• 02 Haziran 2025
• 255

Göppingen’den Türkiye’mize Dönen Kardeşlerin Başarı Hikayesi

1980 Eylül ayında Güney Almanya'nın başkenti Stuttgart ilinin Göppingen ilçesine 45 yıl oldu geleli. İlk geldiğim 1980 yıllarında, ilk tanıdığım Nevşehir ili Kaymaklı kasabamızdan Zeki Ersoy, Aslen Yozgat ili Boğazlıyan ilçemizden olup, Ankara’da doğup büyüyen orta ve lise okullarını yine başkentimizde okuyan Mehmet ve Ramazan Özcan kardeşlerle ilk tanıdığım, ruhen sevdiğim, milli ve İslam’ı davanın savunucusu olan ülkücü kardeşlerimdi. Birlikte gezdik, konuştuk tartıştık, nihayet şehrimizde nesillerimiz, dilimiz, dinimiz kültürel değerlerimiz unutulmasın, yaşasın, yaşatılması için milli kültür derneğimizin kurulmasına karar verdik. Ben ve arkadaşlarım ekonomik olarak babalarımıza bağlı, bize ancak günlük 5 veya 10 DM harçlık (veriyor) alıyor, ertesi günü istemeye utanan yüzlerdik. Dernek kurmak madden ve manen fedakârlık istiyordu. Çevremizi yaptığımız toplantılarla yeni tanıştığımız arkadaşlarımızla tanıştık ve genişlettik. İlyas Çimen, Nizamettin Yıldırım, Cemil Yavuz, Mehmet Özyurt, Ömer Sarı, Tacettin Kızılkoca, Atila Gök, Ayhan Avcı, Mustafa Karazehir, Talip Çelik. Son toplantımızı Uhingen'de Sivas'lı Ömer Yıldırım, (Rahmetli şehit Muhsin Yazıcıoğlu başkanın köylüsü) ağabeyimizin kahvehanesinde yaptık. Ve nihayet, Adanalı Mehmet Ali Ekizoğlu beyin eşi Alman Gönül yengemize kuracağımız derneğin tüzüğünü yazdırdık. Geislingen Str. çatı katında küçük dairesi bulunan Ömer Sarı kardeşimizin de büyük desteği ve emeği var. Evi dernek binamız gibiydi. Misafirlerimizi Ömer beyin evinde ağırlar, misafir ederdik. Türk Federasyon Genel Sekreteri olan Mustafa Karahan beyin katıldığı toplantımızı Ömer Sarı kardeşimizin evinde gerçekleştirmiştik.

Tüzüğümüzü Göppingen noter aracılığı ile mahkemeye ilettik. İlyas Çimen kardeşimle birlikte iki yıla yakın tüzüğümüzün çıkması için mücadele verdik. Burada Yeminli Tercüman Türkistanlı büyüğümüz Cemal Ali Muradi ve şehrin tanınmış esnafı Yeminli Tercüman Harun Erdinç, yine esnaflarımızdan Receb Dede amcamızın oğlu arkadaşımız, Münir Dede bizlere manen çok destek verdiler. Alman makamlarına bizlerle birlikte gelerek yine bizlere kefil oldular. Tercümanlığımızı yaptılar. Biz Tüzüğümüzü içeriye verince hemen faaliyetlerimize başladık. Dernek binamızı tuttuk, bu arada bina kiralama işlerinde Mahmut Yılmazel arkadaşımızın Alman eşi bize yardımcı oldular. Birlik, dirlik, kardeşlik içerisinde 1981 yılından 1986 yılına kadar aynı kadroyla hizmet ettik. Kiraladığımız bina bize dar geldi üye sayımız yüzleri geçti. İleride Allah izin verirse bu çalışmalarımızı bir bir yazacağım.

Bizler milli kültür hizmetlerimizi üç vardiya, en ağır işlerde çalıştıktan sonra, cemiyetimizde bir araya geliyor, milli, insani, İslami, kültür ve spor faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

Aynı fabrikada işçiyiz

Zeki Ersoy, Ramazan ve Mehmet Özcan, Mustafa Karazehir ve Doğan Tufan aynı fabrikada değişik bölümlerde çalışıyoruz.

Aniden Türkiye’ye dönüş kararı

Mehmet ve Ramazan Özcan kardeşler kendi aralarında karar vermişler Türkiye’mize ailece dönmeyi. Buna sevinelim mi, üzülelim mi? Dönme kararları beni şok etti. Cemiyetimizde bize güven veren, teşkilatın var olmasında bu günlere gelmesinde bu kardeşlerin, kardeşlerimin büyük etkileri ve katkıları vardı. Çok fedakarlıklar yaptılar. Mehmet Özcan şehrimizdeki gençlerin gönülden sevdiği ağabeyleri dert arkadaşları onları iyi anlayan anlaşan gençlerin başkanıydı. Ramazan disiplinli, teşkilat bilgisiyle dolu, dolu örnek bir dava adamıydı. Bol okuyan okuduğunu anlayan, anlatan eğitimci biriydi. Bu kardeşlerin dönüşü teşkilatımızda yerleri dolmayacaktı, öyle de oldu. Hep arandılar. Bıraktıkları hoş seda ile anılmaya devam ediliyorlar.

Ramazan Özcan, İşçilikten Öğretmenliğe, Mehmet Özcan, İşçilikten Memurluk ve Müdürlüğe

Ankara’ya dönen Özcan kardeşlerim iş kurdular, çalıştılar, ticarette zorlandılar. Nihayet ticarete veda ederek Etimesgut Belediyesi’nde işe başladılar. Mehmet Özcan Belediye’de uzun seneler Birim Müdürlüğü yaptı. Daha sonra emekli oldu. Ramazan Özcan'ın büyük oğlu Yusuf Talha Hukuk Fakültesi’nde okumaya başladı. Baba Ramazan da üniversiteye Ankara’da Almanca Öğretmenliği’ne başladığı haberini duyduk, çok sevindik. Daha sonra oğlu Yusuf Talha Hukuk Fakültesi’nden Ramazan da Ankara Almanca Öğretmenliği’ni bitirerek mezun oldular. Çok sevdiği eğitim hayatına başladı.

Ramazan Özcan'ı öğretmenlik yaptığı okulunda ziyaret ettim

Nasib oldu, oğlum Yasin Tuncay ile birlikte uzun yıllar hasret kaldığım yol ve dava arkadaşlarımı ziyaret etme imkânım oldu. Ramazan kardeşimi görev yaptığı okulunda ziyaret ettik, kucaklaşıp, dertleştik, hasret giderdik.

Etimesgut Belediyesi’nde Müdür Mehmet

Mehmet Özcan'ın Etimesgut Belediyesi’nde görev masasında müdür olarak görmek beni çok mutlu etti. Türkiye’mize dönüşlerine en çok üzülenlerden biri olmuştum. Burada Ramazan'ı ‘Öğretmen’, Mehmet’i ‘Müdür’ olarak gördüğümde iyi ki gelmişler (dönmüşler) dedim. Mehmet'le, Ramazan'la gece geç saatlere kadar sohbet, muhabbet ettik. Mehmet ve Ramazan kardeşlerin çocuklarının her biri üniversite mezunu Öğretmen olarak amcaları Ramazan gibi eğitim, öğretim içerisinde hizmet veriyorlar. Ramazan hocanın üç evladı hukukçu olarak mezun oldular, Hukuk işleriyle, hukuksuzluğa karşı Adalet hizmeti veriyorlar. Almanya’da kalsalardı bu kariyerleri ve çocuklarının milli, İslami, ahlâk adabı içerisinde örf ve adetlerimize bağlı kültür çerçevesinde olamazlardı. İyi ki dönmüşsünüz kardeşlerim sizleri kutluyorum.

Geçtiğimiz yıl rahmetli olan annelerinin elini öpüp duasını almıştım. Rabbim rahmetiyle kuşatsın, mekânı cennet olsun.

Belediyede Mehmet’in mis kokulu çayını yudumluyoruz. Belediye Meclis Üyesi olan Almanya'da mastır eğitimi yaptığı yıllarda tanıdığım aslen Yozgat Boğazlıyan’lı Mesut Şahingöz ve o yıllar belediye başkanı olan Enver Demirel bey geldiler, hoş beşten sonra vatan savunmasından, milliyetçi Türkiye ülküsü ve sevdasından. Almanya’dan ülkemiz ve dünyada baş döndüren olaylardan konuştuk. Başkanımızın kahvesini içtik. Belediyedeki hizmetleriyle gurur duyduk. Rabbim başarılarını daim eylesin

Belediyede mescit

Akşam namazımızı belediyemizin mescidinde Başkan Enver Demirel başkanın imametliğinde eda ettik. Tesbihimizi çekip duamızı yaptık ve vedalaşarak belediyemizden ayrıldık.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeyiz

Mesut Şahingöz özel otomobiliyle bizi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne getirdi. Ziyaret ettik. Camide namaz kılıp dua ettik. Türk milliyetçilerinin lideri, başbuğu Alparslan Türkeş’in kabrini ziyaret edip Fatiha’mızı okuduk. Ruhu şad, mekân-ı cennet olsun, inşallah.

Doğan Tufan

Yorumlar

Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!

• 1
• 2