştir!
Yunanistan her alanda olduğu gibi Batı Trakya’da da hiçbir uluslararası hukuk kuralını ve gerekliliğini umursamamaktadır. Doğu Akdeniz’de haksız ve hukuksuz uygulamalara öncülük eden Yunanistan, Batı Trakya’da da Türk azınlığa her türlü zulmü uygulamaktadır. Yunan zulmünün son halkasına eklenen seçilmiş müftü İbrahim Şerif’in ve Batı Trakya Türklerinin her zaman yanında olacağımızı bildirmekten onur duyuyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin de tüm gücü ile bu haksızlığa ve zulme karşı duracağına inancımız tamdır!
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), 40. yılını çeşitli etkinliklerle kutlanmaya devam ediyor. Göppingen şehrinde düzenlen koşu ve yürüyüşe Württemberg bölgesinde DİTİB’e bağlı Türk İslam Birliği ve Cami derneği yöneticileri, din görevlileri ile birlikte Sporcu atletlerde katıldılar. Kısa adı DİTİB olan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği, Württemberg eyalet Birliği Başkanı İsmet H...
Merkezi Ludwigshafen’de bulunan Avrupa Nizam-ı Alem Federasyonu, geçtiğimiz ay genel kurulunu genel merkezde toplayarak yeni idarecilerini seçmişti. Genel başkanlığa tekrar Erol Yazıcıoğlu seçilmişti. Avrupa ülkelerinde şubeleri ve üyeleri olan Nizam-ı Alem Federasyonu, 30 yıl önce resmen hizmete başlamış ve bu günlere yani 30. yıla gelmiş bulunuyor. Yeni seçilen yöneticilerin tanıtılacağı ...
Emekli olan üç evlat babası vefalı okurumuz Yozgat Sorgun, Tuzlacık köyünden orta boy zarf içerisinde yine A5 ebadında mektupla ismimin de yazıldığı, “Dolma Kalem” geldi. Okurumun bu hediyesi beni çok sevindirdi, duygulandırdı. Tuzlacık Köyü’nden 17 yaşındayken gurbet dediğimiz, gurbet bildiğimiz, çok gurbetçiye acı vatan olan, şimdi ise çocuklarımızın, torunlarımızın Vatanı; ‘Almanya’. A...
Kısa adı ABTTF, Batı Trakya Türk Federasyonu hizmetlerine aralıksız devam ediyor. Geçtiğimiz hafta Batı Trakya Türk toplumuna karşı devletin sistematik ayrımcılığının örneği olarak isminde Türk kelimesi geçtiği için kadın derneklerinin dernek kurma özgürlüğünün ihlal edildiğini aktardı, Batı Trakya’nın geri kalmışlığının bölgedeki Türk kadınları üzerindeki etkilerini dile getirdiği basın açıklamas...
Batı Avrupa Türklerinin duygu ve düşüncelerine Tercüman olan kültür elçimiz, gönül dostu, şair ve yazar büyük Ozan Yusuf Polatoğlu kardeşimle Batı Avrupa’ya göçün 30 Ekim1961 yılı münasebetiyle Avrupa ülkelerine Göçü konu edinen söyleşi etmiştim. Rahmeti, Rahmana kavuşan Ozan Yusuf’la son söyleşiyi yapmak nasip olmuştu. Daha sonraki aylarda kendisinin Korana hastalığı sonucu hastanende uzun ayl...
Kısa adı ANF olan Avrupa Nizam-ı Alem Federasyonu Avrupa ülkelerinde 30 yıl önce kurulmuş, bugün kendi hizmet binalarına kavuşmuş, Avrupa Türklüğüne külliye eserler içinde hizmet veriyorlar. Bugüne kadar başta Kurucu Genel Başkan, gönüldaşım Zülfü Canbolat, eğitim camiamızın yakından tanıdığı Prof. Dr. Orhan Kavuncu, 1980’lerden beri tanıdığım Heilbronn Ülkü Ocağı’nın gençlik kolları başkanlığı...
Almanya’nın Frankfurt şehrinde Prof. Dr. Fuat Sezgin’i Anma Programı gerçekleşti. Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı, Frankfurt Başkonsolosluğu ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı tarafından Frankfurt’ta Prof. Dr. Fuat Sezgin’i anma programı gerçekleştirildi. Prof. Dr. Fuat Sezgin’in 100. doğum yıldönümü vesilesiyle düzenlenen anma programı...
19 Mayıs Samsun Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu olan Tayyip Koçer Hoca, 28 yıldır devlet memuru. Diyanet işleri başkanlığının bütün birimlerinde çalıştı. Yurt dışı görevinde de bulunan Koçer, Şarkışla’daki müftülük görevinden ayrılarak Göppingen Merkez Camii’nde görevindeki hizmetine başladı. İlk Cuma vaazı ve hutbe konuşmasını yapıp namazını kıldırdı. “Ailece Camide buluşuyoruz” ...
Kısa adı BULTÜRK olan Bulgaristan Türkleri Derneği Genel Başkanı Rafet Ulutürk basın bildirisi yayınladı. Bildiriyi aynen yayınlıyorum; “Bugün burada toplanmamızın nedeni, 27 Ekim 2024 tarihinde Bulgaristan’da yapılacak olan erken genel seçimlerle ilgili olarak Türkiye'deki Bulgaristanlı çifte vatandaşlarının oy kullanmama ve seçimi boykot etme kararını açıklamaktır. Bu karar, yıllard...
Almanya’nın Baden- Würtemberg eyaletinin başkenti Stuttgart şehrinde bulunan Stuttgart Başkonsolosluğu Eğitim Ateşelerimizden Zeki Önsöz hocamın hakka irtihalinin üzerinden bir yıl geçti. • Eğitimci araştırmacı gönül insanı Zeki Önsöz’ü unutmadık, unutmayacağız. Rabbim rahmetiyle merhametiyle muamele eylesin. Mekânı cennet olsun. Sahibi olduğum Aktüel dergimize yazdığı makalesinde Almanya’d...
•Bugün 17 Ekim. Avrupa Türk İslam Birliği’ (ATİB) in 37.kuruluş yıldönümü. • Allah'tan, her dönem görev yapan Musa Serdar Çelebi, Fikret Ekin, Selahattin Saygın, İhsan Öner, Durmuş Yıldırım, İmam Çengiz gönüldaşlarıma emeklerinin zayi olmamasını diliyor gelecek için de hayırlı çalışmalar dilerim. Kısa adı ATIB olan Avrupa Türk İslam Kültür Dernekleri Birliği’nin Kurucularından ve Gene...
Dil Bayramımız kutlu olsun. Türklüğün vicdanı bir, Dini bir, vatanı bir, Fakat hepsi ayrılır Olmazsa lisanı bir. *Ziya Gökalp* Dil Bayramımız kutlu olsun Dilerim ki, Türkçemize sahip çıkmanın bilinci vatanımızın her köşesine yayılsın. Yayılması için Türk, Aydın, ilim, insanlarımız okullarımızla birlikte bütün kamu görevlilerimiz canla başla gayret...
T. C. Devleti Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Avrupa ülkelerine atanan din görevlileri görev yaptıkları camilerde irşat vazifelerine devam ediyorlar. Görevli atanan görevliler beş yıllığına hizmette bulunuyorlar. İşte geçtiğimiz son Cuma namazını kıldıran, genç gelecek vaat eden İzmir Üniversitesi ilahiyat fakültesi mezunu olan Halil Şanlı Göppingen DİTİB Merkez Camiin...
1985 yılının Nisan ayı, Almanya Türk Federasyonun Kuzey Almanya eyaletindeki büyük Kurultayında tanıdım, gazeteci Eyyüp Alp’i. Kolunda çantası, elinde fotoğraf makinası, kendisinin de boyu uzun olduğundan hep göze hitap ediyordu. Bende yeni Tercüman gazetesi muhabiri olarak gelmiştim. Benim Tercüman muhabiri olarak geldiğimi öğrenen Eyyüp Alp bana, “Sende mi Tercüman muhabirisin?” dedi. “Evet” ded...
Bir yıl oldu sevdiklerine veda edeli Bir yıl oldu sevdiği Resul’üne kavuşalı Çok özlediği çocuklarının Annelerine kavuşalı Aşıktı hem de çok sevdiği Leyla’sına kavuşalı. Foto: Fulya Ateş Almanya’ya ilk gelen nesillerimizdendi Aydınlı Hacı Hüsnü Ateş ağabeyim. Türk Kültür Merkezimizin vefalı üyesiydi. Yeni açtığımız Camimizin mihrabını, kürsü ve hutbesini büy...