Kilim Gazetesi yazarlarından Zeynep Göğüş “Kadın, Dil, Kadındili.. Ana, Dil, Anadil” başlıklı yazısında özellikle gençler arasında yoğunlukla kullanılan argolu dile dikkat çekerek, düzgün şekilde anadilin kullanımının teşvik edilmesini tavsiye etti.
Göğüş, makalesinde şu görüşlere yer verdi:
KADIN ANA
DİL DİL
KADIN DİLİ ANADİL
Aslında benim başkalarının konuşmalarını dinleme gibi bir merakım yok(tu). Ama, İstanbul’da, 10 yıl üniversitede ders verirken, ister istemez kız öğrencilerin, bayanlar tuvaletinde yaptıkları "kabinler arası pinpon maçı gibi” karşılıklı konuşmalarına şahitlik ettim. Bazen bu "yüksek sesli " konuşmalar lavabonun önünde, rujlarını sürerken de devam ediyordu. O kadar çok argo ve küfür kullanıyorlar ki, “bir de erkekler tuvaletine gidebilsem de onları da dinlesem, gerçekten onlar da böyle mi konuşuyorlar?” diye merak etmedim desem, inanın yalan olur.
Kızlarımızda, hemen hemen her cümle, neredeyse “abi, yahu, hadi beeee, yok beeee, ayıpsın, n'aber, yürü git beee, ..."anasını sattığım, amma kazık soruydu...” ile başlıyor ve devam ediyor. El, kol hareketleri de ayrıca işin tuzu biberi.
Tüm bunlara ilaveten, bir de Türkçe kelimenin arkasına ikide bir yabancı dil ve genelde de İngilizce kelime sokuşturan, ikinci bir grup daha var. Almanya'da ise Almanca arasına Türkçe: Ortaya karışık çoban salata misali!
İki dilli olmak, iki dili aynı cümlede, %50-%50 kullanmak demek değildir sevgili hanımlar
İki dilli olmak: İki farklı dilde, iki farklı kültürde düşünebilmek, konuşabilmek ve yaşayabilmektir. Eğer bunu beceremiyorsanız bence hangi dilde olursa olsun “SUSUN"!
KADIN; HER ZAMAN ZERAFET, ASALET, İNCELİK VE GÜZELLİK SEMBOLÜ OLMALIDIR, BUNUN EN GÜZEL İFADESİ İSE KULLANDIĞI DİLDİR.
Birinci ve ikinci maddedeki hanımların ve genç kızların DİLİNİ EŞEK ARISI SOKSUN!
"AMiN!! " dermişim kendi kendime
SONUÇDA " HOCA DUASI ", TUTAR VALLAHİ
...Hadi şimdilik bana bye bye, ben Bahnhof’a gidiyom ...
Anladınız değil mi, bu cümle ile neyi anlatmaya çalıştığı mı?
Gülmeyin lütfen, ağlanacak halimize
Unutmayın dilimizin adı: ANADİL!
Hani var ya
ANA, ANADOLU ve ANADİL
PALYAÇO
Hiç fark ettiniz mi?
Bazen ay ve güneş gökyüzünde aynı bulutları paylaşırlar
Tıpkı yeryüzünde aynı takvimi paylaşan savaş ve barış gibi
Sanki ikisi de kırpılıp gökyüzüne savrulan yıldızlar gibi
Savrulur dururlar dünyanın üzerine
Bazen gülücük olarak
Bazen de gözyaşı olarak
Bekliyorum dünyaya gelecek olan palyaçoyu
Ya gözünde yaşla
ya da
Dudağında gülücükle
