Kilim Gazetesi
HV
22 EYLÜL Cuma 02:04
Advert
onwin yeni giriş canlı bahis siteleri bahis siteleri

15 Temmuz Türkiye Aşkına

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü münasebetiyle T.C. Stuttgart Başkonsolosluğu binasında bir anma töreni düzenlendi.

Etkinlikler
Giriş Tarihi : 15-07-2022 23:59
15 Temmuz Türkiye Aşkına

Törene, 15 Temmuz Demokrasi Şehidi Yusuf Çelik’in çocukları Emine Özdemir, Fatma Somun, Bülent Çelik ve Ali Çelik, 15 Temmuz Gazisi Aydoğan Onmaz, Türk Silahlı Kuvvetler’inden Tuğamiral, Komutanlar, Eğitim Ataşesi Dr. Ümit Kaptı, Sivil Toplum Kuruluşlarının Temsilcileri ve Basın mensupları katıldılar.

T.C. Stuttgart Başkonsolosu Mehmet Erkan Öner açılış konuşması yaparak;  “Kıymetli katılımcılar, Bugün Başkonsolosluğumuzda 15 Temmuz gecesi, ülkemiz ve demokrasimiz için şehit düşen vatandaşlarımızı ve yaralanan kahraman gazilerimizi anmak ve onlara minnettarlığımızı ifade etmek için bir aradayız. Hepiniz hoş geldiniz. Değerli katılımlarınızdan ötürü şehit yakınlarımız ve gazimiz başta olmak üzere sizlere teşekkür ederim. 

FETÖ terör örgütü tarafından planlanan, örgütün ordumuz içine sızdırılmış mensupları tarafından silahlı kuvvetlerin emir komuta zinciri dışına çıkılmak suretiyle gerçekleştirilen, 251 vatandaşımızın şehit olmasına ve iki binden fazla vatandaşımızın yaralanmasına neden olan 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden altı yıl geçmiştir.  

15 Temmuz darbe girişimi, her şeyden önce kahraman milletimizin onurlu direnişi ve cesareti, Sayın Cumhurbaşkanımızın o gece milletimize çağrıları ve gösterdiği liderlik, Gazi Meclisimizde farklı siyasi partilerimizin ve milletvekillerimizin dayanışması ve kararlı duruşu ve yine devletine, anayasal düzene ve demokrasiye sadık ve bu değerleri korumaya yeminli ordu ve emniyet mensuplarımız ve diğer devlet görevlilerimizin karşı koyması ve milletle kenetlenmesiyle bozguna uğratılmıştır. 

Türk milleti, 15 Temmuz gecesi, yasal düzenini ve demokrasiyi canı pahasına koruyacağını; Türkiye’nin devleti ve milletiyle tek vücut olabileceğini bir kez daha göstererek gerçek dostlarını ve müttefiklerini de sevindirmiş; üzerinde tuzak kurmaya çalışanlara ise unutamayacakları bir ders daha vermiştir. 

15 Temmuz 2016 gecesi ferasetini ortaya koyan, kurulmaya çalışılan tuzağa hangi siyasi görüşten olursa olsun genciyle, kadınıyla yaşlısıyla birlikte dur diyen en başta kahraman Türk milletine ve kararlılıkla görevini yerine getiren tüm güvenlik güçlerimize minnettarız.   

Tarihi olayların yıldönümlerinin şehitlerin, gazilerin ve isimsiz fedakar nice kahramanların şanlarına, temiz duygularına ve içlerinde taşıdıkları vatan aşkına yaraşır şekilde anılması, toplumsal hafızanın sonraki nesillere de aktarılması ve milli bilincin uyanık tutulması bakımından önemlidir. 

Almanya’dan geçici olarak yaz döneminde gitmiş olduğu Ankara’da 15 Temmuz gecesi şehit olan Yusuf Çelik’in kızları Emine Özdemir ve Fatma Somun hanımefendiler ve şehidimizin oğulları Ali Çelik ve aynı zamanda Başkonsolosluğumuzdan değerli mesai arkadaşımız Bülent Çelik de bugün anma programımıza aramızdalar. Kıymetli babaları merhum Yusuf Çelik’e ve 15 Temmuz gecesi şehit düşen tüm vatandaşlarımıza Yüce Allah’tan rahmet diliyoruz, ruhları şad olsun. 

15 Temmuz şehitleri dahil terörle mücadelede şehit düşen kahraman vatan evlatlarının ailelerinin “vatan sağ olsun” diyerek göstermiş oldukları vakar duruşla milletçe iftihar ediyoruz. Siz aile üyelerine sağlık ve esenlik diliyoruz. 

15 Temmuz gecesi İstanbul’da yaralanan, Başkonsolosluğumuz görev bölgesinde ikamet eden tek 15 Temmuz Gazisi konumunda olan sevgili Aydoğan Bey sizi de ayrıca tekrar selamlıyorum. Size ve tüm şerefli gazilerimize de yine sağlıklı ve uzun ömürler diliyoruz” dedi. 

Şiir birincisi olan Hanife Öksüz ve Schorndorf Türkçe Öğretmeni Ümit Söğüt’e Başkonsolos Mehmet Erkan Öner ile Eğitim Ataşesi Dr.Ümit Kaptı ödüllerini verdi.

Değerli misafirlerimiz,

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde şanlı ordumuz ve kahraman Atalarımız, bildiğiniz üzere, tarihi bir mücadeleyle, savaş meydanlarında ve cephe gerisinde ciddi bir seferberlikle, büyük zorluklara rağmen asla yılgınlık göstermeden bağımsızlık aşkıyla önemli zaferler elde ederek büyük Türkiye Cumhuriyeti devletimizi kurmuşlardır.  

Devletimizin kurulması öncesinde yakın tarihimizde yaşananlar dahil binlerce yıllık Türk tarihinde yaşanan hadiselerden elbette çıkarmamız gereken önemli dersler bulunmaktadır. 15 Temmuz gecesi de Türk milleti, şanlı tarihinden aldığı güçle, “Türkiye Aşkıyla” sokağa çıkmış, yekvücut olarak hain girişimin karşısında durmuştur. Böylelikle, başkalarının maşası olan, devletimizin ve demokratik düzenimizin temellerini hedef almak isteyen terör odaklarına asla fırsat vermeyeceğini, bağımsızlığına ve demokrasiye sahip çıkacağını kazandığı demokrasi zaferiyle kanıtlamıştır.  

UİD Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Cahit ÖnerWürttemberg Başkanı Mehmet Sağanak ve Gençlik Kolu Başkanı Ahmet Göktaş Türkiye’den misafir gelen TSK Komutanlarıyla görülüyor.

Değerli konuklar,

Hain darbe girişiminin ardından geride bıraktığımız altı yıl içerisinde devletimizin temel önceliklerinden birini yurt içinde ve yurt dışında FETÖ terör örgütüyle mücadele oluşturmuştur.  Yurt içinde, öncelikle 15 Temmuz sorumlularının adalet önünde hesap vermeleri sağlanmış, ayrıca, FETÖ’nün devlet kurumları içerisindeki örgütsel yapılanması deşifre edilmiş, mensupları hakkında idari ve adli süreçler başlatılmış, örgütün “paralel devlet yapılanması” çökertilmiştir. Ayrıca, FETÖ’nün devlet kurumları dışında kalıp eğitimden medyaya ve bankacılık sektörüne uzanan ve ekonominin tüm alanlarına yayılan paravan oluşumları da ortadan kaldırılmıştır. 

Yurtiçinde sürdürülen mücadele kapsamında çıkmaza giren terör örgütü, yurtdışı faaliyetlerine ağırlık vermektedir. Bu çerçevede, FETÖ mensupları ve iltisaklı unsurları, ülkemizin dış dünyada çıkarlarını savunmasını zorlaştırmak, son derece haklı olduğumuz meselelerde ve konularda dahi çarpıtma ve karalamalar yaparak adeta zihinleri bulandırmak için çaba göstermekte, Türkiye karşıtı farklı çevrelerin gündemlerini ve söylemlerini de açıkça desteklemektedir. 

Bir suç ve istihbarat ağı gibi hareket etmeyi sürdüren FETÖ terör örgütü, yurtdışında insani yardım, eğitim hareketi, ticaret vb. kisveler ve faaliyetler arkasına saklanarak dünyanın farklı bölgelerinde kendisine siyasi ve ekonomik nüfuz alanları yaratmaya gayret göstermektedir. Ülkemiz, örgütün uyguladığı yöntemlerle açık ve örtülü faaliyet gösterdiği tüm yabancı ülkelerin demokratik ve anayasal düzeni bakımından da derin bir güvenlik tehdidi olduğu hususunda müttefiklerimizi ve gerçekten iyiliğini istediğimiz yabancı muhataplarımızı her vesileyle bilgilendirmekte ve gerekli uyarılarını yapmaktadır.  

FETÖ terör örgütünün yurtdışındaki hareket alanının daraltılması, mensuplarının adaletten kaçmalarının ve para transferlerinin engellenmesi amacıyla idari tedbirler ve adli süreçler de devreye konulmuştur. FETÖ’nün yurtdışı yapılanmasının önde gelen elebaşlarına yönelik olarak Türkiye’de açılan soruşturmalar kapsamında, şahısların bulunduğu ülkelere iade taleplerimiz iletilmiştir. 

FETÖ terör örgütünün yurtdışı yapılanmasında görev alan ve örgüte finansman sağlayan kişi ve kuruluşlar hakkında malvarlıklarının dondurulması talebine yönelik çalışmalar da ilgili kurumlarımızla eşgüdüm halinde sürdürülmektedir.   

Bu yoğun çabaların yurtdışında bazı somut neticeleri de alınmaktadır. Bu bağlamda, öncelikle yeni nesil bir terör örgütü olarak nitelendirilebilecek FETÖ’nün kendisini lanse etmeye çalıştığı gibi eğitim ve hayır işleriyle uğraşan toplumsal bir hareket olmadığı, siyasi ve ekonomik emelleri bulunan bir örgüt olduğu uluslararası planda yavaş da olsa anlaşılmaya veya ortaya konan bilgi ve deliller üzerine kabullenilmeye başlanmıştır. 

Siyasi mülahazalar ve farklı çıkar hesapları nedeniyle bazı ülkeler gerekli siyasi ve hukuki adımları atmayı sürekli ötelese de; muhtelif ülkeler ve bazı uluslararası örgütler ise FETÖ’nün kendileri için de yarattığı veya ileride yaratabileceği tehditleri görüp bu yapıya karşı bazı somut adımlar atmışlardır. Bu çerçevede örneğin; 19 Ekim 2016 tarihinde düzenlenen İİT Dışişleri Bakanları 43. Toplantısında FETÖ terör örgütü olarak ilan edilmiş; benzer bir karar 1 Aralık 2016 tarihinde Asya Parlamenterler Asamblesi tarafından alınmış; 27 Ocak 2017 tarihinde ise İİT Parlamenterler Birliği’nin 12. Konferansında teyit edilmiştir.

Üçüncü ülkelerde FETÖ’ye karşı oluşan farkındalık, söz konusu ülkeler tarafından bu unsurların faaliyetlerinin artık daha yakından izlenmesi ve faaliyetlerine mesafeyle yaklaşılması sonucunu da doğurmaktadır. Çeşitli ülkelerde FETÖ iltisaklı oluşumların giriştikleri gayri kanuni işlemler ortaya çıkartılmıştır. Bugüne kadar 45 ülkede FETÖ iltisaklı okul ve dil kurslarının faaliyetleri kısmen ya da tamamen sonlandırılmış, bunların 20’sinde okullar Türkiye Maarif Vakfı’na devredilmiştir. Bunun yansıra, Türkiye Maarif Vakfı 32 ülkede yeni okullar açmıştır. 

Terörizme karşı tüm ülkeler tarafından ortak ve kararlı bir duruş gösterilmesi gerekliliği açıktır. Devletimiz tarafından uzun soluklu olduğu bilinen FETÖ’nün yurtdışındaki yapılanmasına yönelik çalışmalar kararlılıkla devam ettirilmektedir. 

Değerli Konuklar,

Malumunuz, Türk toplumu Almanya’da artık göçün 60. yılını geride bırakmıştır. 60 yıllık tecrübede Türk toplumu, içinde yaşadığı şehirlerin ve bu ülkenin kalkınmasına ve mevcut refah düzeyinin gelişimine eğitimden sağlığa, üretimden istihdama, hizmet sektöründen sanayiye, spordan kültüre ve gastronomiye kadar uzanan farklı alanlarda gurur verici katkılarda bulunmuştur. Durum böyleyken, aralarında müttefiklik ilişkisi bulunan, esasen köklü tarihi ilişkilere sahip Türkiye ve Almanya arasında devletler ve her şeyden önce toplumlar arasındaki iş birliğini ve ilişkileri zehirlemek ve zedelemek isteyen çevrelerin kötü emellerine fırsat pencereleri açılmamasının ortak çıkarlarımızın da gereği olduğunu düşünüyoruz. 

Tabii vurgulanmasında yarar olan bir diğer husus FETÖ ile mücadelenin, ülkemizin ulusal ve uluslararası alandaki tehditlerle mücadelesinin yalnızca bir yönünü teşkil ettiği, ülkemizin deşifre ettiği FETÖ’ye ilaveten milli güvenliğimize tehdit teşkil eden diğer terör örgütleri karşısında da yılmadan kararlılıkla mücadelesini devam ettirmekte olduğudur.  

Bilhassa yurtdışında yabancı muhataplar ve kamuoyu nezdinde FETÖ’ye karşı   farkındalığın artmasında veya artık konunun hiç değilse biraz daha insaflı ve nesnel biçimde sorgulanmasının sağlanmasında, devletimizin çabalarının yansıra, Türkiye’yi ve içinde yaşadığı ülkeleri seven, FETÖ terör örgütü ve uzantılarının karalamalarından, iftiralarından, ülkemize ve milletimize yönelik haksız algı ve imaj oluşturmasından ve ilişkilere zarar vermesinden adeta bıkan tüm vatandaşlarımızın, yerli ve yabancı iş çevrelerinin ve Türkiye kökenli sivil toplum kuruluşlarının muhataplarına yönelik bilgilendirmelerinin de payı elbette önemlidir. Bu açıdan bu hassas konuda, mutlaka birlik ve beraberlik içerisinde her zaman kararlı bir duruş sergileyebilmemiz önem taşımaktadır.  

Kıymetli misafirlerimiz,

Sözlerime son verirken, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, ülkenin bağımsız geleceği ve vatan savunması için canlarını feda eden kahraman  şehitlerimizi ve bugün bu etkinlikte aziz hatıralarını tüm şehitlerimizle birlikte kalplerimizde hissettiğimiz 15 Temmuz demokrasi şehitlerimizi bir kez daha saygı ve rahmetle anıyorum. Elbette gazilerimizin haklarını ödeyemeyiz. Kendilerine de şükran duygularımızı yineliyorum.

Son olarak, 15 Temmuz anma programı etkinliklerimiz kapsamındaki hazırlıklarda titiz bir şekilde ve şevkle görev alan Başkonsolosluğumuzdaki mesai arkadaşlarıma, bağlı birimlerimiz personeline ve teşriflerinizden ötürü siz değerli katılımcılara teşekkürlerimi sunuyorum. 

Sizleri saygı ve muhabbetle selamlıyorum” dedi.

Nihat SalmanNihat Salman

YORUMLAR