Pandemi ile başlayan dünya daralması sonrasında ciddi sekteye uğrayan tedarik zinciri, küresel ısınmanın getirdiği kuraklık ile birleşince yeni krizin adı doğdu.
Gıda krizi...
Dünyanın en büyük tüketicileri stok çalışmasına çok oldu başlayalı, buna dünyada gerilen ülkeler arası gerilim ve savaşlar katılınca son kaçınılmaz oldu.
Almanya’da ortalama %20-30 arasında geçen seneye göre artış gösteren gıda ürünleri gözüken artışlarını sürdürecekler.
Burada devletlerin elinde çok bir şey yok aslında.
Dünya o kadar iç içe girmiş ki bir yerde oluşan aksaklık her tarafa yansıyor.
İşte burada krizi kendi adımıza fırsata çevirebiliriz.
Bu fırsat hem bizim için hem de aynı ülkeleri paylaştığımız Avrupalılar için çok ciddi bir çözüm olur.
Bizim ülkemizde tarımsal alanlarımız evet yaygın değil, evet hayvancılıkta maliyetlerimiz çok yüksek, ancak bu şekilde bir daralma bizim ürünlerimize pazarda rekabet şansı sağlardı.
Bir paket makarna 1 € bazı markalarda ucuzluk marketinde 1 kg 3.33 € ya çıkmışsa gıda krizi başlamış demektir.
Kıymetli kaderdaşlarım, hepimizin az çok iyi kötü bir şekilde Anayurt ile bağlantısı var, eğer buradaki standardı kontrollü şekilde ürünün işlemesinden tutun paketlemesine Anayurt’a taşıyabilirsek fırsat kapıyı çalmış olur.
Sakın olur mu demeyin.
Öyle bir noktaya yolculuk var ki inanın olur daha fazlası bile olur.
Gelişen krizin ülkemiz ile Avrupa arasında yeni güzel gelişmeler doğurmasını ekmeğimizi ticari olarak bile olsa bölmeye hazır olduğumuzu adınıza kardeşiniz olarak bildiriyorum.
Umarım kulak verir en azında inceleme gereği görürsünüz dünya gıda politikalarını ve güncel durumu.
Saygı ile..