• 02 Ekim 2020
• 4757

3 EKİM AÇIK KAPI GÜNÜ veya CAMİLER HAFTASI

Her yıl Ekim ayı ülkemizde Camiler haftası olarak düzenlenirken, Almanya'da da 3 ekim (3 0ktober) iki Almanyanın  yani Doğu ve bahtı Almanya'sının birleştiği gün artık resmi tatil. Bu gün resmi tati olması nedeniyle Belediyeler de her 3 ekim gününü Camiler de acık kapı (offene Tür) ilanını basın yayın aracıyla duyurusunu yaparak vatandaşları Cami ve Cami cematini tanımaya davet etmektedir. Cami yöneticileride gelecek misafirlerini ağırlayacak, Cami hizmetleri ibadet ve dualarınızı kısaca dinimiz Islamın anlatılması ve tanıtımı yapacaktır. Gelen misafirlere örf ve adetlerimiz geregi kahvemiz böreğimizde ikramında bulunulmalı.Camilerimizin tanıtılması fırsatı iyi değerlendirilmelidir. 

Camilerimiz "KÜLLiYE" olmalı
1993 yılında Bursa Inegöl mehrer takımını şehrimiz Göppingen e davet ettik yürütülmesine vesile olduk.  Belediyemizden kültürel olarak maddi  ve manevi destek gördük. Gazeteciliğin verdiği iyi ilişkiler sonucu 2010 yılında tekrar göreve başladığım Kültür mekezimizde  Berlin Büyükelciligimiz Calişma müşaviri A. Nazif Garibağaoğlu ,Kalsruhe calışma ataşesi Osman Kaya Stuttgar Başkonsolosluğu Ahmet Akıntı Ticatet Ataşesi Dr Ahmet Bayraktar,Göppingen Belediye Başkanimiz bayan Zull Göppingen Belediye kültür müdürü bey Hosch,  Egitim Ataşesi ve Calişma Atasemiz Ayşe Günaydın Din Ataşemiz  Dr. Bilal Doğan ATIB kurucu genel başkanı Musa Serdar Celebi, ATIB genel başkanımız Selahattin Saygın, Ihsan Öner, Fikret Ekin eğitimci yazar Mahmut Aşkar, yazar Dr Orhan Aras, yazar Hidayet Kayaalp, Yakup Tufan beyler konferanslar verdiler. Rahmetli Şehit Muhsin Yazıcıoğlu başkanimız için anma panelleri, egitime ve öğretime devam eden genclerimizle sabah kahvaltıları yine uzun zamandır Türkiye ye gidemeyen üniversitede okuyan genclerimizi Istanbula gönderdik ögrencilerimizin bütün mastaflarını biz üstlendik. Alman SPD Göppingen Milletvekili Bay Höfele Sol Parti eyalet milletvekili adayî bey Schtelle derneğimizde sohbet etdiler. Yine ATIB Göppingen olarak Familie messeye katıldık Heryil mayis ayında  Main tag yürüyüşüne ATIB olarak iştirak ettik. Bunlar benim aklıma  gelenler. Bunu niye yazdığımı soran okuyucularımız olabilir.  
Cami dernekleri sadece ibadet edilen yerler olmayıp, dertleşip sorunların konuşulduğu yerler olmalıdır ve öyledirde Camiler, cemiyetler inşa edilirken içerisinde konferans salonu kütüphanesi ve ders sınıflarıyla külliye olarak yaptırılmaktadır.
Milyonlar harcanarak yapılan bu eserlerin içi doldurulmalı bunun için gayret edilmelidir.  

Cemiyetlerimiz mahlesef istediğimiz seviyede değildir. Ancak buralarda da dini ibadetlerimizi yerine getirebiliyor, Allahımıza hamt ediyoruz. Çocuklarımız da ilmihal bilgilerini burolarda öğreniyorlar. Bildiginiz gibi Camilerimiz genelde  1975 ile 1985 Yılları arasında kurulmuştur bu devreye "oto kontröl" devreside diyebiliriz.  Bu yıllarda vatandaşlarımız bir birlerine sahib cıkmışlar her türlü düşünce ve hayat tarzlarına karşı kendilerini korumak için Dernek Cami şuuru gelişmiştir. Bu şuurla  Avrupa da erimemesini, asimile olmamasını acık bir ifadeyle kayıp olmamasını önlemiştir. Ben diyorumki daha derli toplu calışmalari yapabilmek birlikde hareket etmek lazımdır.  
Avrupa da bu gün beşbini gecen Cami derneğimiz mevcutdur.
Cami derneklerimiz yalınız namaz kılınan bir yer olmamalı, mutlaka "külliye"olmalı burada yaşayan vatandaşımızın her  ihtiyaclarını giderebileceği müeseseler durumuna getirilmelidir. 

Tasviyelerimi şöyle sıralayabilirim:
Camilerimiz müstakil minareli dışarıda dikkati cekecek yerde olmalı. Mutlaka ve mutlaka Dinimiz Islam resmi din olarak taninması için faliyetler yapılmalı. Hastahane, hapishame mağdur insanların yardımlarına  koşmali, okullarda hocalarımızın Islam din dersi vermeleri için gayret edilmeli. Devamli Türkiyemizden  hoca getirilmesi yerine burada yetişen genclerimiz için  imkanlarımızı seferber ederek imamlarımız burada yetiştirilmeli. Türkiyemizden sistemli olarak Türk Islam ilim adamları davet edilerek konferanslar verdirilmeli. Camilerimiz bünyesinde kindergarten denilen anaokullari acarak Coçuklarımızı daha kücük yaşda islam dinimizle buluşması sağlanmalı.

Açık oturumlar, paneller, piyesler kitap okuma günleri, Şiir okuma günleri düzenlenmeli, yani beşeri münasebetlerimiz islami tarzlarıda olmasını anlatan aile toplantıları düzenlemmeli, genclerimizin kahve şişebarlardan kurtarılması için manevi sportif faaliyetler yapılmalı Dernek ve Camilerimize kütüphaneler acılmalı,kütüphanelerimize  dini, Milli,islami kitaplar hediye edilmeli.

Almanya´da gurbette yaşayan vatandaşlar biraraya gelebilmek için, yukarıda bahsettiğimiz birlik ve beraberliği oluşturmak için dernekler kurdular. Sadece Türkler değil, diğer milletten insanlar da kendi derneklerini kurdular. Siyasi, ideolojik, kültürel, spor ve dini dernekler hızlı bir şekilde yayıldı. Bu bağlamda cami dernekleri de oluşmaya başladı. İslam dini Almanya´da anayasal olarak resmi bir din olarak kabul edilmediği için camiler de dernek statüsü altında kuruldu. Tüzükler ise hep aynıydı. Hazırlanan tüzükler Almanya genelinde kullanıldı. 1973´de İslam Kültür Merkezleri, 1976´da Milli Görüş Teşkilatları, 1978’de Türk Federasyonu, Avrupa demokratik ülkücü Türk dernekleri federasyonu,1984´de DİTİB Diyanet Türk İslam Birliği, 1987´de ATİB  Avrupa Türk İslam Kültür dernekleri berliği, kuruldu.Hizmetler Avrupa devletlerinin şehirlerinde devam etmekte.

Yorumlar

Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!

• 1
• 2