1 Mayıs 2005 tarihinde Bülent Kocaoğlu tarafından kurulan ve o günden buyana faaliyetlerini sürdüren bağımsız ve son derece evrensel bir motor kulübü olan T-Bikers Türk Motor Kulübü, Avrupa'nın bir çok ülkesine turlar düzenlemiş, her alanda ve her şekilde Türk toplumuna eğlenceli, sıcak ve samimi bir ortam sunmak için bir çok çeşitli etkinliklere de imza atmış, milli ve dini bayramlarımızda kendi çapında aktiviteler düzenleyen bir kulüp.
T-Bikers Türk Motor Kulübü Başkanı Bülent Kocaoğlu arkadaşlarıyla birlikte Asya Turu’na yaklaşık birbuçuk ay önce 5 arkadaşıyla yola çıktıklarını, mükemmel bir yolculuk yaptıklarını belirterek yolculukları hakkında bilgiler verdi. Kocaoğlu, “Hollanda'dan kurucu başkanım. On yedi sene önce bu motor kulübünü kurdum. Ne mutlu bana. On yedi senedir dimdik ayakta. Birçok tur, birçok etkinlik ve vatanımızı, milletimizi mutlu edecek birçok aktiviteye imza attık. Çok şükür Allah'a, on yedi senedir de Avrupa'da, Türkiye'de hemen hemen bütün ülkeleri, bütün şehirleri gezdik, tozduk. Ve hikayemiz zaten bundan sonra başlıyor. Yani Avrupa'yı ve Türkiye'yi gezdikten sonra artık insanın canı birazcık daha dışarılara, daha değişik kültürlere ve tabii ki Türklerin kökü olan Türkistan, Kazakistan, Azerbaycan aynı şekilde Orta Asya ülkelerine doğru kayıyor. Gönlümüz kaymıştı ve aynı şekilde bunu da başardık. Şu an Kazakistan dönüş yolundayız. Allah izin verirse yarın öbür gün gemiye bineceğiz. Azerbaycan'a doğru tekrar. Tam bir buçuk ay önce Hollanda'dan yola çıktık. İki Türk Belçikalı arkadaşımız, Ben Hollanda'dan, üç Almanya'dan abilerimiz bizlerle birlikte. Ali Rıza Akgül, Muhammet Er, Ömer Cömert, Barış Günal, Yücel Tekin ve ben Bülent Kocaoğlu. Altı kişi yola çıktık. Avrupa'yı geçip Türkiye’ye Edirne'den girip İstanbul'da bir gün, Sakarya'da bir gün, Ankara'da bir gün kaldık. Türkiye'nin yine aynı şekilde baştan başa Kayseri gezdik. Kayseri'de motorları tamir ettirdik. Göreme'de kaldık. Şanlıurfa'yı gezdik. Gaziantep'i gezdik. Van'da iki gün kaldık. Van'dan yukarı çıktık. Kars, Iğdır üzerinden Türkiye'den sonra Gürcistan'a girdik. Gürcistan'ın güzelliklerini, Tiflis şehrinde iki gün kaldık. İki gün Azerbaycan'da kaldık. İki gün limanda gemi bekledik. Sonra Bakü'yü derken çok güzel her taraf. Kardeş vatan harika. İnsanların ilgileri muhteşem. Oradan karşıya geçtik.
Kazakistan'dan, Özbekistan'a ve derken bizim kültürümüze, bizim milletimize, insanımıza çok yakın insanları burada bulduk. Yani Kazakistan, Özbekistan gibi Tacikistan, Kırgızistan gibi dilleri, dinleri, hayat tarzları, yaşam kaliteleri kültürleri, örf, adetleri ve birçok şeyleri neredeyse tamamen bizimle beraber aynı olan bu milletleri çok sevdik. Oralarda yaşayan insanların Türkiye canlısı olması, Türk canlısı olması çok inanılmaz, dostane bir ortamlara bizi çekmeleri, misafirperverliğin en güzel şeklini yaşatmaları. Yemekleri aynı şekilde, şehirleri, doğaları yani her şeyi o kadar çok güzeldi. Biz çok mutlu olduk. Yaklaşık bir aydır Orta Asya'dayız. Yani bunun ilk iki haftası Azerbaycan'a kadar olan gezimizde geçti. Yani Avrupa, Türkiye, Gürcistan ve Azerbaycan oradan gemiyle karşıya. Diğer ülkelerin para birimleri farklı olması, gümrüklerde işlemlerin hala Türkiye'nin seksen doksan yıl önceki halinde olması çok ilginçtir. Hala damgalarla ve kağıt kalemlerle uğraşıyorlar. Hala birçok şekilde havadan sudan para isteyebiliyorlar. Yollar bazı ülkelerde çok kötü. Onları söyleyebiliriz. Daha ne anlatabiliriz? Çok eğlenceli bir tur geçirdik, doğasından, değişik kültürler, değişik yöreler, insanlarla tanıştık, çok güzel ağırlandık. Özellikle yollarda o kadar çok ilgi vardı ki, yani kendimizi böyle bir Tarkan, bir Sezen Aksu gibi hissettik inanın bana. O kadar çok ilgi vardı. Burada herkes Türk filmlerini izliyor. Ülkelerin yarısından çoğu Türkçe biliyor. Türkçe konuşabiliyor. O da çok güzel bir özellik. Birçok büyük elçilerimiz, elçiliklerimizle muhatap olduk. Onlarla bir araya geldik. Sağ olsunlar Bakü olsun, Dushanbe olsun bizleri el üstünde tuttu. Ondan sonra çölleri, dağları yani birçok şeyi aşıp geldik. Şu an bir buçuk ay sonra Kazakistan'dan tekrar dönüşe geçtik. İnşallah Azerbaycan'ın Gürcistan'ı ve Türkiye'yi tekrar baştan başa geçeceğiz. Bu sefer Karadeniz tarafından tabii ki. Batum tarafından. Sonrası Avrupa'ya doğru dönüşümüz var” dedi.
