Tercüman Gazetesi'nin Avrupa baskılarında uzun yıllar güreş ve haber muhabirliği yapan, Tercüman'ın 1990'lı yıllarda Avrupa baskılarına son vermesinin ardından, Ali Civelek Dergimiz Aktuel'de yazılar yazdı. Aalen Diyanet Türk İslam Birliği (DİTİB) teşkilatımızda uzun seneler yönetim kurulu başkanlığı görevini sürdürdü. Gazeteci büyüğümüz Ali Civelek ile Avrupa'ya göçün 59. yılını söyleştik.
Avrupa'ya Göçün 59. Yılındayız
Bize Göçün dününü bugününü anlatır mısınız?
"Avrupaya göçün 59. yılı kazandık ve kaybettiklerimiz,aslında neredeyse 20 yıla yakın bir zaman oldu.Ne bir dergiye nede bir gazeteye makale olsun, haber olsun yazmamıştım.Kendimi basından uzak tutuyordum,lakin benim neredeyse 40 yıllık dostum,Aktüel dergisinde patronum,Tercüman gazetesinde muhabir arkadaşım,canım kardeşim Doğan Tufan'ın röpertaj ricasını kıramadım. Bende görüşlerimi söylemek, istedim.Tabiki bu göçün bizim açımızdan hem kazandıklarımız var hemde kaybettiklerimiz var. Bunların pek çoğunda canlı şahidi de oldum. Bende bir işci ailesi evladı olarak 1972 yılında Almanya'ya geldim.O zamanlar 16 yaşındayım güzel ülkemde kuran kurslarını ve imam hatip tahsilini yarıda bırakarak burada okumak en azından bir tercüman olarak kendine bir yol cizmek ve hayata atılmak istiyordum.Lakin herşey istedigimiz gibi gelişmedi,kendimizi bir fabrikada işci olarak buldum.Aradan 48 yıl geçmiş 16 yaşında yüzünde sakalı çıkmamış bir genc şimdi saçları ağarmış,vücudu yorulmuş,gözlüksüz görmeyen,dişleri dökülmüş, ama hayat tecrübesi yaşayan bir emekli olarak görüşlerimi idare etmeye çalışacağım.
Bu aradada sadece oturduğum şehirdeki Türklerden örnek vererek değil 22 yıllık gazetecilik hayatımda başta, Almanya'nın her bölgesi olmak üzere pek çok Avrupa devletlerini gördüm.60'lı yılların hemen başlarında Ülkemizden işci göçü başladı,herkesin amacı yabancı diyarlara gidip biraz para biriktirip bir kac yıl çalışıp geri dönmekti. İlk yurtdışına çıkan vatandaşlarımız, pek çok zorluklarla karşılaştı,başta lisan sorunu,alış veriş sorunu,kültürel sorun ayrıca başta Almanya'nın ve diğer işci davet eden, Hollanda,Belcika,Avusturya başta olmak üzere Avrupadaki işverenlerin vatandaşlarımızı sadece basit bir işci görmeleriydi. Kaldıkları işci yurtları uygunsuzdu. Evlerin banyoları yoktu,hele tuvaletleri bize hic uygun değildi. En azından Cuma namazı kılabilecekleri bir mescitleri dahi yoktu. Bunlar ne Avrupalilar ne de Türkiye tarafından düşünülmemiş..Yani Avrupa'da yaşayan bizim büyüklerimiz için çok zordu. Bu zor şartlara dayanamayanların bazıları geri döndü. Sabredenler ailelerini yanlarına aldılar,burası bizim ikinci bir vatanımız deyip çalışıp durdular. Başda çalıştıkları ülkenin ekonomisi olmak üzere Türk ekonomisinede çok buyük faydaları oldu.Ve gurbetci vatandaşlarımızın fedakarlıkları halen devam ediyor.Türk işçisinin ve emekçilerin bu ülkelerde değerleri halen doğru dürüst bilinmemektedir.1970 yıllarında Alman marketlerinde ve avm de çalışan gençlerimiz parmakla gösterilecek kadar azdı. Türklerden başda teknik lise veya üniversiteye gidenlerin sayısı yüzde 15' i geçmiyordu.En zor ve pis işlerde hep Türkler calışdı. Hatda 60'lı yıllardan 90 yıllara kadar Türklere doğru dürüst kiralık ev dahi verilmiyordu. Her zaman yabancı,kavgacı gözüyle Türklere bakılıyordu. Rabbimize nihayetsiz şükürler olsun şimdi herşey değişti. Avrupa'da çalışan vatandaşlarımızın pek çoğunun burada evleri vardır,kiralik ev dahi bulamayan vatandaşlarımız şimdi evlerini,apartmanlarını onlara kiraya veriyorlar. 2020 yılında Türk gençlerinin yüksek okul bitirme durumu %45 lere çıktı.
Artık işci olarak geldiğimiz ülkede evler yapıp kiraya veriyoruz,fabrikalar ve başka iş yerleri açıp işçiler calıştırıyoruz. Pek çok vatandaşımız işci olarak çalıştığı fabrikalarda ustabaşı olarak çalışıyorlar. Gerek kamuda gerekse başka işlerde masa başında calışan vatandaşlarımızı sayısı hicte az değildir. İşci olarak 60 lı yıllarda Avrupa'ya gelen vatandaşlarımız buradaki bankalardaki birikimini ve sahip oldukları malları satsalar Avrupanin en iyi ekonomisi devleti olan Almanya bile çöker. Ayrıca manen de kazandıklarımız var. Bugün sayıları 2 binde fazla sadece Almanya'da camilerimiz,mescitlerimiz var. Kendi vatandaşlarımız yanında islamiyetle şereflenen sayıları oldukça fazla, yabancı kökenli insan var. Ben bunlara kardeş diyorum. Çünkü müslümanlar kardeştir."
Ya da kaybettiklerimiz için nedersiniz?
"Tabiki bizim için üzücüdür,bazı genc kızları ve erkek yavrularımızı görüyor ve çok üzülüyoruz. Çünkü hem Türklügünü hem dilini,hemde kimliklerini kaybettiler,ama bunların çoğu evinde'de anne babalarından pekbirşey görmediler. Bir yerde alkol,küfür ve kültürümüze aykırı şeyler varsa burda fazla birşey beklenmez.neticede manen kaybettiklerimiz az sayıda olsada onları kazanmamız lazım. Onlara hoşgörülü olmamız gerekir ve onların elinden tutmamız lazım diye düşünüyorum. Çünkü onlar bizim yarınlarımız,onlar bizim canlarımız.müslümanlığın gereği budur. Ne mutlu ki müminiz,müslümanız ve Türküz.Allahın izniyle yarınlar bizim olacaktır.
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), 40. yılını çeşitli etkinliklerle kutlanmaya devam ediyor. Göppingen şehrinde düzenlen koşu ve yürüyüşe Württemberg bölgesinde DİTİB’e bağlı Türk İslam Birliği ve Cami derneği yöneticileri, din görevlileri ile birlikte Sporcu atletlerde katıldılar. Kısa adı DİTİB olan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği, Württemberg eyalet Birliği Başkanı İsmet H...
Merkezi Ludwigshafen’de bulunan Avrupa Nizam-ı Alem Federasyonu, geçtiğimiz ay genel kurulunu genel merkezde toplayarak yeni idarecilerini seçmişti. Genel başkanlığa tekrar Erol Yazıcıoğlu seçilmişti. Avrupa ülkelerinde şubeleri ve üyeleri olan Nizam-ı Alem Federasyonu, 30 yıl önce resmen hizmete başlamış ve bu günlere yani 30. yıla gelmiş bulunuyor. Yeni seçilen yöneticilerin tanıtılacağı ...
Emekli olan üç evlat babası vefalı okurumuz Yozgat Sorgun, Tuzlacık köyünden orta boy zarf içerisinde yine A5 ebadında mektupla ismimin de yazıldığı, “Dolma Kalem” geldi. Okurumun bu hediyesi beni çok sevindirdi, duygulandırdı. Tuzlacık Köyü’nden 17 yaşındayken gurbet dediğimiz, gurbet bildiğimiz, çok gurbetçiye acı vatan olan, şimdi ise çocuklarımızın, torunlarımızın Vatanı; ‘Almanya’. A...
Kısa adı ABTTF, Batı Trakya Türk Federasyonu hizmetlerine aralıksız devam ediyor. Geçtiğimiz hafta Batı Trakya Türk toplumuna karşı devletin sistematik ayrımcılığının örneği olarak isminde Türk kelimesi geçtiği için kadın derneklerinin dernek kurma özgürlüğünün ihlal edildiğini aktardı, Batı Trakya’nın geri kalmışlığının bölgedeki Türk kadınları üzerindeki etkilerini dile getirdiği basın açıklamas...
Batı Avrupa Türklerinin duygu ve düşüncelerine Tercüman olan kültür elçimiz, gönül dostu, şair ve yazar büyük Ozan Yusuf Polatoğlu kardeşimle Batı Avrupa’ya göçün 30 Ekim1961 yılı münasebetiyle Avrupa ülkelerine Göçü konu edinen söyleşi etmiştim. Rahmeti, Rahmana kavuşan Ozan Yusuf’la son söyleşiyi yapmak nasip olmuştu. Daha sonraki aylarda kendisinin Korana hastalığı sonucu hastanende uzun ayl...
Kısa adı ANF olan Avrupa Nizam-ı Alem Federasyonu Avrupa ülkelerinde 30 yıl önce kurulmuş, bugün kendi hizmet binalarına kavuşmuş, Avrupa Türklüğüne külliye eserler içinde hizmet veriyorlar. Bugüne kadar başta Kurucu Genel Başkan, gönüldaşım Zülfü Canbolat, eğitim camiamızın yakından tanıdığı Prof. Dr. Orhan Kavuncu, 1980’lerden beri tanıdığım Heilbronn Ülkü Ocağı’nın gençlik kolları başkanlığı...
Almanya’nın Frankfurt şehrinde Prof. Dr. Fuat Sezgin’i Anma Programı gerçekleşti. Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı, Frankfurt Başkonsolosluğu ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı tarafından Frankfurt’ta Prof. Dr. Fuat Sezgin’i anma programı gerçekleştirildi. Prof. Dr. Fuat Sezgin’in 100. doğum yıldönümü vesilesiyle düzenlenen anma programı...
19 Mayıs Samsun Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu olan Tayyip Koçer Hoca, 28 yıldır devlet memuru. Diyanet işleri başkanlığının bütün birimlerinde çalıştı. Yurt dışı görevinde de bulunan Koçer, Şarkışla’daki müftülük görevinden ayrılarak Göppingen Merkez Camii’nde görevindeki hizmetine başladı. İlk Cuma vaazı ve hutbe konuşmasını yapıp namazını kıldırdı. “Ailece Camide buluşuyoruz” ...
Kısa adı BULTÜRK olan Bulgaristan Türkleri Derneği Genel Başkanı Rafet Ulutürk basın bildirisi yayınladı. Bildiriyi aynen yayınlıyorum; “Bugün burada toplanmamızın nedeni, 27 Ekim 2024 tarihinde Bulgaristan’da yapılacak olan erken genel seçimlerle ilgili olarak Türkiye'deki Bulgaristanlı çifte vatandaşlarının oy kullanmama ve seçimi boykot etme kararını açıklamaktır. Bu karar, yıllard...
Almanya’nın Baden- Würtemberg eyaletinin başkenti Stuttgart şehrinde bulunan Stuttgart Başkonsolosluğu Eğitim Ateşelerimizden Zeki Önsöz hocamın hakka irtihalinin üzerinden bir yıl geçti. • Eğitimci araştırmacı gönül insanı Zeki Önsöz’ü unutmadık, unutmayacağız. Rabbim rahmetiyle merhametiyle muamele eylesin. Mekânı cennet olsun. Sahibi olduğum Aktüel dergimize yazdığı makalesinde Almanya’d...
•Bugün 17 Ekim. Avrupa Türk İslam Birliği’ (ATİB) in 37.kuruluş yıldönümü. • Allah'tan, her dönem görev yapan Musa Serdar Çelebi, Fikret Ekin, Selahattin Saygın, İhsan Öner, Durmuş Yıldırım, İmam Çengiz gönüldaşlarıma emeklerinin zayi olmamasını diliyor gelecek için de hayırlı çalışmalar dilerim. Kısa adı ATIB olan Avrupa Türk İslam Kültür Dernekleri Birliği’nin Kurucularından ve Gene...
Dil Bayramımız kutlu olsun. Türklüğün vicdanı bir, Dini bir, vatanı bir, Fakat hepsi ayrılır Olmazsa lisanı bir. *Ziya Gökalp* Dil Bayramımız kutlu olsun Dilerim ki, Türkçemize sahip çıkmanın bilinci vatanımızın her köşesine yayılsın. Yayılması için Türk, Aydın, ilim, insanlarımız okullarımızla birlikte bütün kamu görevlilerimiz canla başla gayret...
T. C. Devleti Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Avrupa ülkelerine atanan din görevlileri görev yaptıkları camilerde irşat vazifelerine devam ediyorlar. Görevli atanan görevliler beş yıllığına hizmette bulunuyorlar. İşte geçtiğimiz son Cuma namazını kıldıran, genç gelecek vaat eden İzmir Üniversitesi ilahiyat fakültesi mezunu olan Halil Şanlı Göppingen DİTİB Merkez Camiin...
1985 yılının Nisan ayı, Almanya Türk Federasyonun Kuzey Almanya eyaletindeki büyük Kurultayında tanıdım, gazeteci Eyyüp Alp’i. Kolunda çantası, elinde fotoğraf makinası, kendisinin de boyu uzun olduğundan hep göze hitap ediyordu. Bende yeni Tercüman gazetesi muhabiri olarak gelmiştim. Benim Tercüman muhabiri olarak geldiğimi öğrenen Eyyüp Alp bana, “Sende mi Tercüman muhabirisin?” dedi. “Evet” ded...
Bir yıl oldu sevdiklerine veda edeli Bir yıl oldu sevdiği Resul’üne kavuşalı Çok özlediği çocuklarının Annelerine kavuşalı Aşıktı hem de çok sevdiği Leyla’sına kavuşalı. Foto: Fulya Ateş Almanya’ya ilk gelen nesillerimizdendi Aydınlı Hacı Hüsnü Ateş ağabeyim. Türk Kültür Merkezimizin vefalı üyesiydi. Yeni açtığımız Camimizin mihrabını, kürsü ve hutbesini büy...