İnsanoğlu çıkardığı sese verdiği anlamdır dil yani lisan..
Dil bir kültürdür, kültürde dildir.
Dil kültürü taşıyan raydır, vagonlar ise kültürün içine aldığı çeşitliliklerdir.
Kültür, dil, din, örf ve gelenekten oluşan yaşanmışlıkların bütünüdür.
Dili kadim dönemde çok milletler farklı şekillerde kullanmışlar, kültür ile harmanlamayınca kaybolup gittiler tarihin tozlu sayfalarında.
Kalan diller kendilerini kültürleri ile özdeşleştirip harmanlayan diller oldu.
Aslanın vücudu yediği hayvanlardan müteşekkildir, der Valery..
Yaşadığımız coğrafya çok farklı dil ve kültürlere ev sahipliği yaparak bizede bu manada zengin bir vücut sunmaktadır.
Anadolu uygarlığı Hititlerden Friglere, Hattilerden Urartulara, Roma’dan Bizans’a, Selçukludan Osmanlı’ya toplulaşan bir medeniyet mozaik deseni oluşturur.
Medeniyetlerin toplayıp kendine vücut eden Türkiye Cumhuriyeti tüm bu medeniyet izleri ile bir Arslan gibi durur dünyanın göz bebeğinde.
Bizler Avrupa’da tüm bu medeniyetleri temsil eden zincirin halkaları olduğumuzu unutmamalı ve unutturmamalıyız.
Avrupa öyle bir hale geldi ki, Bir tarafın Arap, diğeri Polonya bir diğeri İtalyan ile kaplı oluyor çoğu zaman.
Bu çeşitlilik her dilden bir teli kültürü ile aldırıyor hafızamıza.
Peki biz ne veriyoruz?
Bu kadar zenginliği bağrında taşıyan ülke sayısı bir elin Parmaklarını geçmezken bizler bu zenginliğin temsilcileri olarak ne veriyoruz elimizde olandan etrafımıza?
İşte asıl mesele bu.
Bizler verdiklerimizi çeşitlendirip zenginleştirirsek var olur bütün olur ve yaşarız Anadolu kültürü ile dünyanın her yerinde özgürce.
Hititlerin sanatını ve kayıt kültürünü, medeni kanuna katkılarını, Friglerin hayvancılık ve dokuma alanındaki kültürünü, Lidyalıların dünyanın ekonomik gelişimine olan katkılarını, iyonların bilime katlılarını, Urartuların inşa alanındaki çalışmalarını, Romanın imar uygulama alanındaki başarılarını, Bizans’ın idare alanındaki başarılarını, Selçuklunun devlet geleneğini, Osmanlı’nın idare ve adaletini Türkiye Cumhuriyetinin varlığında toplayıp sunuyorsak dünyaya veya olduğumuz yerlere, o zaman var olur varlık gösteririz olduğumuz her yerde.
Bizler zengin medeniyetin temsilcileri olarak zenginliğimizi hissettirmemiz lazım medeni dünyaya.
Yukarda bahsettiğim uygarlıkları okumanıza vesile olmamız dileği ile her yerde laiki veçhiyle bir temsiliyet diliyorum.
Dilinizi ve kültürünüzü mutlaka koruyun, korumazsanız önce kültür kaybolur sonra dil, bir bakarsınız ki sizden geriye hiç bir şey kalmamış ve siz yoksunuz..
Saygı ile…