Batı Avrupa Türklerinin duygu ve düşüncelerine Tercüman olan kültür elçimiz, gönül dostu, şair ve yazar büyük Ozan Yusuf Polatoğlu kardeşimle Batı Avrupa’ya göçün 30 Ekim1961 yılı münasebetiyle Avrupa ülkelerine Göçü konu edinen söyleşi etmiştim.
Rahmeti, Rahmana kavuşan Ozan Yusuf’la son söyleşiyi yapmak nasip olmuştu. Daha sonraki aylarda kendisinin Korana hastalığı sonucu hastanende uzun aylar tedavi gördü. Ömrü buraya kadarmış. Takdiri ilahi vuku buldu. Ebedi aleme göçtü ozanım. Çok üzüldük, göz yaşı döktük, dualar ettik. Rabbim rahmetiyle, merhametiyle kuşatsın. Mekânı cennet olsun.
Ozan Yusuf çok okuyan donanımlı, gönül insanıydı
Sazıyla, sözüyle, kalemiyle kelamıyla milli kültürümüze, edebiyat dünyamıza eserler kazandırdı. Türk edebiyatının unutulmayan hatırlayacağı şairlerimizden olan rahmetlimiz Yusuf Ozanımla çok samimi bir söyleşi yapmıştık.1980 yılından beri tanıdığım, şiir ve yorumlarından feyiz aldığım, kitaplarıyla ruhumu beslediğim, sesimiz, nefesimiz olan, güzel Türkçemizin dinletisi Ozanımıza sordum. Ozanca aldığım cevapları okuyucularımın takdirlerine sunuyorum.
Ozan Yusuf Polatoğlu
Bize Avrupa’ya Göçün değerlendirmesini yapar mısın, Ozanım?
Önemli bir meseleyi fark etmek durumundayız. Takvimler değişir, yıl rakamları değişir fakat çözüm adına aynı değişim tam manasıyla gerçekleşmez. Çünkü bugünün işi vaktinde yapılmamakta ve geleceğe dair tedbir anlamında netice alıcı gayretler ortaya konamamaktadır. Bu açıdan bakınca göçün eski yıllardan beri var olan sorunlarımızı çözemediğimizi anlamaktayız, üstelik geçen zaman içinde yeni şartlarda yeni yeni sorunların da buna eklendiğini görmekteyiz.
Elbette ki büyük kazanımlarımızın olduğu da bir gerçektir. Bugün belli bir noktada varlığımızı koruyorsak ve yükseliş noktalarımız varsa bunu bazı hizmet ve emeklere borçluyuz. Malumdur ki nimet ve külfet dengesini daima hassasiyetle takip etmeliyiz.
Geleceğimizi, gençliğimizin bugünü ve yarınını nasıl görüyorsunuz?
Zamanın getirdikleri ve götürdükleri bir vakıadır. Dolayısıyla hayatın, kazanılan ve kaybedilenlerin bir bütünü olduğu burada da geçerlidir. İnsanımız, kendi kültür ve inanç değerleriyle var olmanın önemini en başta içselleştirmelidir. Yani dilini, kültürünü, inançlarını kaybederek var olmanın yetersizliğini, noksanlığını fark etmek gerekmektedir. Bu durumu bir gereklilik, bir sorumluluk şeklinde görünce ancak kendi değerleriyle var olmak mümkün olabilir. Yani fark ederek, karar vererek varlık korunur, yarınlar şekillenir.
Avrupa ve Almanya’da hemen her şehirde var olan cami, dernek ve spor cemiyetlerinin faaliyetleri yeterli mi? Avrupa Türklüğünün ihtiyaçlarına cevap veriyor mu?
Birinci kuşakla başlayan bu cami ve dernek varlıkları elbette ki çok önemli hizmetler başarmışlardır. 60 yıldır korunmuş yanlarımız varsa bunda bu dernek, cami hizmetlerinin önemi büyüktür. Fakat ağır meselelere hafif çalışmalar ile mukabele etmek çözüm olmaya yetmemektedir. Akan zamanı iyi okumadan, iyi takip etmeden ayakta durmak zordur.
Artık burası ikinci vatan
Artık burası ikinci vatan konumundadır. Bu demektir ki her türlü akılcı yapılanma, süreklilik kazanacak şekilde kurulmalıdır. Akılcı derken içinde yaşadığımız entelektüel toplumların yapısına uygun fikirler üreten bir bilimsel bakış, ehliyete dayalı bir kadrolaşma ve fedakârca bir yaklaşım olabilmelidir. İçinde yaşadığımız toplumlarda kendimizi eritirsek kendimize de bu toplumlara da bir şey kazandırmayız. Bilakis kendi kültür, sanat ve medeniyet güzelliklerimizi hem yaşar, hem de çevremize sunarsak bir zenginliğe de katkı sağlamış oluruz. Yarınki Avrupa böyle olmak durumundadır.
Gurbetteki ailelere ve gençlere bir eğitimci gözüyle neler tavsiye edersiniz?
Daima şuur dahilinde yaşamak unutulmamalıdır. Sorumlu bir insan olmanın önemini hep bilmek lazım. Kendi güzel değerleriyle donanıp, buna Avrupa’nın müsbet değerlerini de ekleyip daha da bütün bir konum kazanmak mümkündür. Bu başarıyı sağlamak gençlerimiz için bir hedef olmalıdır. Türkçeyi ve Almancayı güzel konuşabilmek bir avantajdır. İki dil gerçeğini ciddiye almak bir gerekliliktir. Sevgiye, saygıya, barışa, nezakete inanmak ve bunun toplum içinde uygulayan bir örneği olabilmek vazgeçilmezimiz olmalıdır. İyi insan olmak çizgisi üzerinde, aileye, çevreye, yaşadığı ülkeye faydalı ve uyumlu olabilmek içinde bulunduğumuz hayatın bir ihtiyacıdır. İnancımız iyi insanı, “elinden ve dilinden emin olunan kimse” diye tarif eder. Böyle olup, sonra çalışan, üreten, başaran, ilerleyen bir insan vasfına ulaşmayı öngörmek önemlidir. Toplumsal barış her şeyin başında gelmektedir. Bu da kendine ve çevresine iyi bir insan olmakla alakalıdır.
Batı’da ırkçılık ve siyasi tartışmaların arttığı bir dönemde geleceğimizi nasıl okuyorsunuz?
Şüphesiz ırkçı yaklaşımlar onur kıran üstelik bir çözüme de katkısı olmayan zararlı eylemlerdir. Almanya akılcı olmalıdır. Devlet yönetimlerinin, göçmenlerin Almanya’ya gelişindeki gizli-açık farklı ve tutarsız politikalarını sorgulamak lazım en başta. Bunun hesabını, gayri insani şekilde göçmen insanlardan sormak çok haksız yaklaşımdır. Önceki senelerde hem yabancılardan şikâyet edilmiş, hem de nüfus erimesine karşı gizliden gizliye her yıl göçmen alma politikaları uygulanmıştır. Şimdi siyasi partiler oportünist yaklaşımla oy devşirme malzemesi yapmaktadırlar bu durumu. Şaşmamalı bu duruma. Bunlar ileride de olacaktır. Neticeye ve büyük fotoğrafa bakmak lazım. Bu göçmenlerin bir yere gideceği yoktur. Hatta Avrupa’nın dahi böyle bir lüksü yoktur. Irkçı saldırılar büyüse ne olur? Ne değişir? İnsanlar üzülür, Almanya utanç lekesi alır, fakat demografik yapı yine de değişmez. Bu demek ki akılcı olmak lazım. Çözüm insani ve hukuki tavırla ve toplumsal barış yaklaşımlarıyla olacaktır.
Öte yandan tabii ki göçmenler de yerli topluma kendilerinin iyi insanlar olduklarını inandırmalıdırlar. Zarar veren değil faydalı olan, asalak değil üretmeye çalışan, davranışları ile göze batmayan bir durum oluşturmak hep önemini koruyacaktır. Aynı gemide olmanın sorumluluğu herkesi bağlar. Ve kavuştuğu iyi imkanların şükrünü faydalı ve saygılı nezaketli insanlar olarak belli etmelidir.
Ozanım bugünün anısına yazdığın bir şiiriniz var mı?
Ne Olacak?
Almanya ufkunda düşünüyorum,
Ahval ne olacak, hal ne olacak.
Fikirden fikre taşınıyorum,
Hedef ne olacak, yol ne olacak?
*
Mânâ dünyasından bakan göz için,
Kendi köklerine bağlı öz için,
Özümüzü anlayacak söz için,
Lisan ne olacak, dil ne olacak?
*
Fark ederek tedbir alacak mıyız?
Kültür rengimizle kalacak mıyız?
Kuruyacak mıyız, solacak mıyız?
Diken ne olacak, gül ne olacak?
*
Boş bırakılınca boşluk dolmaz mı?
Burada meydan başkasına kalmaz mı?
Kökünden kopanı rüzgâr almaz mı?
Yaprak ne olacak, dal ne olacak?
*
Bu zamanın nice farklı yanı var,
Kolay görünenin çetin sonu var,
Her tatlının bir de acı yanı var,
Zehir ne olacak, bal ne olacak?
*
Zaman bizi böyle uyutacaksa,
Boş tesellilerle avutacaksa,
Nesiller aslını unutacaksa,
Para ne olacak, pul ne olacak?
*
Polatoğlu; işte yorumlar böyle,
Bütünler noksanlar yarımlar böyle,
Ellili yıllarda durumlar böyle,
Acaba yüzüncü yıl ne olacak?..
Ozanım, ALLAH razı olsun bizi Kabul ettiniz. Kıymetli vakitlerini ayırdınız. Tekrar teşekkür ediyorum.
Bizde size Teşekkür ederiz. Doğan kardeşim.
Okuyucunuz bol olsun. Farkları okumak olsun.
Doğan Tufan
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Ramazan Bayramı bu yıl Pazar gününe geldiği için, camiler cemaatlere dar geldi. DİTİB Merkez camiinde cemaat ayakta kaldı. Cami imamımız Tayyip Koçer, vaiz kürsüsünden sohbetine devam ediyor. “Bayramlar, bizleri birbirimize yakınlaştıran aynı duygularda buluşturan, umut, birlik ve dirliği sağlayan özel günlerimizdir. Dargınlıkları ve kırgınlıkları unutturan, dayanışmayı, yardımlaşmayı ar...
◉ Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennem azabından kurtuluş olan Ramazan-ı şerifi idrak ederek bayram sabahına kavuştuk Elhamdülillah. Bu yılda Ramazan ayımıza üzüntü içerisinde veda ettik. Ramazan Bayramı’na kavuşmanın heyecanını, hep birlikte yaşamanın sevincini yaşıyoruz. Almanya da bir mübarek Ramazan ayını daha geride bırakarak, bayrama erişmenin ve idrak etmekte, bu güzel gü...
Gurbet denen vatanda dini, milli günlerimiz hüzünlü bir o kadarda coşku içerisinde geçiyor. Anavatanımız ve İslam dünyasında olduğu gibi Almanya’da da camileri dolduran Müslümanlar, Ramazan ayı ve Kadir Gecesi’ni coşkulu bir şekilde idrak ettiler. Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle ‘Bin Aydan Daha Hayırlı’ olan ve Kur’an’ın indirildiği gece olan Kadir Gecesi’nde, Göppingen DİTİB Merkez Camii, uzak...
Şehit Başkan Muhsin Yazıcıoğlu’nun "Şahadetinin 16. sene-i devriyesinde cennet mekân Muhsin Başkanımızı ve beraberinde rahmet-i Rahman'a kavuşmuş dava arkadaşlarımızı, saygı, özlem ve rahmetle anıyorum. Ruhları şad mekanları cennet olsun. Geciken adalet, adalet değildir Yıllar geçmesine rağmen olumlu bir sonuç alınamamış olması bizleri üzmüştür. “Kurt bulanık havayı sever”. Yıllar önce C...
◉ Gazeteci, şair ve yazar Doğan Tufan Muhsin Yazıcıoğlu için yazdı… Kavuşmak istiyordun nazlı bir ülküye, Geliyordun Yerköy’e ülküdaşlarınla kucaklaşmaya Çağlayancerit’te tutuldun soğuk tipiye, Allahtan korkmadılar, sana nasıl kıydılar. ** Acımadılar Türkün ebed, müdet düşmanları, Nasıl kıydılar sana, masumu da oynadılar, Haince, korkakça tuzak kurdular, Allahtan kor...
Yarınımızdan emin olmamız için, çocuklarımıza, mübarek ay ve günleri sevdirelim, sahip çıkmaları için öğretelim, milli, İslami değerlerimizle yetişmeleri için gayret edelim. Ramazan ayının dinimizde büyük bir önemi ve diğer aylar arasında seçkin bir yeri vardır. Çünkü kutsal kitabımız Kur'an bu ayda indirilmeye başlanmıştır. Kur'an'da bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen "Kadir Gecesi" yine...
◉ Çanakkale Zaferimiz için yazdım. Ancak sadece bu kadarını yazabildim. Çanakkale tarihe sığmayan, coğrafyaya dar gelen bir dönemin adıdır. Gecenin zifiri karanlığında başlayıp sahur vaktine kadar devam eden şiirimi sizinle paylaşıyorum. Asırlar sonra yine Afrin’deyiz Aynı ruhla, aynı azimdeyiz Dün Çanakkale'de bugün Afrin’deyiz Kutlu olsun kutlu Çanakkale bayramımız. ** Ecnebiler üze...
◉ Stuttgart T.C. Başkonsolosluğu Eğitim Ataşesi Prof. Dr. Ali Değirmendereli, Württemberg Eyaleti’ndeki Türk vatandaşı olan velilere çağrı bulundu; “Evlatlarınızı Türk Kültür derslerine gönderin”. Ataşe Prof. Dr. Ali Değirmendereli, “Öğrencilerimizin ana dilimiz Türkçeyi öğrenmeleri için Türk Kültür derslerine mutlaka gönderelim” dedi. Türkiye’mizin Stuttgart’taki toprağındayım Stutt...
Dört yıl önce mart ayının 13’te vefat eden, Avrupa’da Türklüğün sesi, nefesi olan Ozan Yusuf Polatoğlu’nu anlatmak yazmak çok zor. Ozan Yusuf, kütüphane gibi çok okuyan araştıran yazan gönül insanı, vatan sevdalı, kocaman bir yürekti. Avrupa’da Ses, Bayrağımızdı Avrupa Türklüğü’ne kendisini adamış, Avrupa’yı adım adım gezerek bu ülkelerde yaşayan Türk vatandaşlarımızla kucaklanmış, Milli...
Benim canım, canlarım Sevgili eşim, hayatım, Hayatın tadı, kız kardeşim, Hayata bağlayan yavrularım. *** Her erkeğin Annesi, şefkatlisi Her gencin rüyası, sevgilisi Her erkeğin biricik eşi, neşesi Çocuklarımızın sevgili Annesi *** Anne yüreği sevgiyle yanar Gözü gibi bebeğine bakar Çocuklarına kucak, kanat açar Evlerin bereketidir kadınlar. *** Evlerin bereketi, süsü, neşesi Oğlumu...
2025: Siyasi uçlar kazandı, SPD ve Yeşiller cezalandırıldı! Yazılı ve görsel basına basın bildirisi gönderen BIG partisi genel başkanı Halük Yıldız, Basın haber bildirisi yayınladı. 23 Şubat 2025 Federal Meclis 2025 seçimlerinin sonucu BIG Partisi'nin önceden tahmin ettiği öngörüyü doğrulamaktadır vurgusunu yaptı. Ve şöyle devam etti; “Siyasi uçlar- CDU/CSU, AfD, Sol Parti- kazanırken,...
Makedonya Türklerinin milli refleksi ve vicdanı olan Türk Milli Birlik Hareketi lideri, Genel Başkan Erdoğan Saraç bu ziyaretten duyduğu memnuniyetini basınla paylaştı. İstanbul’da anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Makedonya Başbakanı Sayın Prof. Dr. Hristiyan Mickoski arasında gerçekleşen görüşmeyle ilgili kamuoyuna bir bildiri yayınladı. M...
Büyükelçi Gökhan Turan, geçtiğimiz hafta içerisinde güven mektubunu Federal Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’e sundu. (Foto: AA) Avrupalı Türklerden biri olan hariciyemiz Gökhan Turan, İlk öğretimini ve liseyi Almanya’nın Duisburg şehrinde okudu. Daha sonra ailesiyle Türkiye’ye dönerek üniversiteyi Ankara’da bitirdi. Şimdi Gurbetçi evladı, gurbetçilere hizmet için çalışıyor....
Hamburg’da Avrupa Yozgatlılar Federasyonları Almanya Yozgatlılar Federasyonu genel kurulununda bir araya geldiler. Armada düğün salonunu Alman bayrağı ile Ay yıldızlı al bayraklarımızla süslediler. Atatürk’ün büyük boy resminin de asıldığı genel kurul, kurultay şenliğinde başladı. Yozgatlılar bir birleriyle sohbet edip, hasret giderdiler. Almanya Yozgatlılar Federasyonu genel kurulu eğlence...
“14 Şubat 2016 yılında ebedi aleme yolcu ettiğimiz Prof. Dr. Şaban Karataş Hocamızı rahmetle anıyorum. Ruhu şad, mekânı cennet olsun”. Şimdiki genel başkan ve yöneticileri bizi tanımasalar, hatırlamasalar da 1988 yılında Avrupa Türk İslam Kültür Dernekleri Birliği (ATİB) teşkilatımızın genel yönetim kurulunda iki dönem dolu, dolu görev yaptım. Cengiz Taşer gönüldaşımla birlikte Baden Württem...