Antalya Tarihi Hakkında Bilgi Sahibi Olunması Gereken 7 Gizemli Yer

Antalya tarihi hakkında bilgi sahibi olmak isteyenleri yakından ilgilendiren konuların başında gizemli alanlar gelir. Binlerce yıllık geçmişe sahip olan kent güçlü bir mirasa sahip olmakla beraber günümüze kadar süregelen bazı kalıntı eserlerinde gün yüzüne çıkmasına sebebiyet vermiştir.

Antalya Tarihi Hakkında Bilgi Sahibi Olunması Gereken 7 Gizemli Yer
  • 25 Nisan 2023
  • 1198

KİLİM (Antalya)

11. yüzyılın sonlarına doğru Türklerin eline geçen Antalya bir ara 1097’deki I. Haçlı seferinin sonrasında Bizansların eline geçse de 1176 Miryokefalon Savaşı akabinde Anadolu’nun yurt edinmeye başlamasıyla beraber II. Kılıç Arslan’ın güçlü devlet anlayışı bu kentin önemini daha da arttırmıştır.

26 Ağustos tarihinde Türk ordusunun Büyük Taarruza geçmesiyle beraber 11 Eylül’de Antalya'da zafer alayı tertip edilmesi ve gece fener alayları düzenlenmesi sonrasında 29 Ekim 1923’ten itibaren kentte birçok değişim gözlemlenmiştir. Osmanlı döneminde sancak olan kent, Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte il haline getirilmiştir.

Antalya tarihi hakkında bilgi sahibi olunması gereken yerler arasında; Xanthos, Patara Antik Kenti, St. Nicholoas Kilisesi (Noel Baba Kilisesi), Myra Antik Kenti, Kırkgöz Han, Karain Mağarası ve Termessos vardır.

 

Xanthos

Tarih boyunca her zaman cesaretleriyle anılan Xanthoslular, özgürlüklerine çokça düşkündüler. Esaret korkuları çok fazla olduğundan kentin en iyi aileleri arasından seçilen bir grup başka şehirlere gönderiliyordu.

Xanthos halkı tarihte iki kez topluca intihar etmiş ve kent yeniden kurulmuştu. Cumhuriyet yönetimini benimseyen bir yapıya sahip olan halk bir ara demokratik yönetimi de konu almıştır. Persler, Romalılar, Bizanslıların da hakimiyeti altına giren bölgede surlar, tiyatrolar, anıtlar, mozaikler ve su yolları tarihe ışık tutmaktadır.

 

Patara Antik Kenti

Patara Antik Kenti, Xanthos’un denize açılan kapısı gibidir. Likya Birlik Merkezi’nin en önemli limanları arasında gösterilen Patara sonsuzluğa kadar uzanan bir kumsalı andırmaktadır. Kutsal topraklara giden hacıların uğrak yerleri arasında gösterilen bölge Anadolu’dan Roma’ya gönderilen tahılların deposuydu. Saint Nicholoas’ın doğduğu kent olan Patara şimdilerde ise tarihin gizli sırlarını göletler, sazlıklar ve kumlar arasında saklamaktadır.

 

St. Nicholoas Kilisesi (Noel Baba Kilisesi)

Anlatılan efsanelere göre; 270 yılının 25 Aralık gününde Myra kentinin fakir aileleri kapıların içerisinde çeşitli yiyeceklerle beraber oyuncuklar bulmuştur. Bu bir gelenek haline getirilmiş ancak bir gece kent bekçisi sırtında koca bir torba taşıyan St. Nicholas yani Noel Baba’yı görünce işler değişmiştir.

Kilisenin içerisinde St. Nicholas’a ait olduğu kabul edilen lahdin üzerinde balık pullarına benzer formlar bulunmaktadır. Lahitte bulunan kemiklerin bir kısmının ise 1087’de korsanlar tarafından İtalya’nın Bari kentine kaçırılmıştır.

 

Myra Antik Kenti

Akdeniz’in sayılı liman kentlerinden birisi olan Myra, dalga dalga vuran sular ile kabaran Demre Çayı bölgeyi az da olsa aşındırsa da hala daha görkeminden çok şey kaybetmemiştir. Günümüzde tiyatro olan sırt kısmının hemen arkasında yamaca dizilmiş olan alt alta ve üst üste sayısız kaya mezarlar bulunmaktadır.

İ.Ö. 4. yüzyılda kayalara işlenen ev tipi mezarlar, galeriler, kanallar ve tüm kalıntılara bakıldığında bunların Likyalıların zarif mimarisinin en mükemmel örnekleri arasında gösterilmesi olağandır.

 

Kırkgöz Han

Anadolu’da yaşamış en büyük uygarlıklardan birisi olan Selçuklular zamanında sayısız kervansaraylar yaptırılmıştır. Misafirlerine yatak, yemek, ayakkabıcı, terzi ve hanlar sunan Selçuklular zamanında kalma Pınarbaşı yöresindeki Kırkgöz Han; 13. yüzyılda yapılan tarihi taş yapılardandır.

12 büyük odası, salonu ve kitabeli taç kapısıyla Selçuklu Han mimarisinin en güzel örneklerinden olan Kırkgöz Han şimdilerde turistlerin akın ettiği yerler arasındadır.

 

Karain Mağarası

Paleolitik Çağ’a dayanan bir tarihe sahip olan Karain Mağarası’nın derinliği 50 metreyi bulmaktadır. Yontma Taş Devri’nden kalan evleri tarihinde saklayan bu mağaranın sakinleri ateşi tanımış, baltalar ve sivri silahlar yaparak avlanmayı öğrenmiş; filler, geyikler ve öküzler ile birlikte yaşamışlardır.

Şimdilerde Karain Mağarasından çıkarılan tarihi eserler Antalya Müzesi’nde sergilenmekte ve pek çok misafirin adeta büyülemektedir.

 

Termessos

Yontma Taş Devri’nden başlayarak Likya, Selçuklu ve Osmanlılara kadar uzanan bir tarihe sahip olan Termesos; Güllük Dağı’nın yamaçlarındadır. Büyük İskender’in deyimiyle bir Kartal Yuvasını andıran bölge aslında Likya topraklarından biraz uzaktadır. Pamfilya sınırları içerisinde bulunan bölge 300 yıllık ömrünü 5. yüzyılda sonlandırmıştır. Sayısız kaya mezarları, lahitler ve atı şaha kalkmış Komutan Alektas kabartması en dikkat çeken eserlerdendir.

 

Kaynak: antalyacityzone

Foto: İnstagram


WhatsApp'ta Paylaş Linki Kopyala


Yorumlar

Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!

Yorum Yapın

Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.


Benzer Haberler