Meşhur deyimdir kurunun yanında yanan yaş.
Dünyamızda yaşanan tam da budur aslında.
Sanayileşmiş ülkeler atmosferi kirletir sanayi hamleleriyle, kendilerine kurdukları cenneti yaşatması için tüm insanlığın ortak paydası olan atmosferin kirlenmesi lazımdır.
Olsun ne olur ki dünyadaki 1 milyar insanın refahı için 7 milyar insanın hakkına girip ortak paydayı bitirmenin ne sakıncası var?
Var hem de çok var!..
Kendi sanayi devrimlerini yüzyılda tamamlayan ülkeler öyle sanayi ve çevre yasaları oluşturup bunları sanayileşmekte olan ülkelere yaptırım yolu ile öyle baskın uyguluyorlar ki, sanayileşmekte olan ülkelerin sanayileşme zaman dilimi iki katına çıkıyor.
Örnek: Katı yakıt ile çalışan bir asfalt plentinin eski model, yeni ve çevreci hale dönüşmesinin bedeli yani filtre ünitesi asfalt plenti kadar para tutuyor, bu diğer sektörlerde de neredeyse aynı oranda.
Peki ne yapmalıyız?
Aslında buna yapacağımız pek bir şey yok, çünkü ben bu yazıyı eleştirdiğim sistemin ürettiği iPhone dan yazıyorum, yani mümkün değil.
Tek yapabileceğimiz şey dünyayı şiddeti giderek artan ekonomik krizi de bahane ederek daha ekonomik yerli ürünleri kullanmak ve yaşanılabilir bir dünya için sanayi devrimimize katkı sağlamak.
Mazlumların zalimlere feda edildiği bir dünya maalesef.
Afrika’da hiç teknolojiyi tanımamış gelişmiş ülkeleri giydiği bir imitasyon markadan ibaret zanneden bir siyahi hiç bir nimetini görmediği zenginliğin bedelini küresel ısınma ile ödüyor.
Ez cümle kıymetli dostlar çocuklarımıza duyarlı olmayı düşünmeyi anlamayı anlatmayı şiar edinelim, gelen yıllar zorlu ve acımasız..
Saygı ile..