Röportaj: Doğan Tufan
Almanya'nın Achen şehrinde uzun yıllar ikamet ettikden sonra kesin dönüş kararı alarak dönen Bursada başarılı bir iş insanı olan aynı zamanda Bursa Adıyamanlılar derneği başkanlığının yanısıra Bursa da bulunun bütün derneklerin birleştiği bir üst catı kuruluşu BILDEF in genel başkanı secilen yazar ve şair Ramazan Alp beyle yapmış olduğum Almanya"ya işci göcünün 59 Yılının röpertajını okuyucularımıza sunuyoruz.
- Avrupa’ya İşçi göçünün 59. Yılına girmek üzereyiz, Almanya da bulundunuz burayı tanıdınız. Göçün 59. Yılının bir değerlendirmesini yapar mısınız?
Ramazan Alp: 59 yıl… Dile kolay… Bir ömür demek. Ayrılık demek, hasret demek, gurbet demek. Umutlarını, hayallerini, sevdalarını valize koyarak yad ellere göç eden insanların hikayesi demek.
Her insanın ömründe bir göç vardır muhakkak. Avrupa’ya İşçi göçü çok ağır, çok farklı bir göçtür. İnsanın bir yanının eksik bir yanının yaralı olduğu hüzün, sancı, vuslat, gözyaşı dolu çileli bir hayattan ibarettir.
Bu 59 yılın 12 yılını bende iliklerime dek yaşadım. Ancak, Bir türlü alışamadın, Bülbülü altın kafese koymuşlar, “ah vatanım” demiş” misali sonunda Avrupa’dan kesin dönüş yaptım…
Dünya Savaşı’nda yerle bir olan ve iflas eden Avrupa’nın yeniden küllerinden doğması ve kalkınmasında İşçi göçü önemli etki etmiştir. Çünkü çalışan, üreten ve risk alabilen Türk insanı Avrupa sanayisinin ekonomisinin ve ticari hayatının canlanmasında ve bu günlere gelmesinde önemli bir role sahiptir.
Bakınız biz Türkler orta Asya’dan göç ederek Anadolu’yu yurt edinmiş bir milletiz. 59 yıl önce de Anadolu’dan da göç ederek Avrupa’yı yurt edinmeye başlamışız. O dönemlerde Avrupalıların Türklere ve İslam’a bakış açıları çok farklıydı. Bu işçi göçü hem bu algıları yıktı hem de İslam’ın yayılmasına etki etti. Bir anlamda “tebliğ” görevi yaptı. Mescitler, camiler yapıldı. Birçok Avrupalının İslam’la şereflendiğine şahitlik ettik. Bugün Avrupa coğrafyasında önemli bir nüfusumuz var, küçümsenmeyecek bir etkimiz var.
- Geleceğimiz olan gençliğimizin bugünü ve yarınını nasıl görüyorsunuz?
Bakınız, Alp Arslan’lar, Fatih’ler, Atatürk’ler de bir zamanlar milletimizin gençliği idi. Bunlar ülkeler fethettiler, çağ kapatıp çağ açtılar, devrimler yaptılar. Tarihlerde olduğu gibi günümüzde de istikbal gençliğimiz üzerinde şekillenecektir.
Bizler üreten bir milletiz. Tarih boyunca gittiğimiz her yerde üreten ve katkı sunan bir toplum olmuşuz. Bugün Avrupa’nın ekonomisinde, siyasetinde, edebiyatında, kültür ve sanatında basın ve medyasında önemli bir payımız var, katkılarımız var. Bunlar çoğalarak artmalı ve gençliğimizin sesi Avrupa topraklarında daha gür olmalıdır.
Gençliğinden umudunu kesen toplumlar çökmeye mahkum olurlar. Bu yüzden gençliğimize güvenmeliyiz. Onların önünü tıkayan değil önünü açan bireyler olmalıyız. Bizim yaşadıklarımız ve tecrübelerimiz onların ışığı olmalı.
Bu bağlamda gençlerimizden umutluyum. Onlara her zaman güveniyorum. Geleceğimizin onlarla şekilleneceğine inanıyorum. Bize düşen onlara yol göstermek, ışık tutmaktır.
- Gurbetteki ailelere ve gençlere bir eğitimci gözüyle neler tavsiye edersiniz?
İnsan; kendisinin veya atalarının doğduğu yere olan aidiyetini unutmadan, doyduğu yeri de özümsemeli ve bu iki yer arasında bir köprü vazifesi görmelidir. Bir yandan Kendi kültürel değerlerimizi yaşatırken bir yandan da yaşadığımız coğrafyanın kültürü ile entegre olmalıyız. Her iki medeniyetin mirasına, milli, manevi ve ortak değerlerine sahip çıkmalıyız.
Çok kültürlü bir coğrafyada yaşamanın bizlere yüklediği sorumluluk gereği zenginliklerimizi bir araya getirip kaynaştırmalıyız. Ortak değerlerin güçlendirilmesi, kültürler arası anlayışın oluşturulması ve daha iyi bir toplum idealinin hayata geçirilmesi için çalışmalar yapmalıyız.
Düşünen, fikir üreten, projeler geliştiren ve hayatın birçok alanında aktif görevler üstlenen bireyler olmalıyız. Anavatan dan ziyade yaşadığımız yerlere odaklanmalı ve asimile olmadan kendi varlığımızı ayakta tutmalıyız.
Gurbette yaşayan ve oraları vatan yapan tüm vatandaşlarımız bu minval doğrultusunda hareket ederse bence ortada hiçbir sorun kalmayacaktır.
- Bir gurbet hatıranız var mı?
12 yıl az bir zaman dilimi değil. Almanya’da bir yandan işçi olarak fabrikalarda çalışırken, bir yandan ek bir işte çalışıyor bir yandan da gazetecilik yapıyordum. Edebiyatla uğraşıyor, şiirler, köşe yazıları yazıyordum. Gençliğin verdiği enerji ile bazen günde 4 saat uyku ile yetiniyordum. Bu arada birçok hatıra biriktirdim.
1996 yılında ilk şiir kitabım Dünya’ya Farklı Bakış yayınlanmıştı. O kitabımda daha önce Aktüel Dergisi şiir yarışmasında 1. olan anne sevgisi, gurbet, hasret temalı “Anam” isimli şiirim vardı. İşyerindeki bir arkadaşıma kitabımı hediye etmiştim. Ertesi gün arkadaşım geldi ve dedi ki:
"Sen ne yaptın be arkadaş! Hanım akşam kitabı eline aldı, Anam şiirini okuyunca kitabı alıp bir odaya kapandı sabaha kadar ağladı. Odanın kilidini açmadı ben de salonda kanepe de yatmak zorunda kaldım."
Yine bir başka gün bir arkadaşımla Aachen Türk Merkezi’nde çayımızı içerken kitabımı aldı Anam şiirini okudu. Bir ara gözlerinin dolduğunu gördüm sonra hüngür hüngür ağlamaya başladı.
İlk nesillerin bedenleri Avrupa’da ruhları Türkiye’de idi. Türkiye ismi bir yerde geçince yüreklerinin liflerine dokunuluyor gizli gizli ağlayanlar oluyordu. Mektuplar, şiirler, yanık gurbet türkülerinde kelimeler kifayetsiz kalıyor, gurbetçilerin gözleri bir sel gibi boşalıyordu.
- Eklemek istediğiniz bir konu var mı?
İlk şiir ödülümü Anam isimli şiirim ile Aktüel Dergisinin düzenlediği şiir yarışmasında aldım. İlk köşe yazılarımı Aktüel Dergisinde yazdım. İlk şiir kitabımın çıkması Aktüel dergisinin katkıları ile oldu. Bu vesile ile Aktüel Dergisi ve Doğan Tufan ismi bende özel bir yere sahiptir.
Bugün yine bir ilke imza atarak yıllar sonra Avrupa da ki kardeşlerimizle, dostlarımızla bizleri buluşturduğunuz için çok teşekkür ediyorum. Avrupa da ki tüm gurbetçilerimize selamlarımı iletiyorum.
Gurbete erken veda edenlerdensin. Türkiye’mizde ne işle meşgulsünüz? Yazarlık, şairlik ve kültürel çalışmalarınız devam ediyor mu? Biraz kendinizden bahseder misiniz?
Türkiye’ye kesin dönüş yaptıktan sonra ticaret hayatına atıldım. Bursa’da Taşımacılık, Gıda vb. sektörlerde faaliyet gösteren aile şirketimizin başındayım. İş hayatı, evlilik, çoluk-çocuk derken fırsat buldukça yazı ve şiir yazmaya çalışıyorum.
Bir internet sitesinde ayda bir köşe yazısı yazıyorum. 3. Şiir kitabım şu anda yayın aşamasında. Birde Özellikle Almanya ve Avrupa’nın diğer ülkelerinde yaşayan birebir tanıdığım, görüştüğüm gurbetçilerin hayat hikayeleri ve kendi hayat hikayemden kesitlerin olduğu Göç konusunu işleyen bir roman çalışmam var. Almanya’da yazmaya başlamıştım. Ancak kesin dönüş yaptıktan sonra bir türlü tamamlayamadım. İnşallah geniş bir zaman dilimi yakalayıp bitirir ve bu göç yolun da tarihe bir not düşmüş olurum.
Tabi iş hayatı ve yazın hayatının yanı sıra Sivil Toplum Kuruluşlarında aktif görevler üstleniyorum. Almanya da kaldığım 12 yıl boyunca Aachen Türk Merkezi’nin aktif bir üyesi idim. Bu vesile ile STK’lar ile hep iç içe oldum.
Kesin dönüşten sonra da yine STK’lar içinde aktif görevlerde bulunmayı sürdürdüm. Şu anda Bursa Kent Konseyi yazarlar, şairler çalışma gurubu üyeliğimin yanı sıra, aslen Adıyamanlı olmam hasebiyle Bursa Adıyamanlılar Dernek Başkanlığı ve Türkiye’de tek örneği Bursa da olan 35 Hemşehri derneğinin bir araya gelerek oluşturdukları kısa adı BİLDEF olan (Bursa İl Dernekleri Federasyonu) Genel Başkanlığı görevlerini ifa etmeye çalışıyorum. Bu vesile ile birçok kültürel etkinliğe de imza atmaya çalışıyoruz.
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
İtalya’daki Almanca haber portalında İskeçe İli Türk Kadınları Kültür Derneği ile ilgili AİHM kararı hakkında haberi çok ses getirdi. İtalya’nın Güney Tirol özerk bölgesinde yaşayan Alman azınlığının haber portalı “Stol.it”, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) isminde geçen “Türk” kelimesi nedeniyle Yunan ulusal mahkemeleri tarafından tescil edilmeyen İskeçe İli Türk Kadınları Kültür Dern...
Üniversite Öğretim Elemanları Dayanışma Derneği (ÜNDER) tarafından, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) işbirliği ile "Yükseköğretimin Geleceği: Reformlar, Eşitlik ve Kalite Odaklı Bir Ekosistem için Çalıştay” düzenlendi. Trabzon’da 7-8 Ağustos 2025 tarihinde KTÜ yerleşkesindeki Koru Otel'de gerçekleştirilen toplantıya farklı üniversite ve şehirden gelen 28 akademisyen katılıp katkı verdi. ...
Avrupalı Türkler Kayseri’de Toplanıyor. Anadolu ve Avrupa Türkleri Yardımlaşma Derneği Kayseri ATİB teşkilatı kurulduğu yoldan beri çok güzel hizmetlere imza atıyor. Avrupalı Türkleri 20 Ağustos tarihinde Melikgazi belediye kültür salonuna saat 19:00 da yapılacak Tarihi proğrama davet etti. Belçika Türk İslam Federasyonu genel başkanlığını uzun yıllar yapan. Eğitimci Hayrullah Can, başka...
Geleceğimizin teminatı Gençlik için akademisyenler emeğini esirgemedi. TÜBİTAK 4004 Doğa Eğitimi ve Bilim Okulları Destekleme Programı kapsamında geçtiğim ay (07 – 13 Temmuz 2025 tarihleri arasında Amasya’da gerçekleştirildi) “Doğa ve Çevre Dostu Atılgan Gençlik” başlıklı proje ile öğretmen adayı üniversite öğrencileri, farklı üniversitelerden alanlarında yetkin akademisyenlerle buluşma imkânı ...
Anavatanımız Türkiye Batı Trakya Türk toplumuna sahip çıkmasından Yunanistan’da bazı çevreleri yine rahatsız etti. (Foto: AA) Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Genel Başkanı: “Ülkemizin yöneticileri ve önde gelen siyasetçileri İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada’daki Rum Ortodoks okulları ve kiliselerini ziyaretlerinde yaptıkları açıklamalarında sadece ve sürekli yalnız ‘Rum’ azınl...
Şair yazar rahmetli Mehmet Emin YURDAKUL bir şiirinde; Bırak beni haykırayım, susarsam sen matem et; Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet, Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir; buyuruyor. Fransa’da yaşayan vatan sevdalı Yozgat’lı gönül insanı Ozan Ali Kirazlı da haksızlığa uğrayan Avrupa Türkleri için, ses bayrağını yükseltti. Belli bir yere getirilmiş vitrine çıkmışları...
Araştırmacı yazar, Avrupalı Türkün genç siyasetçisi, aynı zamanda sesi ve kalemi olan İhsan Kılıç, görüntülü bir video paylaştı. Burada Fedakâr Çalışkan Avrupa’da 65 yıldır Türk kültürünü örf ve adetlerini yaşamak yaşatmak için gayret eden mücadele eden Avrupalı Türklerine yönelik haksızlık yapıldığını bunu da sözde siyasetçiler tarafından yapıldığını anlattı. Genç Yazar ve Siyasetçi İhsan...
Almanya’da yaşayan Türk toplumuna konuşmasında “Ulan zirzop!” diyerek hakaret etti. Almanya’nın Duisburg şehrinde yaşayan Duisburg Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Bekir Sipahi, yayınladığı basın bildirisinde, CHP Millet Vekili Cemal Enginyurt’un sarf ettiği, “Ulan zirzop!” ifadesini şiddetle kınıyorum” dedi. Ve şöyle devam etti; “Bizler; Avrupa’da doğup büyüyen ya da çalışmak için ...
Avrupa Türk'ünün bu mektubunu lütfen Ulaştırma bakanlığına ulaştırın. Almanya Deva Partisi yöneticilerin olan gazeteci yazar ve yayıncı İhsan Kılıç T.C. Ulaştırma bakanlığına ulaştırılması amacıyla sosyal medya hesabından bir mektup yayınladı. Bu mektubunu bize de gönderdi. Bende belki bakanımıza gazetemizi okuyan resmi yetkililerimiz ulaştırırlar ümidindeyim. Kıymetli bakanım, Türk...
Almanya’nın Baden-Württemberg eyaletinin başkenti Stuttgart’ın ilçelerinden Göppingen 2023 yılı verilerine 58800 nüfusa ek olarak yüzde 20 yabancı nüfus bulunmakta olup Türk pasaportu taşıyanların oranı ise on iki bin vatandaşımızın yaşadığı tahmin ediliyor. Göppingen’in eski hastanesi olan “Klinik am Eichert”, yani Eichert caddesindeki önceki hastane, resmî olarak 23 Temmuz 1979 tarihinde açıl...
İşgal rejimi basın ve medya organlarını takip ederek işgal cephesinin iç dinamiklerini ve durumunu takip etmektedir. Bu anlamda yazar Guy Shalev’ın Haaretz’de yayınlanan aşağıdaki yazısını Türkçeye çevirerek istifadeye sunmuştur. O günden itibaren, 22 ay boyunca, İsrail Gazze'deki sağlık sistemini sistematik şekilde yok etti. 7 Ekim’in acısı bedenimizi ve ruhumuzu sararken, buna rağmen her ...
Almanya’da yetişmiş hukuk eğitimini bu ülkede almış Millî Görüş teşkilatının uzun yıllar genel sekreterliğini yapan, Ak Partiden İstanbul Milletvekili olarak meclise giren Mustafa Yeneroğlu, Ak Parti’den istifa ederek bağımsız İstanbul milletvekili olarak mecliste görev yapıyor. Geçtiğimiz hafta yayınladığı basın bildirisinde Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın unutulduğunu dile getirdi. Türk...
ABTTF Başkanı: “Bizler Lozan Antlaşması ile aynı kaderi paylaştığımız Rum Ortodoks azınlığı için anavatanımızdan talep edilen hakların aynısının ülkemiz Yunanistan tarafından toplumumuza da verilmesini istiyoruz. Kendisini her fırsatta demokrasinin beşiği olarak tanımlayan, Avrupa Birliği’nin en eski üyelerinden biri olan ülkemize yakışan da budur”. Konuyla ilgili olarak Avrupa Batı Trakya ...
Gurbetten sılaya geldiğimde, akrabalarımla beraber, bizlerin üzerinde emeği olan öğretmenlerimizi ziyaret eder onların duasını ve nasihatlarını dinler, gönül hoşnutluğu ile ayrılırım. Yozgat’ımıza her gelişimde Yozgat Lisesi 1980 öncesi edebiyat hocalarımdan Necati Şahin, Cemil Kılıçarslan, Mehmet Özger’i ziyaret eder ellerini öper hasretle kucaklanır kucaklarım. Geçtiğimiz ay kısa da olsa...
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), Batı Trakya Türklerinin lideri merhum Dr. Sadık Ahmet’i anma programına katıldı. Batı Trakya Türk toplumunun unutulmaz lideri merhum Dr. Sadık Ahmet’in ebediyete intikalinin 30. yıl dönümü vesilesiyle 24 Temmuz 2025 tarihinde kurucusu ve ilk genel başkanı olduğu Dostluk Eşitlik ve Barış (DEB) Partisi tarafından anma programı düzenlendi. Gümülcine...