KİLİM- Türkiye’de Almanyalı Türkler hakkında genelde önyargıların pekiştirildiği yoğun tartışmalar yapılıyor. Oysa Almanya Türkleri ve onların siyasal tercihleri, veriler çerçevesinde ve soğukkanlı bir şekilde ele alınmıyor.
Türkiye Avrupa İlişkileri Enstitüsü birçok önyargıyı kıracak araştırmalarını, Türkiye 2023 seçimleri öncesi gerçekleştirdi.
Türkiye Avrupa İlişkileri ve Demokrasi Araştırmaları Enstitüsü 2023 Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlerinin Almanya yansımasını iki anket çalışmasıyla değerlendirdi.
Enstitü, ilk anket çalışmasını 10 Nisan 2023 tarihinde (3.4-10.4.2023 ampirik ölçüm) sonuçlandırdı. İlk anket çalışması 32 sorudan oluşmakta ve Avrupa Türk toplumunun sosyal yapısını ve politizasyonunu yansıtmaktadır. Anket çalışmasında online ve yüz-yüze anket tekniği kullanıldı. Örneklem olarak 1135 kişi ankete katıldı.
İkinci anket çalışması 29 Nisan 5 Mayıs arası gerçekleşiyor. Ampirik çalışmanın ikinci ayağında ölçüm siyasal tercihle sınırlandırıldı. Alman araştırma şirketlerinin ‘Pazar sorusu’ (Sonntagsfrage) olarak uyguladığı teknik, seçim işlemlerinin başlamasıyla kesin tercihleri ortaya çıkarma hedefindedir.
Anketlerde Avrupa Türk toplumunun sosyal yapısına uygun bir veri tabanının oluşumu dışında 60 kişilik kontrol grubu ile sonuçlar karşılaştırılıyor. Böylelikle sonuca yakın bir ölçüm yapılacağı öngörülüyor (yüzde 2,5’lik bir yanılma payı).
Anketlerde Almanya Türk toplumunun sosyal ve ekonomik yapısını ortaya çıkardığı gibi toplumsal tercihlerini de ele alıyor.
Almanya Türk Toplumu Orta Sınıfa Seyir Halinde
Buna göre Türkiye seçimlerine katılma hakkına sahip seçmenlerin üçte ikisi Türk vatandaşı ve yaklaşık üçte biri de çifte vatandaştır. Türk seçmenlerin ekseriyeti sosyal olarak alt katmanlarda yer alıp orta sınıfa seyir halinde olan yurttaşlardan oluşmaktadır. Aile net gelir seviyesi de artmakla birlikte bu sosyal statünün altını çizmektedir. Almanya Türk seçmenlerinin büyük çoğunluğu çekirdek aile yapısı içinde yaşamaktadır. Tipik orta sınıf aile fenomeni olan yükselme, kabul görme, ekonomik başarı elde etme dürtüleri; Almanya Türklerinin siyasi tercihlerinde egemen olduğu gibi siyasi istikrar, kalkınma ve kolektif kimlik oluşumuna katkı yapacak kurgusal hamasi siyasal söylemler önemseniyor.
Almanya’da Yerleşik Türk Toplumu
Türkiye’de çok tartışılan ‘yurt dışı oy hakkı’ konusu Avrupa’da Türk toplumunun yerleşik olma haliyle de örtüşüyor. Toplumun büyük çoğunluğu 20 yıldan fazla Almanya’da bulunduğunu belirtiyor. Seçmenlerin yaklaşık dörtte biri (yüzde 27,4‘ü) Almanya’da doğup büyüdüklerini ve Türkiye’de yaşam deneyimlerinin olmadığını belirtiyor.
Türk Toplumu Gayet Politik
Almanya Türk seçmenleri apolitik değildir. Hem Türkiye hem Almanya seçimlerine katılıyorlar. Seçmenin yüzde 82’si Türkiye seçimlerinde en az bir kez oy kullandığını belirtiyor. Almanya Türk toplumu Almanya seçimlerinde sosyal yapılarına uygun olarak genelde sosyal-demokrat ve sol partilere oy verirken, Türkiye seçimlerinde muhafazakâr tercihlerde bulunuyorlar.
Bunun nedeni Almanya Türk seçmeninin Almanya’ya yönelik politik tercihlerde bulunup Türkiye’ye yönelik duygusal tercihlerde bulunması değildir. Bu atıf ve önyargı Türkiye’de çokça dillendirilmektedir.
Almanya Türk Toplumu Siyasal Gündemi Yakından Takip Ediyor
Oysa Almanya Türk seçmeninin sadece yüzde 8‘i kendisinin Türkiye gündemine hâkim olmadığını düşünüyor. Toplumun çok büyük çoğunluğu Türkiye’yi ve Türkiye sorunlarını yakından takip ediyor.
Sanılanın aksine Almanya Türkleri Türkiye’yi ‘toz pembe’ görmüyor. Ekonomik sorununun ve demokrasi sorununun Türkiye’nin başlıca sorunları olduğu Almanya Türk seçmenleri tarafından anketlerde belirtiliyor.
Aksine Almanya Türk toplumu Türkiye’deki ‘Gurbetçi, Almancı veya Türkiye’den bihaber Almanyalı’ imajından oldukça rahatsızdır. Almanya Türk seçmeninin yüzde 71’i Türkiye Türklerinin ne Almanya’yı ne de Almanya Türklerini doğru betimlemediklerini düşünüyorlar.
Yurt Dışında Seçim Hakkı Doğru Bulunuyor
Almanya Türk toplumu 1995 yılında yasalaşan ve 2014 yılından beri diplomatik temsilciliklerde uygulanan yurt dışında oy kullanma hakkının tartışmaya açılmasını doğru bulmuyor. Alman Türk seçmenlerinin yüzde 69’u bu hakkı doğru buluyor.
Almanya’daki Türk seçmenlerinin yüzde 31,4’ü Almanyalı Türk kimliği ile ne Türkiye ne de Almanya’da kabul edilmediğini düşünüyor. Bu duygu hali ve veri de Almanya Türk toplumunun kendine sahip çıkan lider ve parti arayışını bir de siyasal tercihlerini büyük ölçüde belirliyor.
Almanya Türk Toplumu Tepkisel Muhafazakâr
Nitekim dışlanma, karşılıklı olarak yeterince kabul görmeme, azınlık olmanın getirdiği içine kapanma refleksi, Almanya ve diğer Avrupa topluluklarının Türkiye aleyhinde açık tavırları; Almanya Türk toplumunun ve seçmen yapısının siyasal duruşunu belirliyor. Buna göre toplumun yaklaşık yüzde 53‘ü kendini milliyetçi ve muhafazakâr olarak tanımlıyor. Bu elbette öznel bir algıdır. Zira dini pratikler ve gündelik sosyal hayat bu iddia edilen muhafazakâr ve milliyetçi tutumla paralel değildir. Dolayısıyla milliyetçi ve muhafazakâr tepki Almanya Türk toplumunun var olma duygusu, kendini koruma refleksi ile yakından alakalı olduğunu ve hatta bu ruh halini tetiklendiğini söyleyebiliriz.
Almanya Türk Toplumu Gerilimden Kaçınıyor
Almanya Türk toplumu Almanya ile de uyum içinde yaşamak istiyor. Almanya Türkiye arasındaki gerilimlerden ve Türk toplumunun merkezde bulunduğu tartışma hatlarından uzak durmayı yeğliyor. Bu yüzden Almanya Türk toplumu Almanya’da olası gerilimlere yol açabilecek Almanya merkezli seçim mitinglerini görmek istemiyor. Almanya Türk seçmenlerinin yüzde 59’u Almanya’da mitingler olmasın diyor. Türkiye’nin gergin ve çatışmacı siyasi üslubunun Almanya’ya taşınmasını istemiyor.
Metin Arkış: Almanya Türklerinin ve Yurt Dışı Oylarının Seçimlerde Etkin Olacağını ve Belirleyici Olacağını Söyleyebiliriz
Anketlerle ilgili TEB Başkanı Metin Arkış: “Almanya Türklerinin siyasal sosyalizasyonu yüksek olduğunu söylemek mümkündür. Türkiye’deki egemen bakış açısı- yani Almanya Türklerinin Almanya’ya yönelik rasyonel siyasal tercihler, Türkiye’ye yönelik duygusal siyasal tercihler yaptıkları tespiti - doğru değildir” dedi.
Metin Arkış: ‚Almanya’da yüzde 50’den fazla bir katılım olasıdır. Türkiye’de katılımın yüzde 85 civarında olması durumunda yurt dışı oylar yüzde 2,7’lik bir etki oranına tekabül etmektedir. Yurt dışında yüksek katılım doğal olarak genel sonuçlara da yansımaktadır. Bu seçimde de Almanya Türklerinin ve yurt dışı oylarının genel toplam düzeyinde etkin olacağını söyleyebiliriz. Demokratik bir hakkın etkin bir şekilde kullanılması ayrıca hepimizi memnun etmesi gerekiyor. Yurt dışı seçim hakkına yönelik Türkiye’de çekincelerini dillendiren seçmenlerin olduğunu biliyoruz. Ben ilkece demokratik hakların tartışılmaya açılmamasından yanayım. Önümüzdeki süreçte yurt dışı seçim bölgesine kontenjan ayrılmasıyla bu tartışmanın da sonlanacağını düşünüyorum”.
Anket verileri Türkiye’de kamuoyu araştırmaları yapan ve genel değerlendirme yapacak olan bir şirketin kullanımına verildi.
TEB HAKKINDA
Türkiye Avrupa İlişkileri ve Demokrasi Araştırmaları Enstitüsü Düsseldorf merkezli bir araştırma kurumudur. Başkanlığını Metin Arkış yürütmektedir.
