Merkel, 13’üncüsü gerçekleştirilen “Uyum Zirvesi”nin ardından düzenlenen basın toplantısında, ayrımcılık ve ırkçılığa karşı mücadelede hala yapılması gereken çok şey olduğunu düşündüğünü belirtti.
Şansölye Merkel, 1961’de Almanya ile Türkiye arasında imzalanan İşgücü Anlaşması’nın Almanya tarihinde yeni bir sayfa açtığının altını çizdi.
Bunun Almanya’nın tarihinde bir fasıl olması için birçok adım atıldığını ifade eden Merkel, ancak yine de bu konuda bazı dezavantajların bulunduğunu, bunları da eğitim ve uyum raporlarına bakarak takip ettiklerini söyledi.
Merkel, adil olmak için herkesin eşit fırsatlara sahip olması gerektiğini vurguladı. Bu fırsatların başından itibaren eşit dağıtılmadığının altını çizen Merkel, “Çoğulcu toplumun açık olmasına ve çeşitliliğin bir zenginlik olmasını anlamasına ihtiyaç var. Yoğunlukla göçmen cemiyetler içinde yaşayanların da topluma katkı sunma iradesine ve buna hazır olmasına da ihtiyaç var.” diye konuştu.
“Herkesin kendi potansiyelini ülkemize kalabilmesi lazım”
Bu atmosferin sağlanmasının sivil toplum ve özellikle devletin görevi olduğunu ifade eden Merkel, göçmenleri bu ülkeye katkı sunmaya çağırdı.
Şansölye Merkel, her bir bireyin toplamının Almanya’yı oluşturduğunu belirterek, “Herkesin kendi potansiyelini ve olanaklarını buraya ülkemize katabilmesi lazım.” dedi.
Şimdiye kadar uyum konusunda birçok teorik çalışmanın yapıldığına dikkati çeken Merkel, uyum zirvesinde başlatılan çalışmaların sürdürülmesi gerektiğini kaydetti.
Merkel, birçok önyargının ve her gün görülen ırkçı saldırıların ortadan kaldırılması için daha çok çaba sarf edilmesi gerektiğini yineledi.